4. BÖLÜM

885 56 24
                                    

🪩Harry Styles, Satellite
*Ben bu her gün bölüm yazma işini sevdim sanırım🤪 Beğenilerinizi filan falan bekliyorum biliyorsunuz hehe🤍

🪩Harry Styles, Satellite*Ben bu her gün bölüm yazma işini sevdim sanırım🤪 Beğenilerinizi filan falan bekliyorum biliyorsunuz hehe🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Derbi yarın akşam, bu saatlerde oynanacaktı.

Bu nedenle birkaç gündür Dusan, daha sıkı bir şekilde hazırlanıyordu. Yine de bu onu kızıyla oldukça fazla zaman geçirmekten hiç alıkoymamıştı. Lila, heyecanla yanıma gelip babasının ona 'İyi ki buradasınız, sizsiz ne yapardım bilmiyorum' dediğini bile söylemişti. Ben ise siz kısmının yalnızca kibarlık olduğunu düşünsem de Lila'ya tabii ki bunu söylememiştim.

Eve hala alışmaya çalıştığım için birkaç gündür evden çıkmamıştım, beynimi tüm bu yalananlar çevresinde toparlamak biraz zor oluyordu. Yine de Lila çok mutluydu, sürekli şarkılar söyleyerek zıplıyor, burayı ne kadar sevdiğini her fırsatta dile getiriyordu. Önemli olan da buydu.

Yeniden, bir Taylor Swift şarkısı eşliğinde bahçede trambolinde zıplayan kızımı izlerken telefonuma bir mesaj düştü.

'Maya:
Artık etrafa alıştığını düşünüyorum. Yani, bu sefer benden kurtulamazsın gece dışarı çıkıyoruz! Erkekler evde kalsın nasılsa maçları var.'

Yine mesajların sonuna binbir tane dili dışarda olan emojiden eklemişti. Kafamı iki yana sallayarak güldüm, bu hayat enerjisi hiç bitmiyordu sanki.

'Ben:
İtiraz etmeye hiç niyetim yok inan bana. Biraz dışarı çıkmak bana da iyi gelir! Erkekler konusunda katılıyorum, direkt yokmuşlar gibi bile davranabiliriz...'

Nereye gideceğimizi ve nasıl giyinmemiz gerektiğini yazan karşılıklı bir sürü mesajdan sonra her şey iyice kesinleşmişti. Tam o sırada çalan kapıyı açmak için hareketlendim.

Muhtemelen antrenmandan sonra duş alıp geldiği için tüm güzel kokusu burnuma dolmuştu.

"Selam." dedi çantasını kenara bırakarak.

"Hoşgeldin."

"Çok güzel kokuyor burası."

Gülümsedim. "Lila sana kurabiye yapmak istedi..."

Dusan hafifçe afalladı, bana döndüğünde kaşları heyecanla hafifçe kalkmıştı. "Gerçekten dünyada cenneti yaşıyorum sanırım."

İstemsiz bir şekilde kahkaha attığımda ter içinde koşarak babasına koşan kızımı ikaz bile edememiştim.

"Yavaş canım..."

"Babacığım!" Onu hemen kucaklayıp yukarı kaldırdı Dusan.

"Bebeğim, ter içinde kalmışsın."

"Sabahtan beri trambolinden indiremedim Dusan."

Dusan gülümsedi ve kızının yanağından öptü. "Olsun, onun için aldım."

how you get the girl // dusan tadicHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin