Velihat Prenses

Çiçek

Aradan bir kaç gün geçmişti. Kral kendine gelmiş, aksayan işleri tamamlamaya çalışıyordu. Ben yine bir balo düzenliyordum. Bu sefer maskeli balo düzenliyordum. 13  krallığı davet etmiştim. Bugün terzi gelecek, Kathrine ve benim elbisemi dikecekti. Kathrine beni görünce selam vermişti. Odama geçtiğimde  gül buketi gördüm. Üstünde not vardı. Notlardan sıkılmıştım. Yine ondan geldiğini düşünmüştüm ama notta yazan şey beni çok şaşırttı.

Merhaba Prenses Soyen, ben Qatalio krallığının Prensi Karmen. Bizi davet ettiğiniz için teşekkür ederim. Özürlerimi ileterek Kral ve Kraliçemizin gelemeyeceğini, ben ve kız kardeşim Diana gelecek. Güzel günleriniz olsun..

Yüzümde gülümseme oluşmuştu. Ona not yollamak isterdim ama iki gün sonra balo olacağı için o sıra konuşuruz diye düşündüm.  Terzinin geldiğini bildirdiklerinde gelmesini emrettim. Yeşil, yemyeşil ama gül görünümleri olan bir elbise istedim. Gülleri severdim.  Kralımız beni görünce gülümsedi ve sarıldı. Normalde böyle davranışlar yapmazdı ama ölüm döşeğinden dönmesine bağladım. Terzinin benle işi bitince Kathrine odaya geldi ve ona da seçimini sordu. Kırmızının açık tonlarını istedi. Ona doğru yaklaşıp saçlarını elime alıp şekil verdiğimde gülümsedi. Bu modelin ona yakıştığını ve balo da bu modeli yapmama izin verip vermeyeceğini sordum. Şaşırmıştı, benden böyle bir teklif etmiyordu. Nerede görülmüş Prensesin bir kızın saçını yaptığı. Genelde hizmetkarların işiydi ama kabul etmişti. Terzinin işi bitince Kathrine' e bakıp hazırlanmasını, dışarı çıkacağımızı söyledim. Turuncu bir elbise giymişti, bende siyaha bürünmüştüm. Aşağıya indiğimizde korumalarımız yanımıza gelmişti. Hep birlikte dışarı çıkmış, etrafı gösteriyordum. Çiçeklerle dolu bahçeye gelmiştik. Buraya büyülenmiş bir şekilde bakıyordu. 

Prenses: Burası saklı cennetimiz. Şifacılarımız buradan topladığı otlarla insanları iyileştiriyorlar ama sol tarafa dokunamıyorlar. Güllere zaafım var o yüzden dokunmaları ,toplamaları yasak. 

Prenses: (Korumalara dönerek) Kathrine sıradan birisi değil. Artık bir Leydi, ona yapılan yanlışı kendime yapılmış sayarım. Onun teline zarar gelirse ilk önce hesap soracağım kişi korumasıdır. Hadi limana gidelim.

Limana geldiğimizde Leydi Kathrine etrafına bakıyordu. Bir sürü  büyük yük gemileri vardı. silahların olduğu bölüme sokmayacaktım ama güvenimi kazanması lazımdı. Silahların olduğu depoya doğru yürüdüm. Sole kafasını sallayarak yapma dercesine bana bakıyordu ama umrumda değildi. Leydi Kathrine içeri girdiğinde etrafı gösterdim.

Prenses:  Burada silahlarımız var. İhtiyacı olan ülkelere gönderiyoruz. Şu sıralar sadece bir ülke istiyor ama hangisi bilmiyorum. Kral söylemiyor. 

Bu cümleyi kurduğum gibi gözlerine baktım. Etrafa bakmak yerine gözlerime bakıyordu. Silahtan korktuğu belliydi, bıçak ve kılıç ile dövüşmeyi seviyordu. Kılıç derslerinde güzel kılıç kullandığını farketmiştim ve bunu geliştirebileceğimizi farkettim. Daha fazla dayanamayarak Saraya gidelim dedim. Saraya gittiğimizde odamda siyah gül bulmuştum.

Kimseye söyleme demiştim. Silah deposunu gösterdin, umarım söylememişsindir. Söylediğini anlarsam kellesini alırım. İyi geceler Kraliçem..

Notu umursamayıp uyudum çünkü yarın yapılacak çok iş vardı.