×
"Beomgyu gider misin! Çok utanıyorum!"
"Ya mal ben napayım prens çağırıyor!"
"En azından kapıyı tekmeleme ve ona uyuduğumu söyle!"
"Hee aynen o da mal ya yer zaten"
"Zıkkımın kökünü yesin o!"
"Ergen misin jisung çık şurdan!"
Jisung kafasını soktuğu yorganın altından çıkardı ve kırılacak derece de tekmelenen kapıyı açtı. Beomgyu ise kapıya isabet ettirmesi gereken tekmeyi Jisung'un bacağına atmıştı.
"Beomgyu yapacağın işi!"
Anlık acıyla bacağını tutan jisung dengesini kaybedip yere düştü.
"Ben nerden bileyim kapıyı açacağını gelişi güzel vuruyordum"
"Ya sen nasıl bir malsın niye ben her seferinde senin yüzünden rezil oluyorum"
"Dengeni kaybedip prensin üstüne düştüysen ben ne yapabilirim!"
"Mesela o an elbiseme basmayabilirdin!"
Jisung ayağa kalkıp arkadaşına bağırmaya başlamıştı. Gül yapraklarını serperken beomgyu ve jisung prensin arkasına geçmiş gül yapraklarını atıyorlardı. Beomgyu bir an elbisenini toplarken geri kalmış jisunga yetişmek için koşarken onun eteğine basmıştı. Doğal olarak jisung da prensin üstüne düşmüştü. Yere yapıştıkları an göz göze geldiler. Jisung anlamıştı. Sıçmıştı.
Daha sonra kalkıp kaçsa bile bunun hesabını soracakdı jisung. Azalan eğlence ve bağırış seslenirden törenin bittiğini anladı ve daha da korkmaya başladı jisung.
Prens ona töreni bozduğu artı kaçtığı için ne cezalar verirdi kim bilir?
"Ben nerden bileyim böyle olacağını. Sende özür dileseydin de devam etseydin niye kaçtın?"
"Utancımdan yüzümü kaldıramadım bu gelmiş bana niye özür dilemedin diyor. Ulan seni boğarım!"
"Ben ne dedim amına koyayım!"
Jisung anında yataktan atlayıp çok sevdiği arkadaşının boğazına sarmıştı ellerini. İleri geri sallayarak boğuyordu Beomgyu'yu. Boğulan çocuğun çığlıkları öyle tizdi ki kapının açılması sesini bile duymamışlardı.
İki kol anında onları ayırırken ancak anlayabilmişlerdi kimin olduğunu.
"Jisung kafayı mı yedin sen? Rahat bırak çocuğu saat kaç olmuş insanlar uyumaya gitti başımıza toplama milleti"
"Taehyun al şunu başımdan yoksa elimden bir kaza çıkacak bak!"
Beomgyu iki kolunu da yanında ki komutananın beline sarmıştı.
"Bu beni öldürecek lütfen yardım edin bana imdaat!"
"Tamam! Bağırmayın! Jisung kraliçe seni yanına çağırıyor yürü Beomgyu sen de odana çekil artık ayak altında dolaştığınızı görmeyeceğim!"