Öncelikle ufak bi not düşücem ne çok konuştu diyorsunuz belki ama heheh neyse hikayeyi ilk koyduğumda pek fazla okunmuyordu şuan 5K olacak neredeyse, her birinize teker teker teşekkür ediyorum!❤️
Yorumlarınız, oylarınız hepsi benim için çook değerli.
Her neyse, susayım doya doya bölümü okuyun.
İyi okumalar!❤️***
Calum telefonunu kapatıp, verandanın merdivenlerini çıkmaya başladı.
Şuan saat gece üç veya dörttü. Calum heyecandan saate dahi bakmamıştı. Yarım saat önce bir tanıdığı ile iletişime geçip, Andrea'nın ev adresini bulmuş ve ona farklı bir merhaba demeye karar vermişti.
Derin nefes alıp kapı ziline bastı.
Bir kaç dakika geçtiğinde hala kimsenin açmamış olmasına gözlerini devirdi. Ya yanlış adresti, ya da Andrea uyanamıyordu.
Üçüncü kez zile bastığında kapının arkasından ses geldi "Kim o?" Calum kıkırdamamak için kendisini tutarken cevapladı "Calum Hood," kızın afalladığı bes belli ortadayken tekrar konuştu "Ne?"
"Güzelim, Calum ben. Aç kapıyı."
Kapı aniden açıldığında Calum, gözlerini kırpmaksızın hoşlandığı kızı izlemeye başladı.
Üzerinde pijaması vardı, saçları dağınıktı ve büyük ihtimalle renkli boyalar biraz döküldüğü için saçlarının ucu hafif sarı kalmıştı.
"Cal," dedi gülerken, ardından Calum ona kollarını açtığında hızlıca kollarının arasına girdi Calum'un.
Calum o sırada düşündü, ne kadar şanslı olduğu aklına geldi.
Kız kafasını kaldırıp Calum'un yüzüne baktı, ardından kıkırdayarak geri çekildi "Hadi, gel." Calum, yerden çantasını alıp içeri girdi, ardından kızda Calum'u takip edip içeri girdiğinde arkasından kapıyı kapattı.
Calum'u salona yönlendirirken mırıldandı "Nerden buldun evimi?"
Calum gülümseyip koltuğa oturdu, ardından kızı kucağına çektiğinde Andrea kıkırdayarak kucağına oturdu "Bağlantılarım var diyelim."
Andrea'nın boyun boşluğuna burnunu dayadığında içinden geçirdi 'Düşündüğümden daha güzel kokuyor.' dedi kendi kendine.
"Calum," dedi Andrea kıkırdayarak "Boynumdan gıdıklanıyorum." Calum gülerek burnunu daha çok sürttüğünde Andrea kahkaha attı "Tanrım, dur!"
Calum öpücük kondurup geri çekildi, Andrea esnemeye başladı "Uykum geldi." Calum'un yanağını öpyü "Ne zaman döneceksin?"
Calum dudaklarını ıslatıp cevap verdi "Yarın sabah onikide." Andrea, kollarını Calum'a sıkıca sardıı "Hayır, gitme." dedi, incelttiği sesiyle söylediği bu cümle Calum'u güldürdü "Tekrar geleceğim bebeğim, söz. Hadi şimdi uyuyalım. Yarın sabah bana Springfield'ı gezdirmeni istiyorum." kız kafasını salladığında Calum, kucağındaki Andrea ile birlikte ayağa kalktı, "Odan ne tarafta güzelim?"
"Merdivenlerden çık, sol tarafta."
Calum merdivenleri çıktıktan sonra, sol kapıdan içeriye girdi. Andrea'yı yatağına bıraktı. Andrea, kollarını açarak beklemeye başladı "Hadi, beraber uyuyalım." Calum dudaklarını ıslattı, Andrea'yı çok fazla arzuluyordu fakat daha ilk randevudan bunu yapması biraz kaba olurdu.
Üzerindeki tişörtü ve altındaki pantolonu çıkarıp baksırıyla kaldığında Andrea'nın gözlerinin vücudunda dolandığını hissetti, ardından kıkırdayarak yanına yattı.
Andrea, kollarını Calum'un gövdesine dolayıp kokusunu içine çekti.
Aslında biraz komikti, Andrea gün ışığı olarak belirttiği favori grup üyesiyle sarmaş dolaş uyuyordu. Bu inanılmayacak kadar mükemmeldi.
**
#CALREA twittera beklerim