GERÇEKLİĞİN ZORLUĞU

35 3 0
                                    

Sıla: Ama nasıl olur hani hapsi ölmüştü dedi korkuyla

Muhtar: Sakin bir dille ama lafım daha bitmemişti geri kalanlar karanlıkta saklanıyordu ve zamanı gelince çıkacaklar ve sen geldiğine göre zamanları gelmiştir dedi muhtar ve oğluna seslendi.

Muhtar: Oğlum hadi şu babaannenden kalan kitabı getir.

Muhtarın oğlu: Tamam baba ama neden

Muhtar: Nedenini karıştırma getir dediysem getir

Muhtarın oğlu: Of tamam be 

Sıla: Şimdi ne olacak ve o kitap ne

Muhtar: Benim annem büyük cadıydı ama kara büyüye karıştı ve kara büyüyü kaldıramadı ve öldü.

Sıla üzülerek başın saolsun  çok üzüldüm dediği saniye aklına hiç bir şeyden habersiz babası aklına geldi ve muhtara korkuyla

Sıla: Telefon var mı

Muhtar: O da ne ama burada yok

Sıla korkuyla ağlamaya başladı çünkü babasının hiç bir şeyden haberi yoktu tabi katil o değilse diyerek içinden fısıldadı. O sırada oğlu heyecan ile odaya daldı ve dediği ilk şey

Muhtarın oğlu: Baba yetiş karşı köydeki insanların kulağına insanın olduğu gitmiş imparatorun muhafızları tüm evleri arıyor ve yakıyor hemen çıkmamız lazım dedi ki  evden duman kokuları yükselmeye başladı  muhtar ve oğlu o şokla sadece kendilerini dışarı attılar ama Sıla bitkin olduğu için yataktan doğrulamadı bile ve  arkada kalan Sıla'yı unutmuşlardı tam muhtarın oğlu Burak evde kalan Sıla'yı görmüştü hızlı adımlarla geri dönecekken muhafızlar muhtarı ve Burak'ı tutup arabaya götürdüler.

Sıla: Yardım edin  -- çığlıklarını atmıştı--

Ama çığlıkları kimse duymamıştı ve o da ölüme kendini hazırlamıştı

SILA

Gözünü açtığında siyahlar içinde yattığı fark etti ve bu şeyin kül olduğunu fark etti  en son ateşlerin içinde kaldığını hatırladı ve bir anda doğruldu ve o an üstündeki yeşil kalkan kalktı. Sıla içinden--Hatırlasana geri zekalı sen en güçlü cadılardansın kesin kendine koruma büyüsü yaptın--dedi

SOĞUK ÇIĞLIKLARHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin