Veliaht Piç

12- Hangi Aşamayı?

Herkese merhabaaa

İyi okumalarr

×

O gün jisung öpücüğün etkisiyle afallamış ve hızlıca kaçmıştı odadan. Şimdi ise kafasını dağıtmak için prensin doğum gününde üstüne atılacak güllerin yapraklarını çekip koparıyordu.

Bahçe den gül toplayan Beomgyu ise arkadaşının dalgın halini fırsat bilerek onunla biraz eğlenmek istedi. Arkasına geçti ve kollarının arasına sıkıştırdığı gül demetleriyle koşarak yanına geldi.

"Jisung! Veliaht Prens geliyor!"

"Ne"

Jisung yerinden kalkar kalkmaz dengesini kaybetti ve kopardığı gül yaprakların üstüne düştü. Bununla kahkaha atan Beomgyu elinde ki gül demetini yere attı ve arkadaşının yanında ki sandalyeye oturdu.

Akşama doğru başlayacak tören için sadece 100 demet gül toplayabilmişti ama o eğlenmenin bir yolunu buluyordu.

"Seni salak nasıl da kandın"

"Ayıp be maskara olduk kardeşimiz dediğim insanlara"

"Ne biçim cümle kurdun be! Ayrıca abartma çok dalgındın fırsattan istifade sırlarını sormadığıma şükret"

"Ha bi de yap paşam!"

"Neyse hadi ben gidiyorum sende bir an önce bitir şurayı. Daha 500 demet var toplamam gereken. Yoksa kelle gider biliyorsun. Hadi bana bay işim biterse erken gelir yardım ederim"

"Çok sağol ya içim rahatladı"

"Hadi konuşmada işini yap köle"

"Sen nesin göt!"

Uzaklaşan arkadaşını görünce iç çekti jisung. Elinde ki bir gül'ün yapraklarını koparıp sapını kenara atıyordu. Bu güller prensin gelişinde, pastayı keserken, yapacağı konuşmada ve son olarak ayrılırken kullanılacakdı.

Han jisung

Başıma gelen onca şeyden sonra kendimi tuhaf hissediyordum. Neden? Neden beni öptü? Tamam iyi hissettim ama.. o beni öperken karnım kasıldı. Kesin kramp girdi! Hemde dedim jeongine o ilaçlar yan etki yapar diye.

Kimi kandırıyorum ki.. Sanırım ben çoktan prense aşık olmuştum. Ve bundan sonda da eski hayatımı mumla arayacaktım.

Ben gerçekten çok büyük halt yedim. Çocukluktan beri savaş halinde olduğum bir 'Prens' e aşık olmuştum. Sanırım şuan kabullendim. Ben tam bir aptaldım. O sadece benimle oynuyor. Kral ve kraliçe ile girdiği iddiayı biliyordum tabi ki. Benimle boşuna oynamazdı o. Hep böyleydi. Hep bir çıkar için duygularımı önemsemeyip beni her zaman kullandı. Bu duruma alışığım çünkü hep yapıyor bunu. Kendi hırsına yeniliyor. İddia olmasa yüzüme bile bakmaz.

Kopardığım gül'ün sapını kenara atarken dikeni parmağıma takıldı. Fazla acıdı ve direk ayağa kalktım. Bu sefer de 50'den fazla gül kucağımdan düştü.

"Jisung?"

"Ay!"

Sesin geldiği yere baktım o olmasın diye ama o'ydu. Prensti. Yine istediğini alıp gidecekdi.