Ünlü avukat Tan KARACA, ipten adam alır imkansız davaları kazanır.
İşine başladığı ilk andan itibaren titizlik ile yürüttüğü bütün davaları kazanmıştır.
Peki tehdit ile aldığı davanın sonucunda işler istemediği şekilde gelişirse ne olur?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
'Yenilgi olabilir. Fakat intikam adettendir."
Sıkılmış bir vaziyette Kabil'in, tanığı yanıma getirmesini bekliyordum. Ona adamı bir hizaya sokmasını söylemiştim. Saç sakal tıraşı en azından...
Az sonra yanıma gelince yanında adam yoktu. Tek kaşımı kaldırıp suratına baktım.
"Adam nerde?" Ellerini cebine sokup omuzlarını silkti. Durumdan çokta memnun gözükmüyordu o da.
"Ufak bir aksilik." Oturduğum yerden kalkıp karşısına geçtim.
"Bak Kabil, ne oldu bilmiyorum ama bu işler çocuk oyuncağı değil. Savcı tanığı görmek istedi ve tamam dedim. Erteleyerek sadece can sıkarız anlatabildim mi?"
Yaklaşıp önümde durduğunda ellerini cebinden çıkartmıştı. Kafasını az biraz eğdiğinde göz göze gelmiştik.
"Sence ben bunun farkında değil miyim?"
"Öyle gibi gözükmüyorsun."
Ağzını şıklatıp geri döndü. Sonra havaya doğru el işareti yaptığında müştemilattan çıkan adama gözüm kaydı. Saç sakal tıraşı yapılmıştı ama yüzü gözü hep mosmordu. Baya hırpalanmış gibi duruyordu.
Kabil bana dönüp başıyla onu gösterdi. "Bu durumu en az senin kadar ciddiye alıyorum."
"Adama dokunma demiştim. Neden bir kere olsun beni dinlemiyorsun?"
Bıkkınlık ile ona bakarken yüzüme gülmüştü. Elini kaldırıp burnuma dokunduğunda burnumu kırıştırıp geri çekildim.
"Dokunma bana."
"Ama canım istiyor?"
Gözlerimi belerttim. "Ama benim canım istemiyor!"
"Senin canını yerler." Alayvari sesi ile göz devirdim. İçerden koşarak biri geldiğinde ise bakışlarım ona kaydı. Endişe ile Kabil'e yaklaşıp kulağına bir şeyler fısıldadı. Ne olduğunu merak ederken Kabil'in adamı dinlerken bana bakıyordu.
Adam nihayet kulağından ayrıldığında kaşlarımı kaldırdım. "Ne oldu?"
"Kediyi fazla merak öldürür derler bilir misin?"
Az öncekine oranla sesi daha ciddi gelirken çıkışa yürümeye başladı. Bende onu takip ettim.
"Herneyse. Tanığa ihitiyacım var. Gerekirse elini kolunu bağla bir tarafında morluk olmadan karşıma çıkart."
