12. Bölüm

5.5K 469 223
                                    

Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayınız.

Sınır+180

Limon Alerjisi

Kendimi zorla sıkıp konuştum

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Kendimi zorla sıkıp konuştum.

   "Sosta limon mu vardı?"

  Toprak'ın gözleri açılırken Mahir ile göz göze geldi. Şaşkınca bana döndüğünde Alparslan bağırmıştı.

   "Toprak salatada limon mu vardı?!"

   "Abi...ben...evet."

  Nefes almam zorlaşırken elimi boğazıma koydum. Enjektörüm yanımda değildi. Hep dikkat ettiğim için böyle bir şeyin başıma geleceğini bilmiyordum.

   "Limon mu, salatada mı? Sanırım bende fenalaşıyorum."

  Selim'i gözüm görmezken yere çöküverdim. Sofradaki bakışmalar beynimde anca anlam kazanırken Selim'e oynanan oyunun içine düşmüştüm. Belliki Toprak ve Mahir bir plan kurmuştu ve bunda yanan ben olmuştum.

  Cihangir Osmanlı gibi çöken Tan'ın yanına eğildi hemen. Ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. Mahir salatada limon olmadığını söylemişti ama şimdi bu neyin nesiydi?

   "Tan iyi misin?!" Boğazı kıpkırmızı olmuş ve yer yer kabarmıştı.

   "Nasıl böyle bir şey olabilir? Sevil hanım hemen bana enjektörümü getirir misiniz?!"

  Alparslan ayaklanıp bağırdığında Toprak ve Mahir suçlu bir şekilde ellerini birleştirmiş ayakta dikeliyorlardı. Toprak soğuk bakışlarını kendini koltuğa atan Selime çevirdi. Yalan söylüyordu. Onun limona alerjisi falan yoktu.

   Her şey onu denemek içindi ama Tan'ın böyle bir alerjiye sahip olduğunu bilmiyorlardı. Onu bilerek zehirlememişlerdi. İçinde pişmanlık oluşurken yerde kıvranan bedene baktı. Cihangir onu kendisine yaslamış, rahatlaması için konuşuyordu.

   "Bir şeyin yok şimdi iyi olacaksın." Tan, Cihangir'in göğüsüne koyduğu elini tutup sıktığında dudakları hareket etmiş ama sesi çıkmamıştı. Cihangir endişe ile bağırdı.

   "Abi nerde bu hizmetçi!"

  İnce bir çığlık sesi geldiğinde Ali koşarak babasının yanına gelmişti.
 
   "BABAM! BABAMA NODUU?!"

  Ağlamaya başladığında yardımcı da koşarak içeri girmişti. Ayak altında dolaşmasın ve daha fazla travmaya sahip olmasın diye Mahir onu kucağına aldı.

  Yardımcı Alparslan'ın kendi enjektörünü ona verdiğinde geri çekilmişti.
 
  Alparslan Tan'ın yanına dizlerinin üzerine çöktüğünde gömleğinin uçlarını çekip çıkardı pantolonundan. Enjektörün kapağını açtığında karnına batırmış, içindeki sıvıyı vücuduna aktarmıştı.

AVUKAT /Erkek VersiyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin