En son kapı açılmıştı.. Kapıyı açan bir kızdı o kız Cansu'ydu üstünde siyah bir gecelik vardı.. Cansuyu itip içeri giriyorum barışlarda arkamdan geliyordu.. Evin her tarafına bakıyoruz hiç kimse yoktu en son yatak odasına bakıyoruz yatakta yatan çıplak sadece iç çamaşırı olan keremi görüyoruz uyuyordu.. O an gözlerimin önü kararıyor ve dengem bozuluyor halil beni tutuyor... Gözlerim dolmuştu berkana bakarak "b-bu... Bu şaka dimi" diyorum berkan barışa bakıp tekrar bana bakıyor "(ismin) hadi gidelim" diyerek konuyu değiştiriyor.. Gülmemek için zor duran Cansuya bakıyorum sinirden gözüm dönmüştü. Az kendime gelip cansunun üstüne yürüyorum ve Cansuya sert bir şekilde tokat atıyorum ve saçına yapışıyorum kafasını duvara vuruyorum.. "ALLAH SENIN BELANI VERSİN KÖPEK SURATLI ŞEYTAN." barışlar duvara yaslanıp beni izliyordu çok sinirli olduğumu bildikleri için ayırmaya cesaret edememişler 10-15 dakika boyunca dövüyorum burnu falan kanamıştı bende nefes nefese kalmıştım.. Odadan çıkıp kapıya doğru yürüyorum barışlar arkamdan geliyor ve daireden çıkıyoruz asansöre biniyoruz.. Aşırı daralmıştım aşağı inince hızlı adımlarla dışarı çıkıyorum gözlüğümü çıkartıp derin derin nefesler alıyordum.. Havada esiyordu barışlar koşarak yanına geliyor.. Halil üstündeki ceketi çıkartıp omuzlarıma bırakıyor üşümemem için..
Arabaya biniyoruz.. Kendimi kötü hissettiğim için için arka koltuğa oturuyorum barışta yanıma oturuyor.. Halil sürücü koltuğuna berkan da ön koltuğa oturuyor.. Ve halil arabayı sürmeye başlıyor.. Barış bana belli etmeden abime yazıyor.. __________________________________ "ifran abim"
B-"abi kerem (ismin)'i aldatmış sanırım"
İ-"yuhh be! (ismin) nasıl şuan iyi dimi"
B-"yani ne iyi ne kötü"
İ-"iyi iyi. abim biz yurt dışındayız (ismin)' e sahip çık lütfen.."
B-"merak etme abi
İ-"hadi görüşürüz işlerim var sonra konuşuruz.."
B-"tamam abi görüşürüz" __________________________________ Barış telefonunu komple kapatmış bana odaklanmıştı ben kulaklığımı takıp şarkı dinliyordum ve dışarıyı izliyordum dinlediğim şarkı "tatlı tecrübe" idi..
Aradan 3 gün geçiyor hiç kimse ile konuşmamış hiç bir şey yememiş içmemiştim tamamen çökmüştüm hiç halim yoktu gözlerim kıp kırmızı ve içi kan doluydu kaç gündür telefonum kapalıydı açmamıştım.. Ve bilerekten yine açmıyorum bugün izin günüm bitmişti.. Kendime gelmem lazımdı ilk duşa girip çıkıyorum bornozumu giyip odama gidiyorum yüz bakımımı yapıp saç bakımımı yapıyorum hafif bir makyaj yapıp kıyafetlerimi giyiyorum kollarım falan morarmıştı cildim hassas olduğu için..
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Gözlük takmak zorundaydım çünkü gözlerimin hali çok kötüydü..hazırlanıp evden çıkıyorum arabama binip tesislere doğru sürüyorum tam 20 dakikada varıyorum arabayı otoparka park edip arabadan iniyorum.. Hızlı adımlarla içeri giriyorum kimseye gözükmeden odama gidiyorum..ceketimi ve çantamı askıya asıp masama oturuyorum gözlüğümü asla ama asla çıkartmıyorum bilgisayarımı açıyorum ve doldurmam gereken dosyaları dolduruyorum bir süre sonra odamın kapısı çalıyor.. Kafamı bilgisayardan kaldırıp kapıya bakıyorum "girrrrr" diyorum ve hafif doğruluyorum ve içeri biri giriyor.. İçeri giren kişi halil'di beni gözlükle görünce şaşırıyor ve içeri giriyor kapıyı kapatıp bana doğru yürüyor.. Masamın önündeki sandalyeye oturuyor "soru sormayacağım.. Hadi kalk reportaj var senin gelmen gerekiyor." iyi görünmek için zar zor gülümsüyorum ve kafamla onaylayıp ayağa kalkıyorum. Boğazımı temizleyip "hadi kalk" iyi olmadığım sesimden belliydi. Halil kalkıyor odadan çıkıyorum halil'de arkamdan çıkıyor antrenman alanına gidiyoruz hava kapalıydı gözlük taktığımı görünce herkes bana bakıyor garip garip keremde bana bakıyordu ama fark etmemiştim.. Barış berkan ve yunus beni görünce koşarak yanıma geliyor.. Keremi Görmemem için önümü kesiyorlar barış direkt kollarıma bakıyor. Ve sinirli bir şekilde "kim ne yaptı sana?" kafamı başka tarafa çeviriyorum "hiç kimse kendi kendine oldu.." berkan çenemden tutup kendilerine çeviriyor. Ve yunus gözlüğümü çıkartıyor barış gözlerimin içine bakıyor gözlerimin halini görünce şok oluyor.. Barışında gözleri doluyor sırtını bize çeviriyor ve göz yaşlarını siliyor.. Yunus berkan ve halil'de gözlerimin içine bakıyor onlarında gözleri doluyor.. Niye böyle olduklarını biliyordum gözlerimin hali çok kötü olduğu için kerem bizi izliyordu bir şeylerin ters gittiğini fark edince kalkıp yanımıza geliyor barışlar önümde olduğu için geldiğini fark etmiyorum ve görmüyorum taki keremin sesini duyana kadar.. Şöyle "ne oluyor benden ne saklıyorsunuz?" diyor önümde duran barış ve Halili itiyorum.. Sinirli sinirli kereme bakıyorum onunda gözleri kıpkırmızıydı "HEM ALDATTIN HEMDE UTANMADAN KARŞIMA ÇIKIYORSUN" bu kelimeler keremin zoruna gitmişti.. Ama aslında beni aldatmamıştı.. Cansu keremin suyuna uyku ilacı koyduğu için kerem uyumuştu öyle.. Aralarında bir şey yaşanmamıştı. Kerem bu cümleme karşılık olarak "BEN SENİ ALDATMADIM KAFANDAN UYDURMA" diye bağırıyor. Bana ilk defa bağırmıştı ürküyorum bağırmadan "şu gözlerimin içine baksana ben kaç gündür yemek yemiyorum sen neyden bahsediyorsu-.." cümlemi bitirmeden bayılıyorum. Kerem beni tutuyor ve kucağına alıyor. Ve hızlı adımlarla beni arabaya götürüyor barışta gelmişti..
Kerem beni arka koltuğa uzandırıyor barışta gelmişti kafamı bacağının üstünde koyuyor... Sürücü koltuğuna oturup hızla arabayı sürüyor 30 dakikalık yollu 10 dakikada gelmiştik kerem arabadan iniyor sedye diye bağırıyor barış beni kucağına alıyor ve sedyeye uzandırıyor.. Beni acile sokuyorlar. Ve Müşahede'ye götürüyorlar serum falan takıyorlar aradan baya bir süre geçiyor yavaş yavaş kendime gelmiştim.. Gözlerimi açıyorum ve kendimi hafif dikleştiriyorum.. Kerem ellimi tutuyordu kereme bakıyorum burnu kızarmıştı ağladığını anlıyorum.. Ağzımdan sadece şu kelime çıkıyor "n-niye ağladın?" diyorum.. Kerem elimi bırakmadan boş eliyle göz yaşlarını siliyor.. Ve boğazını temizleyip " (ismin).. Ben seni aldatmadım gerçekten Allah belamı versin ki.." diyor kerem beni aldatamazdı bunu biliyordum.. "tamam tamam biliyorum." keremin gözleri hafif büyüyor "çok özür dilerim birtanem asla böyle bir şey bir daha yaşamayacak söz veriyorum.." ben ise gülerek "tamam yeter. Affettim seni." kerem ellimi öpüp bırakıyor.. Ve çocuk gibi ellini çırpıyor.. Sonrada yüzüme yaklaşıp alnımdan öpüyor.. Yaklaşık 10-20 dakika sonra müşahedenin kapısı açılıyor gelenler kazımcan ve sude'ydi el ele tutuşmuşlardı.. Onlar girdikten sonra abim ve can içeri giriyor.. Sude ve kazımcan karşımızda dikilip "bizzz sevgili olduk" diye duyuru yapıyorlar.. Bizde mutluluklar falan diyoruz.. O sırada bana ters ters bakan abimi fark ediyorum canı yatağımın boş kısmına oturtmuştu kerem ayağa kalkıyor abimin oturması için abimde oturuyor.. Azar yiyeceğimi bildiğim için masum rolüne giriyorum. İçimden " boku yedin (ismin) kaçışın yok." diyorum.. Ve abim ellimi tutuyor bana bakarak "(ismin)'cim kerem seni aldatmamış.. O gün oraya senin iyiliğin için gitmiş.. Cansu salağı Keremi senin üzerinde tehdit etmiş.. Ben keremle konuştum bir daha böyle bir şey yaşanmayacak! Ve sen niye telefonlarını kapatıyorsun ve yemek yemiyorsun hesap ver şimdi.. "diye konuşuyor tek seferde.. Ve tekrar odamın kapısı çalıyor ve kapı açılıyor giren..... __________________________________ Giren kimdi sizce? Ben bu bölümü atıp kaçar.. 14.Bölümü yarın atarım.. Sizce hikayeye yeni karakterler eklemeli miyim? Bu soruyu size sormak zorundayım.
