SOĞUK ÇIĞLIKLAR

İNATLAŞMA

SILA

Gözlerini yavaşça araladığında soğuk bir zindanda yatıyordu korku içinde soğuk çığlıklar atmaya başlamıştı ama o cılız sesini kimseye duyuramamıştı.Ardından adım sesleri zindanda yükselmişti bu adım sesi o kadar gariptiki sankı kıyameti yavaşça yaklaştırıyordu.Sonrasında kapıda biri belirmişti bu o yakışıklının ta kendisiydi.

Alder:Naber küçük cadı

Sıla:Senin ben kılıbına tüküriyim,hangi insanın vicdanı bir kızı buraya koyar

Alder hiç tereddüt etmeden tabiki ben 

Sıla:Sen kimsin diyerek sesini çıkartmaya çalıştı

Alder:Ben bu toprakları yöneten imparatorun en büyük evladı ve bu toprakların gelecekteki imparatoru dedi sert sesiyle ama şuan sadece prensim laflarını dikkat et

Sıla:Etmiyom lan

Alder:Muhafızlar vurun bu kızın kellesini

Sıla irkilerek tamam be sustuk prensim

Alder gurur ile gülerek işte böyle köle

1 SAAT ÖNCE

Alder kızı bayılttıktan sonra kucağına aldı ve sarayın yolunu tuttu.Saraya geldiklerinde imparator oğlunu gurur ile kapıda karşıladı.Alder babasının karşısında boy eğdikten sonra  baba ben senin oğlunum dediğimi yapar sözümü tutarım sıra sende sözünü tutuyomusun imparator evet tabiki tutuyorum evlat gün geldiğinde artık bu topraklar senindir diyerek anlından öper ve kızı zindana atmasını emreder.

ATLAS

Muhtar ve oğluna daha  fazla dayanamaz ve iyi günler benim işlerim var diyerek hızlı adımlarla ordan uzaklaşır.

Burak:Bu adamda garip bir enerji var

Muhtar: Şimdi başlatma adamı yürü köylülere yardım edicez.

Burak:Tamam sustum

Atlas kimsenin göremeyeceği bir yere geçer ve büyü ile Sıla'nın nerede olduğunu görmek ister.Ellerini ve zihnini hazırladıktan sonra garip kelimelerden sonra Sıla'nın bir zindanda ve yanında prensin olduğunu görür ve yanında bir erkek olduğunu görünce kıskanır.

KARŞI KÖYÜN MUHTARI(WİLLİAM)

O dayak sonrası şok ile sinirlenmişti ve Atlas'ın arkasından seninle görüşecez salak herif.Şoktan çıktıktan sonra karşı köye neler olduğuna merak edip köye yol aldı.Köye vardığında direk muhtarın yanına gitti ve ona

William:Nasılsın muhtar

Muhtar bu sesi tanıyordu sinirle arkasına dönerek iyiyiz diyerek bir tane yumruğu yapıştırdı ve sen nasılsın.William kanayan dudağının kanını silip elini tam yumruk yapıp muhtara karşılık verecekken Burak o eli alıp ters çevirdi sen kimsin ha benim babama karşılık verirsin.William sinirle ne oldu havanızı böyle söndürürler bir cadı saklarsan cezası  işte bu olur diyerek kolunu çekerek geri döndü ve kendi köyüne yol aldı.Arkasından Burak gerizekalı herif.

ATLAS

O manzaradan sonra Sıla'yı ordan kaçırma planı yapar.Planı:Gece zindana ışınlanıp Sıla'yı ordan kaçırmak.Güneş yerinden yavaşça kaymaya başlar ve ay kendini gösterir.Saat 02.00 Atlas planını gerçekleştirmek için asasını yere vurarak zindanların oraya ışınlandı.

SILA

Sıla uykusundayken bir ses duydu.Sıla gözlerini açtığında tanıdık bir simanın olduğunu farketti ve ay ışığı ile onun Atlas olduğunu anladı ve mutluluktan gözleri doldu.

Sıla:Atlas hoş geldin diyerek onun boynuna atıldı

Atlas:Sıla sesiz olmamız lazım seni burdan kaçırmaya geldim demiştiki arkasında bir gölge belirdi bu gölgenin sahipinin yüzü ay ışığında aydınlandı ve ikiside şok içinde prens dediler.

ALDER

Alder bir kurt olduğu için duyma yetisi çok iyidi.Alder hoş geldiniz ne istersiniz dedi ve ona bir pençe indirdi ama Atlas kara büyü sayesinde onu duvara yapıştırdı ve o saniye ortadan yok oldu.

Alder: O kimdi

Sıla:Tanımıyorum

Alder:O kim dedim

Sıla doğruyu söylemek istemedi ve ona ormanda tanıştık oldu mu

Alder şüpeci bir tavırla tamam artık yat ve uyu küçük cadı ve hemen buranın güvenliğini arttırıyorum.

ATLAS

O darbeden sonra orda kalamazdı ve ordan ışınlandı .Sıla'yı orda bıraktığı için sinirden tüm ağaçları kökünden koparmıştı ve o an ormanda olduğunu anladı.Bir gölet bulup yarasına baktı ve içinden bu prens kurt adam diyerek  fikir yürüttü.Çünkü başka hiç bir tür böyle bir yara bırakacak kadar gücü yok tabi kurt adamlar dışında.