22. Bölüm

1.2K 298 68
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.

Sınır +400

Koku

   "Dün gece neredeydin?"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

   "Dün gece neredeydin?"

   "Evimde."

  Odayı kısa bir sessizlik hakim aldı. Habil'in, bir işler çevirdiğimi anlamaması için olaydan sonraki sabah işe gelmek zorunda kalmıştım. Yorgun ve uykusuzdum.

  Habil'de benim kadar bitik duruyordu. Ama gözleri benim aksimi iddia edermişçesine sertti. Gerim gerim gerilmiş, heran patlayabilir bi bomba gibiydi.

   "Kasadaki belgeleri hemen getireceksin. En kısa sürede."

  Elimdeki dosyaları bırakıp yüzümü tamamiyle ona döndüm. Benim sayemde kurtulan Âzâm'ın derdine düşmüş olmalıydı

   "Ne oldu birden?"

  Kinayeli ses tonuma gözlerini yavaşça kapatıp açtı. Yanıma yaklaştığında tekrar vurmasından endişe ederken yapmamam gereken bir hamle yaptığımı farkettim.

   "Sence soru sorabilecek durumda mısın sen?" Kısık sesi beni baskı altına almaya çalıştığını belli ederken dik duruşumdan ödün vermemeye çalıştım.

  Kapının tek tık sesinden sonra açılmasıyla geri çekilmişti. Kafamı kapıya çevirdiğimde karşılaştığım kişi Kabil'di.

  İkisi arasında gözlerim mekik dokurken Kabil hiçbir şey olmamış gibi masamın önünde olan tekli koltuğa oturdu.

   "Görüş günü neden gelmedin? Babam seni sordu."

  Kabil hiçbir şey bilmiyormuş gibi davranmaya devam mı edecekti, bu adam ne planlıyordu?

   "İşlerim vardı."

  Habil kısa kestiğinde hala üzerindeki sinir duruyordu. Kabil'de bunu farketmiş gibi söze girdi.

    "Dün geceki olay senin eserin mi?"

  Habil gözlerini bana çevirdi kısa bir anlık. Anlamıyormuş gibi kaşlarımı kaldırıp Kabil'e baktım. Biraz daha masumu oynamaktan zarar gelmezdi.

   "Sonra konuşuruz."

   "Ne zamandır ayrı hareket ediyorsun? Neden bana tek kelime etmedin?"

  Habil konuyu kapatmak istese de Kabil buna izin vermiyordu. Olası restleşmeye hazır değildim. En azından bu benim büromda olmamalıydı.

   "Bir şeyler içerken konuşalım."

  Habil konuyu tekrar kısa kestirip attığında kapıya yöneldi. Kabil arkasından gitmeden önce son kez bana bakmış, ardından Habil'i takip etmişti.

AVUKAT /Erkek VersiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin