YAKALANDIM

26 2 3
                                    

Muhtar ve Burak imparatorun sözü ile zindana atıldılar. Muhtar içinden --Kim bu caniliği yapar--diyerek düşündü ve aklına karşı köyün muhtarı aklına gelmişti. Alder heyecanla ilk görevini yapmak için mutluydu hem de bu ilk görevini babasından almıştı onların toplumunda eğer prens ilk görevini babasından alırsa ne olursa olsun o imparatorluk onun olacağına inanılır ve Alder'in bu inanç her an gelince heycanlanıyordu ve gözünğü hırs bürüyordu.Alder bir şekilde eşyalarını toplamış kapıdan çıkacaktı ki yatağında duran dedesinden armağan kılıç ona göz kırpıyordu.Alder o kılıca boyun eydi ve o kılıcı aldı.Alder güneşin yavaşça battığını görünce telaşla odadan çıkmıştı ki karşısında ruh gibi duran babasını gördü ve babası

İmparator:Beni yüz üstü bırakma oğlum yolun açık bıçağın keskin olsun dedi gururla 

Alder:  Baba güvenini boşuna çıkartmiycam herkes kendi avının arkasından koşar ben avımı kimseye kaptırmam kim ne derse desin o av benimdir.

SILA

Gözünü yavaşça araladığında yanlarında sivri kulaklı ve saçları örgülü kadınlar Sıla'yı inceliyorlardı ve Sıla korkarak yatakta doğrulmak istedi ama yatağa bağlıydı.

Sıla: Siz ne yapıyorsunuz kim niye beni kaçırsın demişti ki kapıdan karın kasları belli bir genç girdi ve Sıla'nın sorusuna cevap verdi ben kaçırdım ve nedeni canım istedi dedi ve herkez sesin geldiği yöne baktı Sıla da dahil ve Sıla böyle yakışıklığın karşısında gözlerini kapatamadı ve ağzı açık kaldı ve elf kendine böyle bakıldığını görünce dudakları sinsice yana doğru kıvrıldı ama ciddiyetini asla bozmadı

Elf: Selam insan ben  Steven rengimiz yeşil  ve sen buraya nasıl geldin dedi ve göz kırptı.

Sıla içinden--bu ne anam gelen geçen bana yürüyor acaba bu yazar beni kimle sevgili edicek gelen geçen göz kırpıyor--

Sıla: Ben Sıla rengimi bilmiyorum ve buralı değilim.

Steven: Ne yani buralı değilsin ama bizim dilimizi anlıyorsun her türün farklı dili vardır ve sen bizi anlıyorsun

Tüm elfler bir ağızdan aaaa koro sesi oluşturdular.

Sıla: Ama nasıl olur bu şey

Steven: Sen hangi renksin söyle ordan çıkar

Sıla tedirginlikle kendi renginin adını söylemedi çünkü bu tür eskiden onlarla düşmandı yok biliniyolardı ve korkarak Sıla

Sıla: Ben ten rengiyim demişti.

Steven: Ama insanlar bizim dilimizi konuşamaz 

 Sıla nasıl çevireceğini bilemedi ve yalanını söylemek ile söylememek arasında kaldı.

SOĞUK ÇIĞLIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin