Bol bol yorum istiyorum!!
Minho sabah uyandığında hiç ağrısı yoktu, bebekleri bugün huzurluydu.
Yatakta arkasını döndü, bir anda gördüğü beden ile şaşırdı. Jisung hala yanında yatıyordu, bugün kontrolü vardı ve bu yüzden çok heyecanlıydı. Büyük bir heyecanla kalktı yataktan, alt kata indi. Chan kahvaltı hazırlıyordu.
"Günaydın Minho. " dedi diğer günlere tezat çok neşeli olan bedene.
"Günaydın." mutfağa baktı, Chan çok güzel şeyler yapmıştı. Jeongin ve felix hala uyuyordu, onları uyandırdı ve aşağı indirdi.
Herkes sofraya oturduğunda minho'nun aklına jisung geldi.
"Biri jisung'u uyandırsın. " dedi sessizce, bunu fırsat bilen felix sırıttı.
"Sen uyandır istersen. " Minho aldığı cevapla ayaklandı, yavaşça üst kata çıkmaya başladı.
Gergindi çünkü jisung uyandırılmayı sevmezdi, büyük ihtimalle ona kızacaktı. Eskiden hep öyle olurdu.
Yatak odasına girdi ve jisung'a baktı, arkası dönük bir şekilde uyuyordu. Yatağa yaklaştı.
"Jisung." dedi ama sesini kendisi bile duymadı, tekrar seslendi. Ama jisung uyanmadı, tek eli ile kolunu dürttü. Biraz daha hızlı dürttüğünde uyanmıştı, hemen yataktan kalktı.
"Kahvaltı yapacağız, hadi gel. " diyerek koşar gibi odadan çıktı, jisung ise hamile bedenin arkasından bakakaldı.
Minho hızlı bir şekilde aşağı indiğinde hepsi baktı, Minho ise bir şey demeden yerine oturdu.
"Uyandı mı? " kafa salladı, bir süre sonra içeri jisung girdi. Minho'nun yanına oturdu ve kahvaltı yapmaya başladı, bir yandan da minho'nun tabağını doldurmaya çalışan chan'a bakıyordu. Minho ise yememek için direniyordu.
"Minho yumurta sevmez hyung. " Chan duraksadı, minho'nun yanından çekildi ve yerine oturdu.
.
.
.Kahvaltıdan sonra Minho direkt üst kata çıktı, giyeceği şeyleri ayarladıktan sonra duşa girdi. Minho'dan sonra odaya giren ve duş almak için banyoya giren jisung, minho'yu görmüştü.
"Üzgünüm! " diye bağırdı ve arkasını döndü, bir yandan özür dilemeye devam ediyordu.
"Cidden özür dilerim, senin burada olduğu bilmiyord-"
"Çık jisung! " jisung duyduğuyla hemen çıktı. Bir süre sonra Minho da çıktı, banyonun kapısını yavaşça açtı.
"Jisung, kıyafetlerimi verir misin? "
Jisung eline aldığı pantolonu ve kazağı Minho'ya verdi, kapıyı kapatıp beklemeye başladı.
Beraber gidecekleri için çok heyecanlıydı, yerinde duramıyordu adeta. Şimdi ise gördüğü çıplak vücudu düşünüyordu, kilo almıştı biraz. Bacakları daha da kalınlaşmış, karnı belirginleşmişti. Yanakları olmuştu, çok tatlıydı.
"Jisung." hamile bedenin ona seslenmesi ile gerçek dünyaya döndü.
"Şey... Pantolonumu giyemiyorum, eğilince karnım acıyor. Yardım eder misin? " jisung gülümsedi ve banyoya ilerledi, yerde duran pantolonu aldı. Minho'nun bacaklarından ve kalçasından geçirip fermuarı çekti.
"Teşekkür ederim. " utangaç çıkan sesle gülümsedi jisung, Minho çıktığında kendisi girdi duşa.
Minho onu beklerken çantasını hazırladı, biraz gergindi. Mide bulantısı için olan şekerleri, su, ağrı kesici ve cüzdanını aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♣︎house of ballons❦
FanfictionJisung ve minho'nun evi fazlasıyla mutlu bir evdi. İşkolik bir eş, sorumsuz korkak baba, tek başına kalmış bir anne, nefret dolu arkadaş grubu ve daha doğmamış bir çocuk... Minsung'un mutlu evine hoş geldiniz!