Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Yağız Varta)
İyi okumalar canlar...
☂️
Evimin olduğu binaya geldiğimizde Yağız etrafa adamlarını dikmişti. Girişlerde, çıkışlarda, her katta ve personel yerlerinde bir sürü adamı vardı. Neden bu kadar uğraştığını anlamıyordum, ölüp gitsem onun hayatında ne değişecekti ki?
Evimin olduğu kata geldiğimizde adamları oldukça gürültülü konuşuyordu, Berke nin uyanmamasını umarak koridorda ilerledim.
" Savaş?"
Anlaşılan uyanmıştı... Ona döndüğümde kapısının eşiğinden kucağındaki kedim Betty ile kısık gözleriyle bana baktığını gördüm, saçı başı dağılmıştı ve yüzünde yastık izi vardı, gerçekten çok sevimliydi. İstemsizce bu haline gülümsemiştim.
" Bebeğim?!"
Ona doğru ilerlerken söylediğim şey ile şaşırmıştı, adım attığım sırada hala elimi tutan Yağız beni geri çekmişti. Ona ters bir bakış atıp elimi kurtardım ve kapıdaki komşuma doğru ilerledim, Betty yi kucağıma aldıktan sonra kafasını öptüm.
" Bebeğim sen komşuya mı gittin? Canın mo sıkıldı senin?"
Berke de bu halime hafifçe kıkırdamıştı.
" Bi baktım camda bir şey miyavlıyor, dedim babası yine Betty yi bırakıp eğlenceye gitti."
Gözlerimi devirip konuştum.
" İşim o benim, eğlence değil. Ayrıca sana da arkadaş olmuş işte ne güzel. Sen kurban ol benim kızıma be tipsiz!"
Kaşlarını havaya kaldırıp emin misin dercesine baktığında arada derede ona sulanmayı da ihmal etmemiştim.
" Tamam bakma şöyle, tipsiz kısmı doğru olmayabilir. Belki bi tık."
" Savaş..."
" Tamam lan yakışıklı adamsın üzülme."
Keyifle sırıttığında yalancı bir öksürük sesiyle bakışlarımız Bulut a dönmüştü.
" Al şu ilacını da gidelim artık."
Üçü de Berke ye öldürecek gibi bakıyordu, neye kızmıştı yine bu değişikler?!
" Savaş bir sorun mu var?"
Berke nin sorusuyla ona dönüp elimi güven verircesine omzuna attım.
" Önemli bir şey yok yakışıklı, endişelenme sen git uyu."
" Her zaman burada olduğumu biliyorsun, unutma. "
Elini belime atıp okşadıktan sonra hafifçe gülümseyip yanağımı öpmüştü. O içeri girerken arkasından konuşmuştum.
