17- Belki... Daha Fazlası?

207 27 45
                                    

Herkese merhabaaa

Öncelikle nasılsınız bakalım?

Uzun zaman oldu yeni bölüm atmayalı 🤭 tiktok dan görüp gelenler orda bana smut yok diye kızıyorlar kxnskxnskzns

Lakin ben gerçekten en ufak bir temas sahnesi yazarken anında bölümü bitiriyorum ya da hemen ardından komik diyaloglar yazıyorum çünkü o iş bana göre değil 😔

Açılmama da bittiğine göre bakalım mimhos bu bolumde neler yaşayacak???

×


Minho

Aşkımı ilan etmiş, tam hayatımın erkeğini öpecekken içeri giren annem ve jisungun ailesi ile kendimize gelmiştik. Sonrasında bizi odalarımıza almışlardı kurulanıp yemek masasına oturmuştum ama her akşam servisi yapan jisung bu akşam yoktu. Üstelik Bayan Han da yoktu.

Şimdi ise çalışma odamda babam ile birlikte kuzey kralının oğlunu ağarlıyorduk. Şu an bu herifin ağzını yüzünü dağıtmamak için parmaklarımı sayıyordum teker teker. Sinirimi almazdı ama babamın nasıl bu kadar rahat davrandığını anlamıyordum. Üstelik Soyeon için canını verebilecek babam!? Karşında kızını tehtid ettiği adam oturuyorken o hiç bir şey yapmıyordu.

Sadece oturmuş elinde bir kaç kağıtla tüy kalem ile bir şeyler imzalıyordu.

"Prensim? Nereye daldınız böyle?"

"İnanın sizi ilgilendiren bir şey değil"

Babamın bakışları altında ezilirken kafamı eğmiştim. Gece daha da ilerlerken bu adam gitse de yatağıma kavuşsam. Daha doğrusu jisung ile bir iki kelime dahi olsa konuşmak istiyorum. Hislerimi açık açık söylememe rağmen bir cevap alamadım.

Ne olursa olsun ülke de savaş bile çıksa o düğün yapılacak!

Ellerimin arasında ki kağıdı daha da sıkıp buruştururken çalan kapıyla bakışlarım oraya döndü. İçeri giren jisung ise tüm sinirimi almıştı. Ona birşey olmamasına sevinmiştim. Bayan Han ne kadar Jisung'un annesi dahi olsa delinin teki denilebilir.

Elinde ki meşrubat bardaklarını masaya bırakırken sırıtan yüzüme ona bakıyordum. O ise bakışlarını bardaklardan ayırmıyordu.

Elinde tuttuğu bardağı bana doğru uzatırken ona doğru uzandım ve bardağı tutarken temas eden ellerimize güldüm. Tabi Jisung'un gözlerini belerterek bakmakdan başka çaresi yoktu o an. Onu bu şekilde savunmasızken zorlamayı seviyorum.

Sırıtan yüzüm yan tarafıma bakıp nemrut suratla karşılaşınca adeta düşmüştü. Ne bok vardı da gecenin bu saatinde gelmişti bu herif. Sinirim Jisung'a olan bakışlarını görünce daha da artarken elimde tuttuğum bardağı sonuna kadar içtim ve sert bir şekilde bıraktım masaya. Babam bile ürkerek yerinde kıpırdarken odadan çıkan jisung ile bakışları bana dönmüştü kuzey prensinin.

"Prensim sizin için de evlilik yakın diyorlar?"

"Siz böyle her söylenene inanıyor musunuz?"

"Her yalanın arkasında bir gerçek yatar derler"

"Sayın prens.."

Ellerimi masaya dayayarak birleştirdim ve ona karşı biraz daha eğildim.

"Zamanında çıkan söylentilerin içinde büyükbabanızın tacizdi birisi olduğu da söyleniyordu. Tabi onun sahteliği tartışılır"

Veliaht PiçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin