SOĞUK ÇIĞLIKLAR

AYRILIK ZAMANI

Sıla ile Atlas bakışırken arkadan bir ses

"Pardon aşk kuğuları aval aval bakışmayı kesin sizi bakarken midem bulandı"

Atlas ile Sıla şok bir yüz ifadesiyle sesin geldiği tarafa bakarken pişkin pişkin sırıtan Brok'un suratını gördüler.Atlas ardından elini hızlıca Sıla'nın parmaklarının arasından çekti.Atlas hemen ayağa kalkarak Brok'a emir verdi.

Atlas:Sen beni toplantı odasında bekle geliyorum.Brok kaşlarını çatarak tabi efendim dedi ve saraya doğru yol aldı.

Atlas:Sonra konuşuruz Sıla

Sıla yanakları kızararak:Tabi Atlas.Atlas sözün ardından saraya doğru yol aldı.Atlas toplantı odasına vardıktan sonra oturan Brok'u gördü.Brok uzatmadan lafa girdi.

Brok:Şimdi planın ne kız elimizde

Atlas:Ona zarar vermeden onun gerçek güçlerini ortaya çıkarıcaz demiştiki kapı çaldı ve içeriye bir muhafız girdi.Muhafız saygı içinde boy eğdikten sonra lafa başladı.

Muhafız:Sayın Atlas Bey dünyada bir göreviniz çıktı dünyaya geri dönmeniz lazım.

Atlas:Emiri kim verdi

Muhafız:Patron verdi efendim

Atlas:Tamam çekile bilirsin dedi ve odadan muhafız çıktı.Atlas telaşlı bir şekilde B planına geçtik Brok

Brok:Ne B planı diye birşey mi var

Atlas:Tabi var ben önceden hocalar ayarlamıştım

Brok:Ne hocaları bunlar

Atlas:Hız,dayanıklık ve antrenman,atış,sabır ve anlayış,cadı hocaları şimdi hepsini anlatıyorum iyi dinle

Hız Hocası:Edwin ve bir vampir

Dayanıklık Ve Antrenman Hocası:Brok ve kurt adam

Brok:Ben mi

Atlas:Evet sus ve bir daha sözümü kesme

Atış Hocası:Lucas ve bir elf

Sabır Ve Anlayış Hocası(Psikolog):Amelia ve bir melek

Cadılığı Öğretecek Hoca:Jessica ve bir cadı

Atlas:Anlaşıldı mı artık sende çekilebilirsin.Brok yavaşça kapıya yöneldi ve odadan çıktı.Atlas ardından akşam yemeyi için dışarı çıktı ve muhafıza Sıla'nın nerde olduğunu sordu.

Muhafız:Efendim Sıla Hanım odalarına çıktılar.Atlas ardından Sıla'nın yanına gitmek için üst kata çıktı ve tam kapısını çalacakken su sesi geldiğini anladı ve içeriye girdi.Odada biraz oturdu ve ardından duştan su sesi kesildi ve banyo kapısında Sıla beyaz bornozu ile boy gösterdi.Sıla şok bir yüz ifadesiyle Atlas burda ne yapıyorsun.

Atlas:Hiç seni akşam yemeğine davet edicektimde duştaymışsın o yüzden odanda bekledim.

Sıla:Tamam teşekkürler ama ben şimdi giyineceğimde dışarı çıkarmısın

Atlas içinden lütfen Sıla odada kal de diye iç geçiriyordu ama Sıla'nın lafından sonra:Hemen Sıla çıkıyorum.Atlas çıktıktan sonra Sıla bornozunu yavaşça çıkardı ve kendini narince  kuruladı.Kendini kuruladıktan sonra üzerine akşam yemeğine yakışacak siyah bir mini elbise giydi siyah bir stiletto ve takı için beyaz ve biraz aşağı sarkan küpe ve aynı beyaz renkte bir kolye. Sıla her şeyi takmasına rağmen kolyeyi takamadı ve aklına Atlas geldi.Odanın kapısını açtıktan sonra karşı tarafta duvara yaslanan Atlas'ı gördü ve söze başladı.

Sıla:Atlas kolyemi takarmısın

Atlas:Büyük bir zevkle Sıla

Atlas ardından Sıla'nın kolyesini takarken Atlas söze başladı saçın çok güzelmiş Sıla

Sıla:Sağol Atlas saçlarıma dikkat ediyorum o yüzden bu kadar güzeller dedi ve Atlas kolyeyi taktı ve Atlas elini Sıla'ya uzattı ve ikisi aynı adımlarla odadan çıktı.Atlas ile Sıla aşağı indikten sonra Sıla adımlarını yemek salonuna atarken Atlas tam tersi bahçeye atıyodu

Sıla:Yemek salonunda yemeği yemeyeceğiz mi?

Atlas:Bu akşam güzel ve bu gece dolunay o yüzden yemeğimizi dışarıya hazırlattım.

Sıla:Tamam güzel.İkisi dışarıya çıktıklarında siyah masa örtüsü beyaz tabaklar ışıltılı bardaklar ve en son en havalısı alev topu gibi yanan mumlar göz alıyodu.Sıla olduğu yerden masayı incelerken Atlas hadi oturalım dedi ve Sıla'nın sandalyesini çekti.İkiside oturduktan sonra Atlas bir parmak çıtlatması ile Sıla'nın  farketmediği garsonlar masaya servis yaptı ve kırmızı şarapları bardaklara doldurdular.Sıla ile Atlas keyifle yemeği yerken ve şaraplarını içerken Atlas bir zaman sonra ağzını sildi ve ciddi bir ses tonuyla lafa başladı.

Atlas:Sıla lafı çok dolandırmiycam artık ben burda yokum dünyaya geri dönücem.

Sıla şoklo:Sen ne diyosun Atlas neden dünyaya geri döneceksin

Atlas:Bana görev verildi ama merak etme seninle büyü sayesinde konuşuruz.

Sıla:Sen ne diyosun beni öncedeki gibi yanlız bırakacaksın öyle mi? dedi ve masadan öfkeli bir şekilde kalktı ve kapıya doğru yürüdü ama sarhoş olduğu için fazla yürüyemedi ve yere düştü.Atlas hızlıca masadan kalktı ve Sıla'yı kucakladı ve merdivenlere yöneldi.Sıla sarhoş olmasına rağmen dili durmuyordu tekrar ve tekrar beni bırak kelimelerini tekrarlıyordu ama Atlas hiç takmadan onu odasına kadar getirmişti ve yatağına bırakmıştı tam geri dönecekken bir söz işte o güzel söz Sıla'nın ağzından çıkmıştı ve Sıla seni seviyorum Atlas dedi ve Atlas geri dönüp Sıla'nın yanına uzanıp ben de seni seviyorum dedi ve Sıla'nın kırmızı dudaklarına nazik bir öpücük kondurdu ama Atlas hiç tedirgin değildi çünkü Sıla bu gecen yaşananların hiç birini hatırlamayacaktı.Atlas sonra burda son gecesi olduğu aklına geldi ve Sıla'yı kanatları altına aldı ve oda gözlerini uykuya teslim etti.Atlas uyandığında Sıla yoktu hemen bir telaşla kalktı ama o saniye burnuna lezzetli bir koku almıştı.Atlas yataktan kalktı ve aşağı kata indi.İndiğinde bahçe kapısının camından lezzetli bir kahvaltı masası gördü ve o an arkasından iki el gözünü kapatmıştı ve iki elin sahibi bir soru sordu ben kimim?Atlas Sıla mı? acaba dedi ve gözleri açıldı.Sonra Sıla hadi gel sana kendi ellerimle kahvaltı hazırladım yiyelim.Arsından ikiside lezzetli kahvaltıya daldı bir süre sonra ikiside doyduktan sonra Atlas lafı açtı

Atlas:Sıla şimdi ben kıyafetlerimi topliycam hazırlanmam lazım.

Sıla:Tamam sen hazırlan ben seni beklerim.Atlas ardından masadan kalkarak odasına çekildi ve hazırlanmaya başladı.Atlas hazırlanması bittikten sonra aşağı kata indi ve çıkış kapısında bekleyen hizmetçileri ve ağlayan Sıla'yı gördü.Atlas çıkış kapısına vardığında ilk Sıla'ya doya doya sarıldı ardından sırayla herkesle vedalaştı ama vedalaşmada beklemediği bir kişi vardı o kişide Brok'tu Atlas onlada vedalaştıktan sonra Brok'un kulağına fısıldadı ve dedi ki Sıla sana emanet  dedi ve herkese son kez baktıktan sonra ışınlandı ve Sıla tekrar ve tekrar öksüz ve tek başına kalmıştı.