Hazır mısınız? Asıl hikayeye başlıyoruzzz. Herkes kemerlerini taksın uçuşa geçiyoruz.
UYARI! +18 YANİ KORKUNÇ, VAHŞET İÇERİCİ SAHNELER VARDIR.
Koruma Sole'ün anlatımından
Herkes beni uyuyor sanıyordu ama saat 02.45 olmuştu. Bugün yine birileri ölecekti. Bu sefer kadın kaçakçılığı yapan bir adamı öldürecektim. Bu arada size kendimi anlatayım. ben Aseria krallığı için çalışan, koruma görevi üstlenen, Sole. Yaşım 27, 3 yıl önce burada çalışmaya başladım.
Üstüme siyah takımımı giydim, yüzüm gözükmeyecek şekilde peçe ve şapka takıp kulübemden çıktım. Saat tam 03.00 olduğunda kapıya ilerledim ve duvarlara tırmanıp çıktım. Kimse farketmesin diye ormanın içinden yürüyordum. yaklaşık yarım saat yürüdükten sonra adamın evini gördüm. Kırılmış camdan elimi uzatıp içeriye giden kapının kilidini açtım. Hava her zamanki gibi rüzgarlı ve yağışlıydı. Şap şap şap.. Islak topraktan gelen ayakkabımın ses etrafı sarıyordu. Bacağımda 2 bıçak, elimde kılıç vardı. Adamın evine girdiğimde yatakta bağlı bir kız buldum. Üstünde siyah iç çamaşırı, iç çamaşırı olmaktan çıkıp beze dönüşmüş. Etrafta kıyafet denebilecek hiçbir şey yoktu. Çantamdan kıyafet çıkartıp sandelyeye koydum.
Sakin olmasını, onu kurtaracağımı söyledim. Elindeki halatı kesip, eline bıçaklarımdan birini verdim. O halatları keserken etrafa baktım. Dışarıdan ses geliyordu. Odaya gidip saklanmasını ve ses çıkarmamasını söyledim. Ben köşeye saklanıp tamamen içeri girmesini bekledim. Evde bulduğum esteri beze damlatıp bayılttım adamı. Bir sandalyeye bağlayıp yüzüne soğuk su döktüm. Adam sonunda uyanmıştı, etrafında 4 tur dönüp tam önünde durdum. Kıyafetlerini yok denilecek kadar kesip çıplak kalmasını sağladım. Bacağımdaki bıçağı alıp ona yaklaştığımda adam korkuyla bana bakıyordu. Adamın yüzünün sol kısmına ufak bir çizik çizdim. Bağırmaya çalışıyordu ama ağzındaki bant yüzünden bağıramıyordu. Bıçak yavaş yavaş aşağıya doğru iniyordu, en son göğsünün biraz üstünde durdurdum. Oraya da çizik çizip mutfağa ilerledim. Çatal arıyordum, bulduğum gibi içeri geçtim ve sağ eline çatalı geçirdiğimde bağırmaya çalıştı. Korkuyla kafasını sağa sola, hızlı hızlı çeviriyordu.
Buradan ölün çıkacak, bağırmayı deneme bile. Kimse seni duymaz, dedim.
En son vücuduna bir sürü darbe indirip, evinde bulduğum silahı ona doğrulttum. Kafasına sıkıp kızın yanına ilerledim. Kıza Aseria krallığına gitmesini ve bu gecenin bir kurbanı olduğunu, yardım talep etmesi gerektiğini söyleyip oradan ayrıldım.
Krallığa geldiğimde saatin sabahın 7 si olduğunu gördüm. Biraz daha kestirmeye karar verdim. Saat 09.00 olduğunda uyanıp Prenses Seyan'ın yanına, odasına gittim. Kapıyı çalıp içeriye girdiğimde Prensesi alıp aşağıya, yemek odasına götürdüm. Kahvaltısını bitirince dövüş dersi vardı. Jack tüm hazırlığı yaptığını belirtmek için geldiğinde Prenses Seyan ayağa kalkıp avluya çıktı. Prensesin yorulduğunu hissettiğimde bıraktık. Saate baktığımda 12.30 olduğunu gördüm. Prensese hazırlanması gerektiğini, limana gidilmesi gerektiğini söyledim.
Limana gidilince birkaç silahın eksik olduğu bilgisi geldi kulağımıza. Krala söylediğimde çok sinirlenmişti, silahların başındaki kişileri uyarmamı eğer tekrarlanırsa atılacaklarını söyledi.
Günlük rutin yapıldıktan sonra Siyasi duruş dersi vardı. Ders demeyelim de bir sürü devlet adamı gelip Prenses Seyan ve Kral Zoyen'e sorular sorur ve cevaplara göre gidilecek yolu izlerlerdi. Oraya normalde korumaların girmesi yasak ama Prenses Seyan'ı koruduğum için oraya girebiliyordum.
3 saat sürmüş bu toplantının ardından Prenses uykusunun geldiğini söyleyerek odasına çekildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Velihat Prenses
ChickLitAseria krallığının Prensesi bir gün gittiği balodan çıkamaz, Bir seri katil, deli, krallığın gelecek vadeden velihat prensesi.. Hepsi bir araya gelirse ne olur