18. Bölüm

739 45 47
                                    

*BU BÖLÜM İÇİN UYARI!!!
Bölümde oldukça ayrıntılı yetişkin içerik sahneleri bulunuyor, lütfen 18 yaşından küçükseniz veya rahatsız olduğunuz şeylerse bu bölümü geçin, hikayenin gidişatına bir eksiği olmayacak. 🔞
*evet bacılar, siz istediniz biz yaptık ahauhauauahau iyi okumalar şimdiden🤭 vote ve yorumlarınıza talibim her samanki gibi💕

 🔞*evet bacılar, siz istediniz biz yaptık ahauhauauahau iyi okumalar şimdiden🤭 vote ve yorumlarınıza talibim her samanki gibi💕

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*görsel şölen

Biz giderken gözleri dolmaya başlayan Lila'nın telefonuma annem tarafından yollanan fotoğrafına baktım; duygulanmamı sağlayan ve neredeyse Maldivlere gitmemi iptal edecek halinin aksine Benji ile gülerek oynuyordu.

"Sana söylemiştim, sorun olmayacak." dedi Dusan, lounge alanında beklediğimiz yerde bana sarılırken.

Kafamı sallayıp omzuna doğru yattım. "Biliyorum ama ilk defa bu kadar ayrı kalacağız işte..."

"Senin ihtiyacın olan, bir kadeh daha!" diyen Alfred'e güldüm.

"Saat sabahın altısı!"

"Bir şey olmaz!" dedi Isabel de, elime bir şampanya kadehi tutuştururken. "Dünyanın bir yerlerinde saat altı değildir."

"Hem güzel hem zeki..." Liva'ya gülümseyen Isabel'e baktığımda ben de gülmeden edemedim.

Aramıza sonunda katılabilen Maya ve Edson ikilisini görünce herkes sarkastik bir şekilde alkışladı. Edson sanki bir halkı selamlıyormuş gibi el sallamaya başladığında kafasına şişe kapağı atan Dusan Tadic'ten başkası değildi.

"Çok seviyorsun beni, biliyorum." dedi Edson Dusan'a doğru.

Dusan ise onu yuhalamakla yetindiğinde ben de Isabel ve Maya'yı tanıştırıyordum. İkisi de gülümseyerek birbirlerine selam verdiler.

"Vücuduna bayılıyorum!" diyerek atıldı hemen filtresiz arkadaşım.

Isabel ise onun tam tersi bir kişiliğe sahipti. Tanımadığı kişilerin yanında oldukça utangaç ve sessiz olurdu ama sevimliliği her zaman aynı kalırdı.

"Teşekkür ederim, çok kibarsın."

Liva konuşmaları duyduğunda ortaya atlamadan edememişti tabii. "Ben de bayılıyorum! Ben de!"

Alfred, Liva'nın kafasına bir şaplak atınca eliyle ensesini ovuşturduğuyla kalmıştı tabii. 

Özel, yalnızca bizbize olduğumuz bir alanda olduğumuz için şükrediyordum yoksa birçok göz, futbolcu olmalarından değil de çocuk gibi olmalarından ötürü bizde olurdu.

Isabel ve Maay'nın sohbetlerini dinlerken gülümsedim, sevdiğim herkesin bir arada olması beni gerçekten mutlu ediyordu. Bir de üstüne herkes iyi anlaşınca daha da mutlu olmuştum.

"Bebeğim." dedi Dusan arkamdan boynuma doğru sarılırken. "Uçakta benimle oturur musun yoksa Maya ya da Isabel ile mi oturmak istersin?"

Kafamı hafifçe ona çevirip gülümsedim. "Seninle otururum Dusan."

how you get the girl // dusan tadicHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin