Bölüm 8: GÖREV

32 1 0
                                    

Büşra ile dışarıda öylece oturmaya bir süre devam ettik. Sonra ikimizde soğuktan nasibimizi alıp hemen içeri girdik. Hava güneşli olmasına rağmen rüzgar esiyordu.

İçeri girdiğimiz zaman erkeklerin hiçbirini görmedim.

"Sanırım yine o özel toplantılarını yapıyorlar. Sanki bizim yanımızda konuşunca tüm dünya duyacak."

"Büşra özel toplantı derken."

Büşra yürüyüp kendine bir bardak kahve aldı."Ne olacak? Erkekler işte. Kendi özel meseleleri varmış. Sanırsın dünya kurul örgütü. Beni bir kere bile yanlarına çağırmadılar inanabiliyor musun? Bu arada bana sende bundan sonra Büş de. Sonuçta sende artık bizim ekiptensin."

"Tamam, bu arada bu dosya ne ile ilgili?"

"Kim olacak? Sahtekarın biri işte."

"Bakmam da sakınca var mı?"

"Hayır, dosyaya bakabilirsin ama seni mutlu etmeyecektir."

Dosyayı elime açıp baktığımda şok geçirdim. Bu şaka olmalıydı değil mi? Dosyada şunlar yazıyordu:

Hatice A****: Gölge mi? Ben ondan şikayetçiyim. Bize bir gram bile faydası dokunmadı. Erkek kardeşim onunun yüzünden öldü. Bize verdiği paranın tam tamına on katını istedi. Biz de veremeyeceğimizi söyleyince kardeşimi vurdu. Sevgili Kadir hakkını helal et ablam. Seni koruyamadım.

Güral Ö****: Lütfen yardım edin. Size yalvarırım. Karımı ve doğmamış çocuğumu öldürmekle tehdit ediyor.

Buket K*****: Adaletin gölgesi değil olmak pislikten başka bir şey değil. O ve yardım etmek mi? Annem onun yüzünden kalp krizi geçirdi. Annemin ilaçlarını çalacak kadar iğrenç biri. Ona hakkım zehir olsun.

Nur K***: Ne diyeceğimi bilemiyorum.
Umarım şimdi kazandığı paranın içinde boğulmuştur.

Dosyayı hemen elimden attım. Bu kişileri tanıyordum. Soyadlarını ne kadar sansürleseler de bunların benim yardım ettiğim kişiler olduğunu anladım. Ne olmuştu şimdi? Yıllardır onlara maddi ve manevi yardım yapmıştım. Hepsine ben yardım etmiştim. Benden dualarını eksik etmeyen insanlar ne zamandan beri bana düşman kesilmişti?

"Gül iyi misin? Biliyorum bir insan nasıl bu kadar acımasız olur? Cidden ama cidden aklım almıyor. Sen şuan bunu boşver."dedi Büş.

"Besle kargayı oysun gözünü dedikleri bu olsa demek."diyip yutkundum.

"Ne dedin sen?"

"Büş boşver. Kendi kendime konuşuyordum."

"Siz ne konuşuyorsunuz?",diyerek içeri girdi Kızıl.

Büş,"Size ne Ferit."

"Öyle deme ama kalbimi kırıyorsun. Hem biz bizimkilerle hep beraber bugün mesai bitimi yemeğe gitmeyi düşünüyoruz. Ne dersiniz?"

İçeriye Kızıldan sonra Rıfat ve Bora girdi. Rıfat ise artık bana dalga geçer gibi bakmıyordu. Bunun aksine Bora ile sanki arasına buzdan duvar örmüş gibiydi.

"Kızıl'ın dediği gibi hep beraber akşam yemeğe çıkalım diyoruz. Ben diğerlerine de söyledim çok sevindiler. Tabi siz ister misiniz bilmiyorum."

"Harika olur."dedi Büş heyecanla.

"Benim işim var."

"Ne işi?"dedi Bora kaşlarını çatarak.

ADALETİN GÖLGESİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin