-2

1.4K 48 72
                                    

Ruhsuz gibi görünen adamın gözlerine baktığımda, eline imzaladığım kağıdı tutuşturmuştum. İsteksiz olduğumu gördüğünde, sırıtmaya başlamıştı. Bu durumdan rahatsız olmaya başladığım için, kendimi kolyemi sıkarak sakinleştirmeye çalışmıştım. Halen gözlerini gözlerimden almadığında, artık fark edilir şekilde tavrımı belli etmiştim. "Peki ne zaman başlayalım?" diye konuştuğumda, halen tanımadığım adam ayağa kalkmıştı.

Bu sefer üçümüze dönmüştü. Bir parmağını tehditkâr şekilde kaldırdığında, o parmağını pek hayırlı olmayan bir bölgesine sokmak istemiştim. "Bugün her şeyi tam istediğim gibi hazırlayacaksınız" diye ciddileştiğinde, Elif yan taraftan bana bakmıştı. "Bugün apartmanımda bir parti olacak" dediğinde, "ve siz garsonluğu ve temizliği yapacaksınız" demişti kendinden emin bir şekilde. Yine aklıma alacağımız miktarı getirdiğimde, kendimi sakinleştirmeye çalışmıştım. "Tamam mı?" diye benden reaksiyon çıkarmaya çalıştığında, ardından bir de çenemi kaldırmıştı. Kafamı elinden çektiğim an, "anladık türkçemiz var şükürler olsun" demiştim kendimi artık tutamayarak. Dirseğiyle beni dürten Cesur, "şakacıdır bizim Asi" demişti dediğim lafın üstünü örterek. Sarışın adamın siniri geçmediğinde, "şaka yapmaya gelmediğinize göre, başlayabilirsiniz artık" demişti bize mutfağı göstererek. Aynı zamanda gözleriyle nerdeyse öldürüyordu beni.

"Şey nasıl hitap edelim size?" diye soran Elif, gözlerini yere odaklamıştı. Fazla ezikliyordu bana göre kendisini. "Alaz bey yeterli" diye konuştuğunda, Elif'i kovar gibi bir hareket yapmıştı. İsmi tam tipine uygundu doğrusu. Küçük bir kıvılcım ile başlayan ama büyük bir fiaskoda biten bir ateş gibiydi ve bunu konuşur konuşmaz anlıyordu insan. Elimi yumruk şeklinde sıktığımda, ağzımı açmak istemiştim. Elif bunu fark ettiğinde, beni mutfağa sokmuştu.

"Kızım ilk günden kovulmak mı istiyorsun, bak para cezasından falan bahsetti" diye fısıldadığında, gözlerim sinirden parlamıştı resmen. "Biliyorum ama" diye konuşmaya çalıştığımda, "ama ne?" demişti bu sefer Cesur bana bakarak. "Sen beni tembihlemedin mi evde, doğru dürüst davran diye?" dediğinde, elimle alnımı okşamıştım. Böyle anlarda genellikle astım oluyordum ve hiç bir şekilde dinmiyordu ama arkadaşlarım yanımda olduğu için stres oranım daha inikti. "Tamam haklısınız" diye cümleme başladığımda, "ben sadece bizi küçük gördüğünde fazla yükseldim" dediğimde, "yükselme ozaman Asi" demişti Cesur önümü kapatarak. Sarı saçlı kadının halen gitmediğini fark ettiğimde, bizi mutfağın kenarından izlediğini görmüştüm. "Hadi hop hop, çenelenmeye para ödemiyor Alaz size" diye konuştuğunda, aklıma arkadaşlarımın tavsiyesini getirmiştim.

Kadın kontrol eder gibi baksa da, bu sefer kendimi geri tutacaktım. Elime tüm temizlik malzemelerini alıp, merdivenleri silmeye başlamıştım. Ama büyük bir öfkeyle siliyordum sanki elimdeki bez Alaz'mış gibi. Sakinleşmek için ara sıra alacağımız parayı aklıma getiriyordum. Oturma odasına yakın olduğum için, ruhsuz adamın telefon konuşmasına kulak açmıştım. "Olmaz" diye güldüğünde, merak etmiştim diğer hattaki kişiyi. Güldüğünde göre flörtleştiği bir kadın olmalıydı. Kafamı bu sefer oraya çevirdiğimde, Alaz'ın içkisinden bir yudum aldığını görmüştüm. Aynı zamanda gülümsemekten gamzeleri çıkmıştı. "Hayır burda değil" diye konuştuğunda, gözleri bir şekilde beni yakalamıştı. "Burda çok fazla göz var" dediğinde, yoğun bakışlarını üzerimden ayırmamıştı. Işık hızında önüme döndüğümde, Alaz denilen dengesiz oturma odasının kapısını dank diye kapatmıştı.

Fazla meraklı bir kişi olmam beni ara sıra böyle durumlara sokuyordu. Elimi yine alnıma çarptığımda, "salak Asi" demiştim utanarak. Cesur yanıma geldiğinde, "tamam ben camları sildim, Elif de yemeklere girişti" demişti yorgun bir şekilde. Benim kırmızı olduğumu anladığında, "iyi misin?" demişti ateşimi ölçmeye çalışarak. "İyiyim, sadece çok sıcak burası" diye yalan söylediğimde, gerçekleri saklamıştım. "Akşama her şey hazır yani?" dediğimde, "yani evet ama işte servis işi beni biraz zorlayacak gibi" demişti tam benim sorunumu dile getirerek. "Bizi" diye eklediğimde, Cesur elleriyle oynamaya başlamıştı. "Ama yaparız" dediğimde, onun omzunu tutmuştum moral olmak için.

Oyunun kölesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin