7. Bölüm

864 59 11
                                    

🪩 Taylor Swift, So High School
🤍Yorumlarınız beni her seferinde çok mutlu ediyor. Yazdığım hislerle bu hikayeyi okuduğunuzu görmek beni bulutlara çıkardı gerçekten💕 Bölümleri kısa yazmamın nedenş her gün atmak istemem:)

 Yazdığım hislerle bu hikayeyi okuduğunuzu görmek beni bulutlara çıkardı gerçekten💕 Bölümleri kısa yazmamın nedenş her gün atmak istemem:)

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sahada ısınmalarından ve Dusan'ın Lila'ya sürekli el sallamalarının ardından maç başlıyordu.

İki takım da tünelden çıkıp yerini aldıklarında neredeyse kendim pynayacakmış gibi heyecanlanmıştım. Benim aksine Lila, babasının kazanacağından çok emindi ve beni sakinleştirmeye çalışıyordu...

"Anne, hep kazanıyorlar zaten. Alışırsın."

Maya küçük bir kahkaha atıp yeniden yanağını ısırdı kızımın.

"Çocuğumu ısırmayı bırakmalısın."

"Bu kadar tatlı doğurmasaydın."

Maç düdüğü çaldığı gibi herkes sahaya kilitlendi.

Benji ve Lila dışında herkes desek daha doğru olurdu çünkü onlar çoktan oyunlarına dönmüşlerdi bile...

İlk şut denemesini karşı taraf yaptığında büyük bir uğultu yükseldi taraftardan. Kaleci oldukça soğukkanlı bir şekilde uzanıp yakalayınca bu sefer bir alkış koptu.

Açıkçası, maç ortamını özlemiştim. Dusan ile ayrıldığımızdan beri hiçbir maçı izlemiyordum ve işin özünde sıkı bir futbol seyiricisiydim.

"GOL!"

Yakaladığı topu hemen orta sahaya yollayan kaleciyle birlikte atağa çıkma fırsatı yakalamıştık. Dusan'ın yaptığı asist ile de top ağları bulmuş, tüm stad büyük bir coşkuyla yankılanmıştı.

Ayağa fırlayıp Maya ile birbirimize sarıldık. Lila da gol olduğunu anlamış, oyununa mola vermişti.

Herkes Alfred'in ismini seslenirken 'Tadic, Tadic!' diye kendi kendi tezahürat yapan kızıma güldük.

Golu atan futbolcunun gol müziği çalarken üçümüz dans ederek eşlik etmeye başladık. Aslında, bu kadar tepki vermemek ve olası taraftar gözlerini üstüme çekmemek için kendime söz vermiştim ama elimde değildi. Bu spor içimdeki canavarı ortaya çıkarıyordu.

Tüm takım arkadaşları Alfred'in üstüne atlarken Tadic, yönünü değiştirdi ve koşarak bizim bulunduğumuz tribüne yöneldi. İşaret ve baş parmağını havaya kaldırıp diğer parmaklarını indirdi ve eliyle 'L' işareti yapıp olduğumuz tribüne öpücük yolladı.

Onun önümğze gelmesiyle artan ses desibeli mutlulukla çarpan kalbimi duymamı engellemedi.

"Bak senin baş harfini yaptı annecim! Sen de geri cevap olarak kalp yapabilirsin."

Mutlulukla kıkırdayıp başını salladığında Dusan'ın, onu daha net görebilmesi için kucağımda kaldırdım.

Dusan aşkla kızımıza gülümsedi ve bir öpücük daha attı. Elleriyle kalp yaptığını fark eden seyircilerden de kopan alkışla utanıp arkasını döndü Lila, Dusan da takımının yanına dönüyordu.

how you get the girl // dusan tadicHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin