10. Bölüm

772 61 19
                                    

🪩Taylor Swift, The Alchemy. Bu ikili bana çok fazla Taylor Swift şarkıları vibeı verdiği için hep onun şarkılarını yazıyorum başa, dayanamıyorum resmen.
*Kendime göre biraz uzun birkaç günden sonra yine karşınızdayım hehe Yorumlarınız ve votelarınız için çok teşekkür ederim beni ne kadar motive ettiğini bilemezsiniz!🤍

*Kendime göre biraz uzun birkaç günden sonra yine karşınızdayım hehe Yorumlarınız ve votelarınız için çok teşekkür ederim beni ne kadar motive ettiğini bilemezsiniz!🤍

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Eski zamanların aksine, buraya geldiğimden beri yaratıcılığım oldukça tetiklenmişti. Neredeyse her gün yeni çizimler hazırlayıp ofistekilere yolluyordum ve bu, bu ay gerçekleşecek olan defilem için harika olmuştu.

"Vay canına." dedi Dusan, yeni duştan çıkmış haliyle. "Ne kadar yetenekli olduğuna her seferinde şaşırıyorum."

Normalde yeteneğimle oldukça barışık ve kendimin farkında olan biri olsam da Dusan'dan utanırdım. Bu hep böyle olmuştu.

"Teşekkürler." Önümdeki çizim defterimi yavaşça masaya bıraktım. "Sen de birazcık yeteneklisin aslında."

Dusan hafifçe kahkaha attı. "Bu bacaklar milyonlar kazanıyor güzelim."

Gözümü devirsem de tek bir kelimeye takılmış olan kalbimin çarpıntısını es geçemiyordum artık.

"Sanırım biraz utandın?" diye bir soru yönelttiğinde doğruyu söylüyor olsa da hemen inkar ettim.

"Bundan mı utanacağım? Senden çocuğum var!"

Melodik kahkahasıyla gülümsememek için zor tuttum kendimi. Bir adamın kahkahası bile çekici olamazdı yani! Üstüme oynanıyordu resmen!

"Güzel bir yapım süreciydi..."

Gözlerim kocaman açıldığında elimdeki kalemi ona doğru fırlattım. Hemen yakalayıp kulağının arkasına taktı, oldukça şovcu olduğunu daha önce belirtmiştim zaten.

"Bu arada," dedi ve yanımdaki sandalyeye oturdu. "Lila için söylediğin organizasyon şirketi ile konuştum. Bu haftasonu için onay aldım."

Şu anda ayarlayamadığım tek şey tam olarak bu konuydu. Sinirle ona baktım.

"Yüzlerce kere bana dolu olduklarını söylediler! Oldukça yüksek bir miktarda para bile teklif etmiştim, nasıl kabul ettirdin?"

O çekici sırıtışı yüzüne yayıldı. "Birileri Tadic hayranıydı diyelim..."

"Kimmiş bu birileri?" diye çıkıştım dayanamayıp.

Büyük hata.

Sandalyede iyice yayıldı. "Çok güzel bir kadınmış."

"Bak sen..." Boğazımı temizledim. "Nasılmış?"

Sandalyemin altından tutup beni kendine doğru çektiğinde burunlarımız değmek üzereydi. Heyecanla yurkundum ama hareket dahi edememiştim.

"Kıskandığını kabul edersen söylerim."

Bir hışımla geri çekilip sandalyeden kalktığında yüzündeki somurtma hoşuma gitti.

how you get the girl // dusan tadicHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin