White Fear TÜRKÇE ÇEVİRİ KİTAP

Travma

Okulda sabah olmuştu ve Paris şehrinde muhteşem bir gündü. Ne yazık ki mucize kutusunun genç koruyucusu yeterince uyumamıştı ve öğretmeni öğrencisinde bir terslik olduğunu fark etti. Gözlerinin altındaki koyu halkaları ve ruhu bir kâbus tarafından yenmiş gibi titreyen bedenini görebiliyordu.

"Marinette neyin var?" Diye sordu ama mavili kızdan hiçbir yanıt gelmedi. Sanki zihni bomboşmuş gibi boşluğa bakıyor gibiydi.

"Marinette?" Alya endişelenmeye başlamıştı.

"Uyandır onu! Belli ki sadece ilgi istiyor!" Chloe kabaca söyledi.

Model sarışın genç ona ters ters baktı ve Marinette'in solgun göründüğünü görmek için arkasına baktı, aklını kaybetmişti ve bir çıkış yolu bulamıyordu, "Bayan Büstiyer. Belki de onu hemşireye götürmeli ve ailesini aramalıyım" diye öneride bulunan Adrien, hareket etmeyen ve konuşmayan Marinette için endişeleniyordu.

"Devam edin Bay Agreste" Bayan Bustier kabul etti.

Adrien ayağa kalktı ve Marinette'e dokunarak onu kollarına aldı ve kollarını sıkıca boynuna doladı, "Oh, hehehe, hadi gidelim, yardım yolda Marinette" Onu okul hemşiresine taşıdı.

Aşağıya indiklerinde Adrien onu dikkatle taşır çünkü dengesi bozulmuş.... dengesizleşmiş...... titremesi yürüme yeteneğini kaybetmesine neden olmuştur. Adrien'in onun nesi olduğu hakkında hiçbir fikri yoktur ama onun iyiliğini çok önemsemektedir. Stres yüzünden olabilir mi?

"Sakin ol Marinette, iyi olacaksın," dedi sessizce.

Bir şeye baktı ama hiçbir şey yoktu ve yüzünü saklayarak onun boynunda inledi. Bu, modeli sanki bir şey onu korkutuyormuş gibi sersemletti. Dün gece gördüğü korkunç bir kâbus muydu? Zavallı kız. Ruhu korku tarafından yenmiş gibiydi.

Çok geçmeden hemşirenin odasına ulaştılar, "Hey hemşire. Burada bir sorunumuz var" dedi Adrien.

Hemşire Marinette'in titrediğini ve bir hayalet gibi solgun olduğunu görünce dehşete kapıldı, "Aman Tanrım! Uykusuz görünüyor!" Marinette'i muayene etti.

"Yani.... uykusuz mu?" Adrien Marinette'i yatağa yatırırken sordu, böylece hemşire sorunun ne olduğunu görebilecekti.

"Evet ama görünüşe göre korkunç bir şey görmüş" dedi hemşire.

"Endişeliyim hemşire. Son birkaç gündür sessizdi ve şimdi bu, sanki bir şey onu korkutuyor. Yapabileceğim bir şey var mı?" Adrien gözlerini tavana dikmiş Marinette'e bakarak sordu.

"Onunla ilgilenecek birine ihtiyacı olacak. Kronik uyku yoksunluğuyla ilişkili en ciddi potansiyel sorunlardan bazıları yüksek tansiyon, diyabet, kalp krizi, kalp yetmezliği veya felçtir." Hemşire "Kalp krizi geçirmiyor ama panik ataktan kaynaklanan çarpıntıları var ve bu da uyumasını engelliyor" dedi ve kalp atışlarını kontrol etti.

"Ona yardım edeceğim. Güvenebileceği birine ihtiyacı var. Marinette beni duyabiliyor mu? Ben buradayım. Ben buradayım. Ne yaşarsan yaşa, senin için buradayım," dedi Adrien, Marinette'in biraz hareket edebilmesini umarak.

Marinette gözlerini ona dikti ve birden ona sarıldı, "Ah Adrien!" Ağır ağır nefes alıyor.

"Shhhh.....Buradayım. Buradayım." Adrien ona sarıldı ve gerçek olduğu konusunda onu rahatlattı.

Marinette ona sıkıca sarıldı, onu bırakmak istemiyordu. Sanki onu koruyan bir kalkan gibiydi.

"Hemşire, ailesini ara. Bilmeleri gerekiyor" dedi Adrien Marinette'in sırtını sıvazlarken.

"Hemen arıyorum." Hemşire onları arar.

Adrien bu arada Marinette'i teselli etmeye devam etti. Uyuduğundan emin olmak için onun evine gitmeyi düşündü ama babası okuldan sonra bir arkadaşını ziyaret etmesine izin vermiyordu. Adrien özgür olmayabilir ama Kara Kedi özgürdür. Bu yüzden sivil olarak okulda ona eşlik etmeye karar verir.