On Üçüncü Bölüm

31 7 4
                                    

Tek başına dışarı çıkmak korkutucuydu ama denizin kıyısında koşarken yüzüne vuran tuzlu hava özgürlüğü gerçekten hissetmesine neden olan şeylerden olmaya başlamıştı. İlk günlerde James onunla gelmiş, birlikte yarışlar yapmışlar ve sevgilisi acımasızca onu geçmişti. James'in sevmediği bir şey varsa o da kaybetmekti, her geçen gün onu tanımak Regulus'a hissedeceğini sanmadığı her şeyi hissettiriyordu.
"Pardon, cariño?"
Duyduğu sesle dururken arkasına baktı ve karşılaştığı tanıdık sima ve renkli gözlerle titremeye başladı. "Hilda." Orta yaşlı kadının gözleri yaşlarla parlarken atılıp kollarını ona sardı, Regulus karşılık verirken yanaklarından akan yaşlar yüzüne değen rüzgarla kendini daha çok hissettiriyordu. "Beni nereden buldun?" Hilda hafifçe kollarını çekerek akan rimelini silerken "Seni bulmadım," dedi. "Ben... Oradaki işimi bitirdim. Senden sonra düzenli müşterilerimden biri benimle evlenmek istedi. Bütün borcu ödedi." Parmağındaki büyük elmas yüzüğü fark ettiğinde kalbi mutlulukla atarak gülümsedi, gözleri buluştuğunda Hilda yanağını okşadı. "Neden buradasın? Neler yapıyorsun? Kalacak bir yer bulabildin mi?" Hızla başını sallarken "James beni kurtardı," dedi ama duraksadı. "O gün kaçtığımda beni birisi kurtardı. Onunla kalıyorum." Kadının dudaklarına hınzır bir gülümseme yerleşirken oğlu gibi gördüğü çocuğun kızaran yanaklarına bakıp "Bu James sadece bir kurtarıcıdan fazlası olabilir mi acaba?" dedi. Yeşil gözlü genç adam kaşlarını çatarken "Hilda," dedi bakışlarını kaçırarak. "Yakınlarda mısınız şu 'kurtarıcınla'?" Kadının onu utandırmak için sarfettiği çaba başarılıydı, utanç dolu gülümsemesini bırakırken "Aslında evet," dedi. "Biz daha çok kasabalara yakın oturuyoruz ama alışveriş yapmak için buradaydım. İyi ki de buradaymışım." Kalbinin aynı anda bütün hislerle dolduğunu hissediyordu, kadının ellerini sıkarken "Ben gittikten sonra..." diye başladı ama devam etme gücünü kendinde bulamadı. "Patronlar senin gitmenden sonra hepimizi çukura aldılar. Yukarısı hakkında pek bir bilgim yoktu ama çukurdan çıkarıldıktan sonra patronları hiç görmedim." Zorlukla yutkundu, ikisi de bunun anlamını biliyordu; hâlâ Regulus'u arıyorlardı. "Sanırım gitmem gerek," dedi zorlukla konuşarak. Hilda çantasından çıkardığı kağıt parçasına hızla bir şeyler karalayıp ona uzattığında eline aldı ve yumruğu arasında tuttu, kadın uzanıp koyu renkli rujlu dudaklarını yanağına uzunca bastırdı ve gülümsedi. Regulus "Sonra görüşürüz," deyip hızla ilerlerken kafası o kadar doluydu ki yolu aşarak ona doğru gelen arabadan habersizdi. Araba kaldırıma çıkıp onu sertçe sürükleyerek sert zemine düşürdüğünde aldığı nefesin ciğerlerine tıkandığını hissetti, burnuna dolan deniz kokusu ağzından gelen kan tadıyla karışırken öksüremeyecek kadar acı hissediyordu. Düşmeyle birlikte avucundaki kağıt parçası düşerek açılmıştı, boğuk görüşüne rağmen kelimeler seçiliyordu.
Özür dilerim.
Yanaklarından akan yaşlar düştüğü kolunun üzerinden yere akarken ama James endişelenir, diye düşündü. James beni özler.

a boy with one eyeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin