İŞTE O

25 2 3
                                    

SILA

Evden çıktıktan sonra rüyanın anlamını düşünmeye başladı.Kesin varya o rüyada  cadılar kesin düşman cadılardı demiştiki aklına büyü yapmak geldi ve hemen bir ağacın karşısında yerini aldı ve okus pokus ağaç uçsun,ağaç havalansın,ağaç göğe çıksın neler neler demiştiki hiç birinde ağaç bir gram bile oynamadı ve Sıla daha hazır olmadığını anladı,suratını somurttu suratını somurttuğunda aklına Atlas gelmişti ve gözleri dolmuştu.

MUHTAR VE BURAK

İkiside köye yaklaşmıştı. 00.30 dakika sonra ikiside kendi evlerine yaklaşmışlardıki bir köylü kadının yanında fit bir vücuda sahip bir genç vardı.

Burak:Eh gari bizim bu köyde otele döndü gelen geçen uğruyor.

Muhtar üzüntü ile: Sen ona mı takıldın evlat etrafına bak her yer küle dönmüş insanlar ölmüş bu senin vicdanın mı  he

Burak:Hayır tabiki baba sadece ben fikrimi söylemiştim 

Burak ile muhtar hızlı adımlarla Atlas'ın yanına yürüyordu ve geldiklerinde

Burak:Sen kimsin yabancı ve rengin ne cevap ver

Atlas:Ben cadıyım--asla gerçeği söylememeliydi çünkü onları herkes öldü biliyordu -- ve rengim mor oldumu aldınmı cevabını

Burak sinirle:Aldık cevabımızı 

ALDER

Elini yıkadıktan sonra yola koyuldu ve ilk işi o köyün etrafını aramaktı.1 saat sonra Alder köye varmıştı ama köyün görüntüsü içler acısıydı ve o an artık babasının ne kadar vicdansız olduğunu anladı.Keskin gözleri ile köye göz gezdirdikten sonra muhtarın ve dövdüğü yani muhtarın oğlunu görmüştü ama onların yanında başka bir genç vardı ve muhtar ile oğlu ile konuşuyordu.Alder aklından--Kız burda olsa ilk kızın yanına giderlerdi yani kız burda deyil karşı köydede olamaz çünkü karşı köy başka türü köye sokmazdı o zaman kız burdan uzaklaşmıştı zamanımı burda kaybetmemeliyim--diyerek kimseye görünmeden yoluna devam etti.

Gün tekrar yavaşça karamaya başlıyodu ama Sıla'nın yatcak bir evi yoktu bu yüzden üzgündü ve bir anda gök gürüldedi ve Sıla korku ile irkildi ama o an Sıla bir şey farketmişti gök gürültüsü önce annesinin öldüğü günde olduğunu hatırladı ve Sıla bunun bir doğal bir şey olmadığını anlamıştı.Arkasından Sıla'nın yüzünü küçük damlalar ıslatmaya başlamıştı ve Sıla mutlulukla bir ağacın altına saklanmıştı. 

ALDER

Aklına buraya en yakın türün elfler olduğunu hatırladı ve direk o yolun yolunu tutdu.Ama o an yağan yağmur onun yolunu zorlaştırıyordu ama Alder ne pahasına olursa olsun o kızı bulacaktı 30 dakka sonra elflerin yaşadığı yeri bulmuştu.O yeri süzerken bir anda yakışıklı bir elf ile göz göze geldi içinden--lan elfler bu kadar yakışıklı oluyormuşmu--diyerek o gencin yanına yol aldı vardığında 

Alder:Ben prens ve bir cadı arıyorum gördün  mü

Steven prens lafını duyduğu saniye saygı ile boy eydi ve

Steven:Hoş geldiniz prensim ben elflerin lideri Steven evet buraya bir kız geldi hemde cadı olduğunu söyledi burda bir gün kaldı ve bu sabah kimseye görünmeden buradan ayrılmış--asla gerçeği söylememeliyim yoksa Sıla'yı öldüre bilirler--

Alder:Çok sağol 

Steven:Ne demek prensim boynumuzun borcu

Alder öğrendiği bilgi ile avına yaklaştığını anladı tam arkasına dönecekken 

Alder:Steven  kızın yattığı yastığı getirsene

Steven:Tabi ki

Alder Steven gittikten sonra onun kokusu ile bula bilirim 

Steven yastığı getirmişti ve elinden Alder alıp koklamıştı.Steven bu olayı garipsesede ağzını açamadı çünkü o bir prensti.Alder bir süre kokladıktan sonra yastığı Steven'ne vererek kokuya doğru yol aldı. Bu koku ormana doğru yol alıyordu.

SILA

Yağmur sesi yüzünden göz perdeleri yavaş yavaş düşüyordu ve gözleri kapanmıştı.Sıla uyandığında her yer mis gibi toprak kokuyordu.Sıla bu koku ile enerjisi yerine gelmişti.Sıla yattığı yerden doğrularak yürümeye başladı bir gölet bulmuştu bu gölete doğru adımlarını atarken arkasına tokasını düşürmüştü ve almak için arkasına dönmüştüki arkasında hayatında gördüğü en yakışıklı bir adam vardı ve bundan sornası Sıla'da  yoktu.

ALDER

Akşamdan beri kızı arıyordu ve sonunda onun bir ağacın altında uyurken bulmuştu.Onu kaçırmak için uyanmasını beklemişti.30 dakika sonra kız yerinden doğrulmuştu ve yürümeye başlamıştı ve Alder de arkasından gölgesi gibi takip ediyordu ve kızın en savunmasız yerinde onu bayıltmıştı. 




SOĞUK ÇIĞLIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin