BULDUM

4 2 1
                                    

Alder tekrar odasına dönerken ağlamsaktı.En son odasına vardıktan sonra yatağına girdi.

SABAH

Alder'in gözüne güneş ışınları girmeye çalışırken Alder esneyerek yataktan çıktı.Ardından üstüne bir tişört altına bir pantolon geçirdi ve odadan çıktı.Aşağı indikten sonra kahvaltı masasında babasını gördü ve yanına doğru yol aldı.Masaya vardıktan sonra babasına karşı saygı ile boy eğerken babası lafa başladı.

"Buyur oğlum kahvaltımızı edelim sonra dün gece hakkında konuşalım"

"Tamam baba afiyet olsun"

"Sanada oğlum"dedi ve Alder masaya oturdu ve kahvaltısını etmeye başladı.Babası doyduktan sorna öksürerek lafa başladı.

"Öhhh Öhhh.Şimdi bak oğlum biliyorum sen o kızı seviyorsun"

"Hayı.........."Alder'in lafını babası kesmişti

"Bir daha lafımı bölme.Tamam doğru bizde senin kadar endişeliyiz ve korkuyoruz ama unutma sakin düşünki hata yapma ama sen tam zıttı inatçı keçiler gibi döküp yıkıyorsun böyle olmaz.Bu gün araştırmalara başla yanına istediğin kadar muhafız al.Aynı şekilde çık ara ama o kızı ne olursa ol bul"dedi imparator ve masadan kaltı.Alder ardından sadece babasının arkasından baka kaldı. Alder sonra kalkıp muhafızların komutanı ile konuşmaya gitti.

5-20 DAKİKA SONRA

Alder komutanın yanına vardıktan sonra komutan saygı ile boy eğdi ve söze başladı

"Buyrun prensim ne için gelmiştiniz"

"Bak komutan şuan aktif kaç askerin var"

"50.000 prensim de af buyurursanız ne oldu"

"O kızı aramaya gidiyoruz bu 50.000 asker içinden 50 tanesi benimle gelecek"

"Tabiki prensim hemen 50 asker hazırlıyorum"dedikten sonra Alder yanındaki muhafıza

"Bana hemen yakındaki en güçlü cadıyı getirin"

"Tabiki efendim"

1-2 SAAT SONRA

Alder'in huzuruna cadı getirildi.Alder sık boğaz etmeden lafa başladı

"Hoş geldin cadı seninle küçük bir işimiz var"

"Ne işi o prensim"

"Kaybolan bir kız var onun yerini tespit edeceksin" 

"Tabiki prensim ama öncelikle bana şimdi bir masaya boyutunda bir  su kabı içinde su olacak ve kızın özelliklerini bana sayıcaksınız"

Alder cadının isteklerini teker teker yerine getirdi ve son iş olarak Sıla'yı cadıya anlatmak kaldı.

"Prensim buyrun kızı anlatmaya başlayın"

"Kızımız uzun saçlı orta boylu kırmızı dudakları olan papatya gibi kokan ince belli doğal güzel olan bir kız ve bir cadı"

Cadı Alder'i dinledikten sonra garip kelimeler ağzında dönerken suya hafif hafif üflerken yanında parmakları ile suya dokunuyordu.En son Alder'in anlattığı gibi bir kız ve yanında bir melek suyun üzerinde belli oldu.Cadı etrafı incelerken buranın bir saray ve bir ormanın içinde olduğunu söyledi ağaçlardan anladığına göre bu ormanın ismi ay ışığı ormanıydı.

"Prensim dediğiniz kızı buldum ay ışığı ormanında bir saraydalar"

"Tamam sağol cadı ama seninle işimiz daha bitmedi"

Cadı şaşırarak"Benden daha ne istiyorsunuz prensim"

"Sende bizimle dediğin yere geleceksin"dedi

SILA

Meleğin zayıf düştüğünü anladı ve dersi burda bitirdi.Tekrar saraya dönerken yolda bitkileri gücü ile açtıran cadıyı gördü ve hemen yanına gitti

"Merhaba nasılsınız"

"Sağ ol iyiyim sen nasılsın"

" Bende iyiyim teşekkürler  ya şey müsayetseniz sizinle ders işleyelim mi ?"

"Tabiki"dedi ve lafa devam etti"İlk işimiz doğa ile etrafımızla bir bütün olma Sıla şimdi bu soluk çiçeği açtırsana"

"Tabiki hemen"Sıla çiçeği açmaya çalışırken çiçeği kökünden kuruttu ve kıkırdamaya başladı ve ona gülmesiyle hocasıda dahil oldu.

ALDER 

Sonunda cadının dediği yere varmıştılar.Saray eski mimara benzesesede şık ve otantikti ama Alder bir şeye şaşırmıştı hiç kapıda muhafız falan yoktu ama Alder bunu düşünürken sarayın içinden kahkalar yükseliyordu ve bu kahkalardan biri Sıla'nındı.Alder ses tanıdıktan sonra hemen atı ile saraya bir giriş yaptı.Girdiğinde çiçeğin başında iki genç bayan gördü gözleri Sıla'yı ararken bulmuştu Alder'in gözleri bayram ediyordu.

SILA

Kahkalar atarken içeriye atlı biri girdiğini fark etmişti atın üstündeki kişiyi incelerken bu kişiniz Alder olduğunu anladı.Onun o tarafa bakışı ile hocasıda oraya bakmıştıki hocası prensi gördüğü saniye siperini aldı ve onlara

"Burdan uzak durun"Alder takmadan atından indi ve Sıla'ya yavaş adımlarla yürümeye başladı bu gören hocası hemen hızlı bir büyü ile Alder'i bir iki adımda olsa geri pürkürtmüştü bunu farkeden Alder'in arkasındaki cadı hem saldırıya geçen cadıya bir büyü ile bayılttı.Savunmasız kalan Sıla hemen geriye doğru koşmaya başladı ama nafile cadı büyü ile onu durdurmuştu ve Sıla'yı kendilerinin yanına getirdi ve tüm herkes saraydan çıktı ve saraya doğru yol aldılar.Tüm ordu saraya vardıktan sonra Alder cadıya bir külçe altın verdi.

20 DAKİKA SONRA

Alder kucağındaki Sıla'yı kendi yatağına yatırdı ve en az 1 saat büyünün geçmesini beklemeliydi.Alder bu zamanı iyi değerlendirmek için aşağı at binmeye gitti.

SILANIN CADI HOCASI

Uyandığında kafasında bir ağrı ve acı karışık bir şey hissetti ve aklına neden böyle olduğu geldi yerden kalktı ve düşünmeye çalıştı ne yapmalıydı iki seçeneği vardı 1.hiçbirşey olmamış gibi ortadan yok olmak 2.her şeyi Brok'a haber vermek.

SOĞUK ÇIĞLIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin