GÖREV

30. BÖLÜM

"Yaz amına koyayım yaz; 6 gün boyunca yapılan aramalar sonucu beklenen istihbarat bilgileriyle bölgeye ulaşıldı ve Aslan Meriç isimli terörist ölü olarak ele geçirildi." dedi Eren. Sahte bir görev raporu hazırlayıp babama atacaktık çünkü kendisi bana ulaşamayınca delirmişti ve görevde olduğumuza inanmıyordu. Bu yüzden tek çare bu kalmıştı. 

"Eren mal mısın?" diyerek yazmayı bıraktı Sefa.

"Madem istihbarat alabiliyoruz niye 6 gün dağda kaldık salak herif?!" dedi Aybars. O da burdaydı ve rapora yardım ediyordu. Ben mi? Ben raporu kafamda yazmış altına imzamı da atmıştım ama 2 teğmen 2 üsteğmen ve bir üstçavuş nasıl bir rapor yazacak diye bekleyip merakla onları izliyordum. 

"Tamam abicim sen söyle o zaman buyur!" dedi Eren arkasına yaslanarak. 

"Kanka sence kaç saate yazarlar?" dedi Oğuz kolumu dürterek. 

"Bence 2 saat." dedi Emre. Akif, Aybars, Orkun, Eren ve Sefa rapor yazarken ben, Emre ve Oğuz yatağın üzerinde oturmuş fındık yiyerek onları izliyorduk. 

"Bunlar 2 saatte anca bir cümle yazar." dedim gözlerimi kısarak. 

"Ulan gittik çevre kontrolü yaptık sonra istihbarat aldık!" dedi Eren sitemle. 

"Bence inanmaz." dedi Aybars.

"Vazgeçtim 2 saatte bir cümle bile tamamlanmaz." dedim. Oğuz gülmeye başladı.

"Vay amına koyayım demek ki keramet yıldızda değil. Şuraya bak galaksi var burda teğmenler, üsteğmeler. Ama sonuç ortada." diyen Emre'nin omzuna vurdum. 

"Emre sen de çok konuşma ordaki yıldızları topla desem toplayamazsın." dedi Oğuz. Güldüm. Haklıydı. 

"Saçmalama 6 tane var işte." dedi Emre gözlerini kısarak. Bir yandan da parmaklarıyla sayıyordu. 

"Nah 6 tane var! 12 tane var." dedi Oğuz. 

"Ben bir omuzu saydım."

"Ay ne boş yaptınız ya. Alın fındık yiyin!" dedim bıkkınlıkla. Yatakta oturmaktan ve hareketsizlikten patlamak üzereydim.

"Lan o 6 günü nasıl açıklayacağız o zaman Aybars? 6 günü ve Aslan Meriç'in ölümünü tek raporda topla kolaysa!" dedi Sefa. 

"Bence bir görevden dönerken diğerine de gitmiş gibi yazalım." dedi Orkun. Derin bir nefes aldım. 

"36 senelik birikimimle bu adam çaylaktır diyorum!" dedi Oğuz Bület Ersoy edasıyla.

"Saçmalama oğlum görev dönüşü daha dönemeden görev mi olur? Bir arkadaşı alıp çıkacağız dedik de yazalım mı?" dedi Aybars. Artık yardım etme zamanım gelmişti galiba. 

"Yaz Sefa; Hakkari sınır köylerine yapılan ve 4 gün olarak planalanan kontrol görevinde köylülerin 'bölgede var olan' terör örgütü ihbarı üzerine alan genişletilerek arama detaylı hale getilmiştir. Yapılan araştırmalarla 6 günün sonunda ihbar doğrulanmış ve kırmızı listede aranan Aslan Meriç'in yönettiği terör örgütüne ulaşılmıştır. Çıkan çatışma sonucu Aslan Meriç ölü olarak ele geçirilmiştir." dedim. 

"Ulan madem yazdın raporu kafanda iki saattir ne uğraştırıyorsun bizi?" dedi Akif sitem ederek. Sorun şuydu ki Akif bir kere bile ağzını açıp bir fikir söylememişti. Omuz silktim.

"Yalandan çarpılacağız demedi demeyin." dedi Sefa iç çekerek. 

"Baya iyi oldu yalnız ben bile ikna olurdum." dedi Aybars. 

"Kerim amcanın gerçeği öğrenmemesine imkan yok." dedi Eren. Haklıydı ama umut da fakirin ekmeğiydi. Şansımızı deniyorduk. 

"Gerçeği öğrenise bu sefer cidden timi dağıtır." dedi Oğuz düşünceli bir şekilde.