On Birinci Bölüm

31 7 16
                                    

James'i bir gün ve iki gece boyunca hiç görmedi. Odasından çıktığını hiç görmemişti, Lily odadan çıktıktan sonra ataklarından birinde olduğunu, kimseyi görmek istemediğini iletmişti. James'in yanına gitmek için defalarca kez kapıya gitmiş ama hiçbir zaman içeri girememiş, James'in varlığını arada hıçkırık veya sinirli sesleri hariç hiçbir kanıtlayacak şeyi görmemişti. Koltukta James'in her gece kullandığı battaniye ve yastığa sarılıyor, öğünlerini James'in kapısına bırakıyor ve birkaç saat sonra eğer şanslıysa en azından yarısı yanmış tabakları bıraktığı yerden alıyordu.
Elindeki kitaptan başını kaldırmadan ne kadardır okuyordu bilmiyordu ama James'in hıçkırıklarını duyduğunda kitaba tekrar odaklanmaya çabaladı. Yalnız kalması gerektiğini söylemişti, Regulus buna saygı duymalıydı... Hıçkırık. Sikerler.
Kitabı koltuğa bırakıp kalktı ve düşünmeden kapıya ilerleyerek yavaşça açarak başını içeri uzattı; James kapıya arkasını dönmüş, omuzları birkaç saniyede bir hafifçe titriyordu. Perdeler kapalı, yatak dağınık ve James titrekti. "James," diye fısıldadı ona sessizce yaklaşırken ama James cevap vermedi, hareket bile etmemişti. Sana zarar verebilir, demişti Lily ama bundan korkmuyordu, elini uzatıp hafifçe James'in sırtına dokunduğunda elalar hızla dönerek yeşilleriyle buluştu. Yabancı gibi bakıyordu, gözleri yaşlarla parlıyordu ve esmer teni bembeyazdı. "Benim, Regulus," dedi yatağın kenarına otururken. Sessizlik. "Jamie, benim." James şimdi tamamen ona dönmüştü ama bakışları hâlâ donuk ve yabancıydı, onu böyle görmenin yaşadığı işkencelere eşdeğer, hatta daha zor olduğunu hissederken elini yanağına uzatarak "James, lütfen," dedi titrememesi için uğraştığı sesiyle. "Benim, Regulus. Reg." James'in dudakları aralanıp "Yıldız," dedi konuşmamaktan çatlayan sesiyle. Regulus kalbinin takla attığını hissediyordu, James'in gözleri tamamen olmasa da açılır gibiydi. "Benim, evet, yıldız," dedi zorlukla gülümseyerek. "Ben yıldızım, sen de güneş. Buradayım." James tuttuğu elini hafifçe sıktığında Regulus elini daha çok yüzüne bastırdı ve parmakları hafifçe yüzünü okşamaya başladı, yeşiller onu izlerken James'in arkasını dönmek için hamle yaptığını fark ettiğinde düşünmeye izin vermeden uzanıp dudaklarını soğuk dudaklara bastırdı.
Başta dudakları hareketsizdi, Regulus yaptığı şeyin kalbine etkisini unutup James için endişeliydi ama çekilmek istediğinde büyük el ensesini sararak onu kendine çekerek dudaklarını öpmeye başladı. Eğer öpücüklerini tanımlayacak bir cümle varsa o da dudaklarından kalbine akan bir ışık gibi hissettirmesiydi. Yatakta daha çok James'e yaklaştı ve diğer elini de yanağına çıkararak kendine çekti, James yatakta yükselirken ona eğilerek dudaklarına daha çok eğilmişti. İkisi de nefessiz kalana kadar dudaklarını ayırmak mümkün görünmüyordu, James alnını alnına yaslayıp Regulus'un karıncalanan dudaklarında nefeslenirken Regulus başının dönmesini gözlerini açmadan sakinleştirmeye çalışıyordu. "Gözlerini aç," dediğini duydu James'in fısıldayarak. Elalarını yeşilleriyle buluşturmak için gözlerini açtığında James oradaydı. "Selam," dedi Regulus ıslanan gözlerini kırparak. "Selam," dedi James buruk gülümsemesi ve ıslak yanaklarıyla. "Buradasın." Regulus hafifçe omuzlarını kaldırıp indirdi. "Hiç gitmedim." Gözlerine baktı. "Hiç gitmezdim."
"Sana zarar verebilirdim."
"Umurumda değil."
"Seni korkutabilirdim."
"Senden korkmam mümkün değil."
James gülümsedi, dudaklarını uzanıp tekrar hafifçe öptü ve başını Regulus'un göğsüne yerleştirdi. "James?" Mırıldama. "Bir şeyleri söylemek için yanlış bir zaman mı?" James'in kalbinin atışı Regulus'unkilerle karışırken "Aynısını hissediyorum," dedi. Birbirlerine ilk kez seni seviyorum demelerinin böyle olacağını düşünemezdi ama daha güzelini hayal edebileceğini sanmıyordu.


Yazar Notu: Dün söz verilen bölümün gelmemesi üzerine özür diliyorum öncelikle. Yeni kurgular üzerine çalışıyorum ve umarım paylaştığımda burada gördüğüm desteğinizi benden esirgemezsiniz! Asıl duyurum ise bugün iki bölüm paylaşılacağıydı, ortalama bir saate görüşmek üzere!💕

a boy with one eyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin