Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3
Keyifli okumalar dilerim✨
~Sözlerim sarhoş~
~4 sene öncesi~
İlkbaharın ortaları olsa da takvim unutulsa, herkes yazın geldiğini söylerdi. Hafif esen rüzgar, çiçeklerin kokusu, gökyüzünde parlayan yıldızlar... Tek kelimeyle, her şey çok güzeldi, fakat insan içindeki mevsimi yaşar, düşüncelerini yaşatırdı.
Kalpte fırtınalar koparken havanın güneşli olması umrunda olmazdı mesela, düşünceleri zifiri karanlığa hapsolduğunda dışarıda açan rengarenk çiçeklerle ilgilenmezdi.
Aynen Hayat gibi...
O zaman Hayat henüz on altı yaşını tamamlamamıştı. Akıl hastanesinden çıkalı bir ay olmuştu sadece. Önündeki bitmiş içki şişesine baktıkça midesi bulanıyordu fakat içmekten de vazgeçmiyordu.
Üstündeki siyah kot pantolon ve siyah tişört bulunduğu mekana yabancıyken, kendisi daha yabancıydı. Nereye gelmişti? Neden geldiğini biliyordu ama nereye geldiğini anladığında artık çok geçti. Bu gece için ihtiyacı olan tek şey içkiydi ve yaşı az olduğu için içkiyi temin edebileceği tek yer bir köşesinde oturduğu bardı.
Kafasını dağıtmak istemişti sadece, dertlerinden kısa süreliğine de olsa uzaklaşmak, kurtulmak istemişti ancak bunu bir bara gelerek yapmamalıydı. Bilinçli olsa kendine kızar, lanetler okurdu fakat bilinçli değildi. Ne sevdiğini düşündüğü, ilk aşkı sandığı çocuğun bir kızla öpüştüğünü gördüğünde ne de şu an, barın içindeki masaların birinde içkisini yudumlarken bilinci üstünde değildi.
Aldatılmamıştı, zaten çocuğun onu sevmediğini çok iyi biliyordu ama iki yılını akıl hastanesinde geçiren biri olarak sinirleri fazla yıpranmıştı. Doğal olarak kendisi hayatının en zor dönemlerinden birini atlatırken, bir zamanlar canını acıtan kişilerin güllük gülistanlık yaşam sürmesi kanına dokunuyordu.
Barın rengarenk ışıkları yüzünü aydınlattığı sırada elindeki kadehi sertçe masaya bırakıp "Bir tane daha." dedi başının üzerinde duran barmene ağzını yamultarak "Ama daha sert olsun, en az kafamdakiler kadar."
Barmen kızla aynı masada oturan adama baktığında, adam dudaklarını kıvırarak başını salladı. Hayat'ı tanımıyordu, Hayat da onu daha önce görmemişti fakat içtiği dördüncü kadehten sonra barmen beşinci kadehi getirmeyeceğini söylediğinde bu adam Hayat'ın yanı başında belirmişti. Ne kadar içecekse beş katı para ödeyeceğini söylemiş, barmeni yola getirmişti. Şimdiyse Hayat ile aynı masada oturuyor ara sıra hareketlerine gülüyordu.
Hayat başını daha fazla sabit tutamayıp alnını masaya yasladığında "Dur." dedi adam yüzündeki çapkın sırıtışla "Daha gece yeni başlıyor, hemen pes mi edeceksin?"
Elini Hayat'ın saçlarına götürüp çekerek başını masadan kaldırdı. Hayat saçlarında hissettiği acıyla inlediğinde, elini adama doğru savursa da vuramamıştı çünkü zihninin bulanıklığı hareketlerine de yansıyordu.
"Çek elini." dedi sadece. Adamın eli Hayat'ın saçlarından uzaklaştığı sırada barmen getirdiği kadehleri onlara uzattı. İkisi de aynı anda uzandıklarında, Hayat hızlı davranıp birini aldı fakat daha fazla dengede tutamayıp bıraktığında kadehdeki tüm içki adamın üstüne döküldü.
Adam hızla ayağa kalkıp bir küfür savururken, Hayat yaptığı şey çok komikmiş gibi kahkaha atmaya başladı. Kadehdeki kırmızı şarap adamın beyaz gömleğinin üzerine dökülmüş, mahvetmişti ama Hayat gülüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGELERİN KAÇIŞI
Teen FictionSon yirmi yedi saniye. Zaman gelmişti, kulaklıktaki ses son kez konuşacaktı. "Sonuna geldik, küçük hanım," Alacağı canları düşündükce duyduğu memnuniyet, gözlerini daha da büyütüyor, gülüşü dudaklarını aşmaya çalışıyordu. "Cana can!" Sesi sert, anc...