Bol yorumlarınızı bekliyorum. Bol yıldızlarınızı. Sizleri seviyorumm Çıkmazımsın ailesi. Patlatalım yorumlarda yorumlarda buluşalım.🤗😍😍
♣️
Ne diyordu böyle?
Ne demek Cem ve Sarah kaçmıştı?
Ne zaman kacmışlardı? Nasıl kacmışlardı?
Sonunda bunu da mı yapmışlardı?
Yapmışlardı. Ne beni, ne ailesini düşünmemişti, bencil olan Cem. Ne zaman beni düşünmüştü ki, şimdide düşünsün? Hele ki, Aladağ'lar beni istedikten sonra düşünür müydü? Asla!
Gerizekalının önde gideniydi kesinlikle. Aladağ'lar'ın gerçekten ona kız vereceğini, kız yar edeceğini sanıyor muydu? Hele ki Amir Aladağ gibi belalı bir abisi varken, Sarah'la evlenip, mutlu olacaklarına inanıyor muydu? Gerçekten onun gibi bir serseriyi kabul edeceklerini düşünüyor muydu? Zengin, güçlü adamları damat olarak seçmek varken, kendisi gibi andaval, kaldırım mühendisi, serseri, boş gezenin boş kalfası bir adamı damat olarak kabul edip, sineye çekeceğini mi sanıyordu?
Sanıyordu!
Sarah ile evlenerek para koklatacaklarını, Sarah'ın malına konmayı düşünüyordu baya baya.
Eğer öyle düşünüyorsa - ki düşünüyordu da- büyük bir aptaldı. Hem de aptalın önde gideniydi. Meryem Aladağ'ı bilmem, ama Amir Aladağ'ın ölse de para koklamayacağına adımdan daha fazla emindim. Ben olmasaydım çoktan leşini sererdi. Ki buraya bunun için gelmişti. İçerdeki kükreyiş bunu gösteriyordu.
Yatağımdan kalkamadım. Buna yüreğim yetmemişti. O bağırışı daha fazla yakından duymak istemiyordum. İçeride olanları görmek istemiyordum. Bana acımayan, beni herkesin içinde küçük düşürerek, anlaşma karı gibi gören, bana sormayan, beni zerre kadar savunmamakla kalmayıp, korumayan, korumaya tenezzül etmeyen bir aile için kılımı kıpırdatmazdım artık. Geçmişti borunun pazarı artık. Beni düşünmeyen oğulları için kılımı kıpırdatacak değildim.
Amcamın acıları bağışları gelirken, kulağıma kulaklığımı takıp, yarı buçuk bırakılan uykuma kaldığım yerden devam ettim. Peluş ayıcığıma sıkı sıkı sarılarak uyumaya devam ettim.
Ama gürültüden nasıl uykuya devam edebilirdim ki? Amcamı nasıl dövüyorsa, amcamın haykırışları, yengemin çığlıkları, kuzenlerimin çığlıkları, son ses açtığım müziğe rağmen duyuluyordu.
En ufak bir üzüntü bekledim ama aksine gülümsedim. Yetim ve öksüz bir küçük kızı, çocukkenden döven, aşağılayan, hakaret eden, çalıştıran, ezdiren amcam için zerre kadar üzülmedim. Beni bayıltana kadar az mı dövmüştü? Biraz da o, dayağın tadına baksındı. Hem içim biraz olsun soğurdu. Aladağ ailesini başıma musallat eden onlardı. Cehennemin dibine kadar yolları vardı.
Artık eski, Efsun Buket Özdemir yoktu. Köle gibi çalışıp, yedirip içiren, kendini feda eden fedakar Efsun yoktu. Artık kendimi düşünecektim. Yoluma bakmalı, bir an önce Türkiye'den toz olmalıydım.
♣️
Telefonu çaldı Amir Aladağ'ın, çalışma odasında dosyaları incelerken. Önündeki dosyayı okumaya devam ederek telefonu hoparlöra alarak cevapladı. "Şöyle Şivan.'
Şivan'ın, sinirli ve bir o kadar endişeli sesini duyunca kaşlarını çattı. "Abi, Cem denen serseri gene gelmiş. Evin civarına."