buluşma

219 33 62
                                    

Dolu kadehi ters tut- gitme
Kalben- sadece
Son feci bisiklet- uyku
Şebnem ferah- cam kırıkları
Jakuzi- koca bir saçmalık

Jisung gece gelen telefon ile gözlerini açtı, annesi arıyordu. İç çekti ve telefonu açtı.

"Efendim." anne demek istemiyordu o kadına.

"Jisung? Neredesin sen? Yine o sürtüğün yanındasın, değil mi? " jisung yataktan kalktı, minho'nun uykuya ihtiyacı olduğu için onu uyandırmak istemiyordu.

"Onu seviyorum. "

"Sevmiyorsun, sen hastalıklı değilsin! O sürtük seni bozuyor. " diye bağırdı annesi.

"Çocuğumuz olacak. " dedi sessizce.

"O senin çocuğun değil jisung, başkasından yaptı onu. Aptal olma, kanma ona. " göz yaşları gözlerinden boşalırken jisung boğulduğunu hissediyordu.

"Neden beni başkasıyla evlendirmek istiyorsun? Benim bir eşim var zaten. "

"Onu sevmiyorsun çünkü, o çocuk da senden değil. Ama sen bunu anlayamayacak kadar aptalsın oğlum, annene güvenmiyor musun sen? " jisung hep buna kanmıştı, neden herkese inanmışta bir kez olsun minho'yu dinlemiyordu ki?

"Sabah Hyejin gelecek, onunla dışarı çık. Gezdir onu, anlaşın birbirinizle."

"Onunla anlaşmak istemiyorum. "

Annesi saçma sapan şeyler söylerken jisung telefonu kapattı, o bir kızla iyi anlaşmak istemiyordu. Sadece Minho'yu istiyordu ya da... İstemiyor muydu? Bilmiyordu.

Ama tek bildiği bir Hyejin'le evlenmek istemediğiydi, kızı gördüğü anda bile midesi bulanıyordu. Bir de ilişkiye girip çocuk mu yapacaktı? Kusardı bir kere.

Yatağa geri dönecekken açık mutfak ışığına baktı, oraya ilerledi. İçeri girdiğinde Chan'ı gördü, onu bu bataklıktan bir tek Chris kurtarabilirdi.

"Hyung." Chris'in dikkati ona kaydı.

"Bir şey mi oldu? Minho iyi m-"

"Annem aradı. " iki kelime yeterliydi durumu anlatmak için, ikisi de konuşmadı. Jisung, Chris'in yanındaki sandalyeye oturdu.

"Yarın Hyejin gelecekmiş, onı gezdir falan dedi. İstemiyorum. " Chris derin bir nefes aldı, ne yapacağını o da bilmiyordu.

"Kız seninle evlenmek istiyor mu? "

"Sence? Bok gibi param var, tabi ki istiyor. " Chris bir tane vurdu ona.

"O zaman sende git buluş. " jisung dudak büzdü.

"İstemiyorum o kızı. "

"Minho'yu cidden seviyor musun? " jisung duraksadı, evet mi demeliydi? Yoksa hayır mı? Hayır derse ne olurdu?

"Yani... Seviyorum gibi a-"

"Sadece evet veya hayır de jisung. "

Jisung yine duraksadı.

"Eğer sevmiyorsan onunla evli kalmanın bir amacı yok, zaten boşanacaksınız. Çocuklar doğunca da minho'yu velayet işleriyle uğraştırma. " jisung sustu kaldı.

"Onu cidden seviyorsan ve onu iyileştireceksen sana yardım ederim, yoksa umrumda olmaz. "

"Seviyorum hyung. " emin değildi.

"Yani garip biraz, beraber vakit geçirdiğimiz de seviyorum onu. Fakat başka biri gelip onun hakkında kötü şeyler söylediğinde karşı gelemiyorum. " Chris diklendi.

♣︎house of ballons❦Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin