13. Bölüm

731 74 39
                                    

* Bu kadar sık bölüm atan başka tanıdığınız var mı? Sanmam.🤪 Diğerlerine göre çıtırından uzun bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz!! Yorumlarınız ve beğenileriniz benim için çok büyük bir motivasyon ondan dolayı bekliyorum hehe

🤪 Diğerlerine göre çıtırından uzun bir bölüm oldu umarım beğenirsiniz!! Yorumlarınız ve beğenileriniz benim için çok büyük bir motivasyon ondan dolayı bekliyorum hehe

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

*Yakışıklılığından ölen var be adam.

Bezginlikle komidinin üstünde duran dijital saate baktım ve gözlerimi ovuşturdum.

Yarın kariyerim için büyük günlerimden biriydi ve bu nedenle yatakta dönüp durduğum birinci saatimi doldurmuştum.

Ne kadar başarılı olursam olayım defilelerimin iyi geçmesi benim için en önemli şeylerden biriydi. İşimde başarılı ve hırslıydım bu yüzden hiçbir şey bana yeteri kadar iyi gelmiyordu.

Bu şeylerin içinde kendi yeteneğim de vardı.

Evin içinde sessizce dolanmaya çalışan Dusan'ın ayak seslerini duyduğumda yataktan hızlıca doğruldum. Benim dışımda birinin de uyuyamadığını fark etmek hoşuma gitmişti.

"Selam." dedim kapı eşiğine yaslanarak. "Seni de mi uyku tutmadı?"

Yorgun gözleri bana döndüğünde parlamışlardı, kafasını salladı. "Bir gram bile. Gelsene..."

Koltukta yanına hafifçe vurarak oraya oturmamı istediğini belirtti. Yavaşça kapıdan ayrılıp yanına doğru gittim ve koltuğa oturup ayaklarımı uzattım.

"Gel bakalım." Ayaklarımı kucağına aldı ve çoraplarımın üstünden ayaklarıma masaj yapmaya başladı, oldukça rahatlatıcıydı. "Yarın için mi heyecanlısın?"

Gözlerim hafifçe kapanıp açıldı, varlığının bana ne kadar huzur getirdiğini bi defa daha hatırlattı. "Heyecandan çok, stresliyim."

Parmakları ayak tabanlarımda ovaller çiziyordu.

"Gördüğüm en yetenekli insansın. Tüm bunlara hak ederek sahip oldun ve bunu yarın yeniden kanıtlayacaksın biliyorsun değil mi?" Kafamı yavaşça geriye, koltuğun koluna doğru bıraktım. "Bunu başkalarına kanıtlamak zorunda olduğun için söylemiyorum, kendine kanıtlamak istediğini bildiğim için söylüyorum. Diğerlerini siktir et zaten!"

Yorgun bir kahkaha kaçtı dudaklarımdan. "Bazı şeyleri iyi hatırlıyorsun."

O da buruk bir gülümseme bıraktı aramıza. "Hiç unutmadım ki."

Tüm bunlar olurken, en azından öpücüğümüzden sonra konuşmamız gereken cümleyi kurdum sonunda.

"Zorlanıyorum Dusan." dediğimde anlık olarak ayaklarımdaki elleri durdu. "Hislerim beni zorluyor."

Parmakları yeniden hareketlendi. "Biliyorum, farkındayım. Seni öptükten sonra hiç konuşamadık, ben de bir süredir bunu konuşmayı düşünüyordum. Öylesine anlık bir şey olduğunu düşünmeni istemiyorum, biliyorsun."

how you get the girl // dusan tadicHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin