15.Mavi araba.

34.3K 2.2K 4.2K
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın <3

Keyifli okumalar dilerim✨

15 sene öncesi.

Bazı çocuklar kahkahaların, güzel gülücüklerin bulunduğu bir ortamda büyürken bazılarının duyduğu tek ses bağırış sesleri olurdu. Neden diye sormazlardı daha doğrusu soramazlardı çünkü kendilerini bildi bileli belirli bir sorumlulukları olurdu.

Birazdan babam gelecek, evdeki tüm bıçakları saklamalıyım. Bugün annem hasta evi ben toplamazsam babam anneme kızacak. Kavga ettiklerinde ikisinin arasında ben durmalıyım çünkü ben zarar görürsem onlar yaşar ama onlar zarar görürse ben yaşayamam.

Kim olduklarını bile tam kavrayamadan bu cümleler dolaşırdı zihinlerinde. Küçücük vücutlarına ve minik yumrukları kadar olan kalplerine rağmen ebeveynlerini birbirinden, küçük kardeşlerini ise ebeveynlerinden korumak yükünü üstlenirlerdi.

İşte on iki yaşındaki Polat Çağlar Kaya tam da o çocuklardan biriydi. Misafirlikte olduğu evin aralık kapısından salondaki ağlayan annesini izlerken minik yumruklarını sıkmaktan başka hiçbir şey yapamıyordu.

"Aldatmış Zehra teyze, anlıyor musun, sadece bana değil vatanına da ihanet etmiş." diyordu annesi yanında oturan Zehra adlı kadın saçlarını okşarken. Polat biliyordu, annesi babası olan o pislik herifden bahsediyordu. Dün gece çok büyük bir kavga olmuştu evde ardından babası çekip gitmişti, nereye gittiğini bilmiyordu Polat fakat o gider gitmez annesi Ayan, babası Egemen'in iş arkadaşı Nalan'ı aramış babası ile ilgili ne biliyorsa anlatmıştı.

Annesinin Polat'a söylediklerine göre babasının iş arkadaşı Nalan da tıpkı babası Egemen gibi vatanı koruyan kahramanlardan biriydi fakat Nalan'dan ve diğer kahramanlardan farklı olarak Egemen vatanına ihanet etmiş, yıllardır düşman bir devlet için çalışmıştı.

Doğruydu, Ayan'ın Egemen'den onu aldattığı ile ilgili şüpelendiği için yaptığı araştırmalar sadece küçük bir aldatmayla sonuçlanmamıştı. Daha fazlasını öğrenmişti, on dört yıllık eşinin, aşık olduğu, her gece aynı yastığa baş koyduğu adamın tamamen bir vatan haini olduğunu öğrenmişti.

Bunları öğrendikden sonra aldatılmak umrunda bile olmamıştı. Kendisi vatanının her karışına canını vermeye, milletine her koşulda yardım etmeye hazır bir doktorken eşinin tam bir şeytan olmasını görmezden gelemezdi.

Egemen sayesinde de olsa tanıdığı, kızına ismini verecek kadar çok sevdiği arkadaşı Nalan'ı aramış her şeyi olduğu gibi anlatmıştı. Ardından kimsesi olmadığı için çocuklarını da alıp Nalan'ın annesi Zehra hanımın evine gelmişti. En azından Egemen yakalanana kadar burada kalmaları en doğrusu ve en güvenlisiydi.

Polat aralık kapıdan annesini izlemeye devam ettiği sırada kolunda hissettiği küçük dokunuşla gözlerini salondan çekip bulundukları çocuk odasına çevirdi. Küçük kız kardeşi Nalan gözlerini kırpıştırıp ona bakıyordu. Polat'ın bakışları kardeşini bulur bulmaz yumrukları gevşedi, yüzünde minik bir tebessüm oluştuğunda "Abi." dedi Nalan dudaklarını büzerek "Ben susadım." Eliyle bulundukları odanın ortasında arabalarla oynayan erkek çocuğu ve kız çocuğunu işaret etti. "Reis'den istedim ama onun suyu bitmiş." Başını öne eğdi mutsuz mutsuz "Benimkide bitmiş, sende var mı?"

Bu eve öğlen gelmişlerdi ama akşam olmasına rağmen aç, susuz saatlerdir ev sahibinin torununun odasındalardı ve anneleri üzgün diye hiçbiri ses çıkarmıyordu.

Bu Nalan'ın kaçıncı Polat'ın yanına gelişiydi sayamamıştı bile. Üç kez onlarla oynasın diye gelmişti. Reis, Nalan ve Polat'ın tanımadığı küçük kız çocuğu saatlerdir bıkmadan arabalarla oynuyorlardı fakat Polat kapıda durmuş, aralıktan annesini izliyordu.

GÖLGELERİN KAÇIŞIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin