1.7

99 20 21
                                    

"Güller solar, yapraklar dökülür ama dikenler asla..."

"Hey Hyunjin, okulun nasıl gidiyor birtanem?"

Genç kadın beklentiye telefondan oğlunun cevap vermesinj beklerken, o sessizce baktı.

"Tatlım, İyi misin, bir problem yok değil mi?" Karşısındaki sert bakışlar ile olumsuz anlamda başını salladı Hyunjin.

"Annene normal olduğunu söyle her şeyin, anlarsa seni bitiririm." Sessizce fısıldadıkları ile Hyunjin korku ile titredi.

"Her şey normal anne, bugün biraz okulda yoruldum. Sana öyle gelmiştir, bir şey yok yani."

Kadın ufak bir kıkırtı bıraktı hattın diğer ucundan. "Öyle olsun bakalım, Seo-Jun'u üzmüyorsun değil mi?"

Tam ağzını açmıştı ki üstüne kapanan el ile sesi çıkmadı Hyunjin'in. "Dediklerimi unutma, seni burada öldürürüm yoksa."

Korkuyla gözlerini yumdu Hyunjin. "Tatlım, Orada mısın?"

"Şimdi düzgünce konuş, yoksa kapatırım telefonu."

Sadece onayladı. "Buradayım anne, ödevlerimi kontrol ediyordum."

"Seo-Jun'u üzmüyorsun değil mi Hyunjin? O bir üniversite öğrencisi sürekli seninle ilgilenemez."

Tek kaşını kaldırarak baktı Hyunjin'e. "Hayır anne üzmüyorum."

"Geçenlerde beni aradı, bazen onu üzdüğünü ve çok yorduğunu söyledi. Biz yokken o ne derse ve ne isterse yap Hyunjin, onun dışında seni kimseye emanet edemem. Sen benim biricik, güzeller güzeli oğlumsun, bunu benim için yap lütfen."

Korkulu bakışları ile Seo-Jun'a bakmıştı.

"Özür dilerim anne, hareketlerime daha dikkat edeceğim. Siz ne zaman geleceksiniz?"

Kadın telefonun ucundan ispanyolca bir şeyler mırıldandı başka birine. "Aslında bir haftaya gelecektik ama uzadı, üç hafta sürebilir Hyunjin. Sorun olur mu senin için?"

Umutsuzca omuzlarını düşürdü. "Sorun değil anne."

"Şimdi kapatıyorum balım, Seo-Jun'u üzme, dikkat et kendine"

Daha Hyunjin cevap veremeden kapattı annesi.

"Ne oldu minik fare? Bir yüzün düştü."

Hyunjin'in cevap vermemesi ile sarı saçlarına asıldı. "Bana cevap ver, karşımda aptal gibi somurtup durma."

my demons, hyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin