Yorum ve oy
✧─── ・ 。゚★: *.✦ .* :★. ───✧
"Beyler acil buluşmamız lazım. "
"Noldu lan? "
"Boşandık amına koyayım, acil gelin."
Gelen haberle 6 adam da jisung'un evine doluştu, oturma odasına geçip onu sorguya çektiler.
"Hayırlı olsun kardeşim, nasıl oldu?" jisung'un ağlamak üzere olduğunu fark edince dalga geçmeyi bıraktılar.
"Oğlum... Ben bittim lan. Ben cidden bittim, boşanma belgesi elinde olur yarın dedi gitti. Ne yapacağım şimdi? "
"Ne oldu? Düzgün anlat şunu. "
"Ben çalışıyordum sonra o geldi, gömleğimin buruşuk olduğunu söyledi. " burun çekti " sonra yakınlaşmaya başladı, o arada birden Minho girdi içeri. Ben hiçbir şey yapmadım, durduramadım onu."
Kimse konuşmuyordu.
"Sonra eve geldim, uyuyordu. Ateşi vardı biraz ilaç verdim, kendimi açıklayacaktım ama kavga etmeye başladık. "
"Ne dedi? " konuyu anlamaya çalışıyorlardı.
"Seni aldatmadım dedim, bilmiyorum dedi. Sen bir yıldır evde yoksun, yüzünü bile göremiyorum dedi. " burun çekti. "Ben ona seni seviyorum bile diyemedim, utandım söyleyemedim. O da gitti, kaybettim ben onu. "
Changbin arkadaşının sırtını okşadı.
"Jisung sana o kadar izin günü verdim, neden kullanmadın?"dedi Chan ona dönerek.
"ben kullanıcaktım onları ama fırsat olmadı işte. "
"Hayır ben sana fırsat verdim Jisung, git evine eşinle ilgilen dedim, neden dinlemedin beni? Bak gitti işte, haklı gider tabi. " Chan haklıydı, Minho giderek en iyisini yapmıştı.
Hiçbiri konuşmadı.
"Son günlerde ilişkiniz nasıldı? " dedi hyunjin.
"Normaldi, eve geliyordum falan. "
"Bundan bahsetmediğimi biliyorsun."minho'yu azıcık da olsa tanıyorlardı, Minho fazlasıyla alttan alan biriydi. Böylece gitmezdi.
"Eve gelip çalışıyordum işte, bazen bana kahve getiriyordu ama ben onu terslemiştim. "
"Jisung sana verdiğim izinler eve gidip çalış diye değil, biliyorsun değil mi? "Jisung sakince kafasını salladı.
"Aramızda minho'yla yakın olan var mı? "
"Hiçbirimiz yakın değiliz."
"Ben yakınım aslında. " dedi Felix'e karşı jeongin.
"Innie minho'yla konuş, olayı tamamen öğren tamam mı? "Kafa salladı ve telefonunu alıp başka bir odaya geçti.
Minho hyung aranıyor...
Çalıyor...
Çalıyor...
Arama reddedildi.
Minho açmamıştı. Birkaç kez daha aradı, en sonunda pes eden Minho telefonu açtı.
"Efendim." dedi, ağladığı belli oluyordu.
"Neredesin hyung? Yanına gelmek istiyoruz. "
"Gelmeyin." tam telefonu kapatacakken gelen sesle durdu.
"Dur hyung! Sadece ben geleyim, Olur mu? "
"Kimseyi istemiyorum Jeongin. "
"Nereye gideceksin hyung? Beraber gidelim, bırakalım seni. "Jeongin şansını zorluyordu.
"Gerek yok. "
"Ama nerede kalacaksın hyung? Eve gelecek misin? "
"Bilmiyorum Jeongin. " diyerek telefonu kapattı. Arkasını döndüğünde gördüğü hyunjin durumun nasıl olduğunu sordu.
"Çok kötü hyung, doğru düzgün bir cevap bile vermedi. "
"En sonunda dönüp dolaşıp eve gelecek, ailesi veya arkadaşları yok birinde kalamaz yani. " onlar böyle düşünüyordu fakat Minho eve gelmeyecekti. Onunki de inatdı işte.
"Ya gelmezse? "
"O zaman gider bulursun kocanı. "
Jisung uzun zaman sonra ilk kez minho'yu bu kadar sinirli görmüştü, şaka gibiydi. Boşanacaktı.
"Jisung hiç yakınlaşmadınız mı? Ne bileyim hiç sarılmadın mı? "
Jisung kafasını sağa sola sallladı.
"Birkaç gündür ayrı uyuyoruz. " diğerleri bununla şok olmuştu.
"Neden? "
"Çalışıyordum." evet bahanesi buydu.
"Jisung siktiğimin işi eşinden önemli olmamalı tamam mı? "
"Değil zaten."
"Neden gitti o zaman? " dedi sinirle chan, ikilinin evlilikleri çok güzeldi ve bozulmasını istemiyordu.
Gece boyu beklediler, minho ise asla gelmedi. Jisung saat gece üç olduğunu görünce minho'yu aradı, ilkinde açmamıştı ama o pes etmemiş aramaya devam etmişti. Bu sefer açmıştı minho.
"Minho? "
"Ne var jisung? "
"Şey neredesin diyecektim, gelmedin eve. "
"Sokakta kalmıyorum merak etme. "
"Nerdesin söyle, alayım seni. Hava soğuk bak hasta olursun. "
"Neden umurunda jisung? "
"Çünkü kocamsın minho. "Jisung'un sinirli çıkan sesi onu korkutuyor ama gerek adım atmıyor.
"Artık değilim. "
"Bu kadar çok boşanmak mı istiyorsun? Tamam boşanalım, zaten senin gibi birini de istemiyoru-"
Chan son anda telefonu onun elinden almıştı.
"Alo? Minho? Jisung çok iyi değil ne dediğini bilmiyor, nerede olduğunu söyle biz alalım seni. " ses gelmedi.
"En azından benim evime geç, güvende olduğunu bilelim. "
"28 yaşındayım ve ne yapacağımı biliyorum bana çocuk muamelesi yapma. " diyerek kapattı telefonu.
Chan yüzüne kapanan telefonla kala kaldı, küçüğün bu kadar sert olacağını fark etmemişti. Jisung'un yanına ilerledi.
"Jisung sen aptal mısın? Seni istemiyorum ne demek? "
"Hyung ben sinirlenince-"
"Herkes seni alttan alamaz jisung, Minho seni fazlasıyla alttan almışa benziyor. Resmen seni istemiyorum dedin, nasıl gelsin geri? " jisung şimdi aptallığına yanıyordu.
Ne yapacaktı? Minho gelecek miydi?
❀•°•═════ஓ๑♡๑ஓ═════•°•❀
KAAAOOSSSSS AUAHAHAHHAHAHA
Instama beklerım kızlar kullanıcı adım aynı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
♣︎house of ballons❦
FanficJisung ve minho'nun evi fazlasıyla mutlu bir evdi. İşkolik bir eş, sorumsuz korkak baba, tek başına kalmış bir anne, nefret dolu arkadaş grubu ve daha doğmamış bir çocuk... Minsung'un mutlu evine hoş geldiniz!