14

42 7 3
                                    

Selam <333

Yeni bölüme hoş geldiniz :)))
Bu bölüm biraz kaoslu gibi. Heh onu siz beliryeceksiniz.

Hadi hikayemize geçelimmmm 💅😘

.......

En öne oturmuştuk. Hala koltuklar dolmamıştı. İlk gelenlerdendik. Bu gün Emirin maçı vardı. Aslında gelmeyi pek düşünmüyordum. Ama sonra fikrimi değiştirdim. Ceylinle birlikte gelmiştik. Umay sınıfta test çözüyor, Sıla ise okula gelmemişti. Doktora gitmişlerdi. Ne doktoru olduğunu bende bilmiyorum. Sadece bize doktora gideceğini söyledi.
Emirler muhtemelen hazırlanıyordu. Biz şimdiden yerimizi almıştık bile. Karşıdan gelen Korayı görünce başımı hemen Ceyline çevirdim. Sakin ol Eda. Belki başka yere gidiyor. Ama adım sesleri buraya geldiğini söylüyordu. Hala ona bakmadım. Geldi, geldi ve durdu. Ben Ceyline, Ceylin bana bakıyordu. Kaşları çatıldı.
"Ne bakıyorsun öyle?" Dedi ters ters. Nasıl bakıyorsam. Pes edip başımı kaldırdım. Karşımda formayla dev gibi olan Koray vardı.
Gülümsedim. "Selam." Dedim elimi sallayarak.
"Selam. Gelmişsin." Bak bu sözden sonra ben nasıl buna cevap vereyim. Görmüyormusun kardeşim buradayım işte!

"Evet. Ne zaman başlayacak?" Dedim düşündüklerimin aksine.
"Yarım saate falan başlar. Koltuklar dolduktan sonra işte." Başımı salladım. Ceyline baktım. Kaşlarım çatıldı. Çünkü sırıtıyordu. Çenesiyle Korayı işaret etti.
Elimle kolunu çimdikledim. Acıyla inledi. "Ah."
Gözlerim şokla açıldı. Neden sesli inliyorsun gerizekalı dememek için kendimi tuttum.

Korayın aklı telefondaydı. Rahatladım. Duymamıştı galiba. Ya da duymamış gibi yaptı.
Biraz daha oturduktan sonra takımın yanına gitti.
"Ne iş?" Dedi hemen yandan Ceylin.
"Ne ne iş?" Dedim anlamayarak. Gözlerini devirdi.
"Koray diyorum. Ne iş? Yakın gibisiniz." Bakışlarımı kaçırdım. "Yok. Yakın değiliz. Sadece dün sınıftan atıldığım zaman tanıştık." Daha fazla uzatmadı. Bende konuşmadım.

"Selam hanımlar." Bedenim aniden gerildi. Sesin sahibini tanıyorum. Gökhan...
Sabahtan beri rahatsız ediyordu. Kaçıncı keç kovduğumu hatırlamıyorum bile.
Ona bakmadım. Elini çeneme koyunca hemen geri çekildim. Umursamadı.
"Hadi ama Eda. Neden benimle konuşmuyorsun?" Ofladım. Ceylin ayağa kalktı.
"Defolup gitsene sen. Neden buradasın. Kız istemiyor işte seni." Elini göğsüne koydu ve ittirdi Ceylin. Şaşkınlıkla baktım. Sinirlenmişti. Kaşları çatıldı Gökhanın.
Ellerini yumruk yaptı. Ne yapacağını anladığımda aniden yerimden kalktım. Ceylinin üzerine yürüdü. Tam elini kaldırmış vuracaktıki bacak arasına tekmeyi bastım.

Acıyla inleyip yere attı kendini. Alayla güldüm. "Rahatsız oldunmu? Bak sabahtan beri yaptığın şey bu. Şimdi defolup git Gökhan. Seni sevmiyorum işte. Bunu anla. O beynine sok bunu." Biraz kendine geldikten sonra ayağa kalktı.
"Vazgeçmeyeceğim senden Eda.  Beni seviyorsun. Geçen yıl bana aşıktın hani?" Geriye gittim.
"Yanılmışım. Kendimi kandırmışım sadece."
Gözleri şokla açıldı. Bu itirafı beklemediği açıktı. Geri oturduk. Gökhan ise bana bakıyordu. Gözleri dolmuştu. Gözlerimi kaçırdım.
Arkasını dönüp gitti. Umarım bir şey yapmazdı. Gökhan garip biriydi. Bunu neden önceden fark edemedim?

Daha fazla ona bakmadım. Artık koltuklar dolmaya başlamıştı bile. Kapıdan çıkan Emirleri görünce başlayacaklarını anladım.

......

Maçı kazanmıştık. Üç sıfır karşı takımı yenmişlerdi. Emir gülerek bize yaklaşıyordu. Ceylinle aynı anda ayağa kalktık.
"Kazandık lan. Gördünüzmü." İkimizde güldük.
"Evet evet gördüm. Harikaydınız." Dediğimde dahada sırıttı.
"Şımartma şu dağ ayısını." Dedi Ceylin yüzünü buruşturarak. Emir ters bakışlar attı ona.
"Biz gidiyoruz o zaman. Annem gelir şimdiye." Dedim ikisini ayırarak. Ancak hala bir birlerine pis pis bakıyorlardı. Hadi ama!
Ceylinin elinden tuttum.
"Yarın görüşürüz Emir." Dediğimde bana baktı Emir. Hafifçe gülümsedi.
Karşılık verip arkamı döndüm. Arkamdan Ceylinide kendimle sürüklüyordum.

Sadece seninHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin