21-🔥

853 36 86
                                    

Elif'i zorla ikna ettiğim bar'a sürüklediğimde, hiç konuşmadan onunla bir masaya geçmiştik. Heyecanlı bir şekilde tırnaklarımı masaya vurduğumda, düşüncelere dalmıştım. "Bana neden buraya geldiğimizi anlatacak mısın artık?" diye soran Elif, iyice sabırsızlanmıştı. Ona doğru eğildiğimde, fısıldamaya başlamıştım. "Erdem'le bugün ayrıldım" diye patladığımda, Elif şaşkınlığını belli etmişti. "Ne?!" diye sesli şekilde konuştuğunda, ağzını tutmuştum. "Öyle olması gerekiyordu" dediğimde, başımı ovalamıştım. "Ben ona karşı aynı hissedemedim" diye gerçekleri söylediğimde, "ve onun zamanını harcamak istemedim" demiştim bir of çekerek. "Ve o kabul etti?" diye inanmadığında, "tabiki de hayır" demiştim kendimi kötü hissederek. "Şimdi bile yazıyor, daha bir şans vereyim diye" diye konuştuğumda, Elif kaşını kaldırmıştı.

"Anladım sende benimle dertleşmeye geldin" diye halen sakladığım şeyi öğrenmeye çalıştığında, uzun bir nefes çekmiştim. "Hayır tam olarak öyle değil" diye konuştuğumda, "Alaz için geldik buraya" demiştim yanımdaki sarı saçlı kadının dikkatini çekerek. "Bi alkol alabilir miyiz?" diye rica ettiğimde, başını eğmişti. Garson kadın bizi bir süre gözetledikten sonra, tabletiyle başka masaya geçmişti. "Asi sen iyi misin?" diye konuşan Elif, birden elini alnıma koymuştu. "Ateşin de yok" dediğinde, mimiğimi bile oynatmamıştım. "Elime çok iyi şeyler geçti Elif" diye fısıldadığımda, Elif kuşkulu şekilde bakmıştı bana. "Ne gibi?" dediğinde, gözleri endişeyle dolmuştu. "Fiko buldu, bana da sürpriz olacak" diye sırıttığımda, "ama Alaz'ı rezil edecek bir kayıt" demiştim sevinerek. "Asi bunu herkesin içinde yapmanın iyi bir plan olduğunu düşünmüyorum" demişti kolumu tutarak. Kayıtların içinde ne olduğunu bilmiyordum ama umrumda bile değildi. "Neden, o beni herkesin içinde rezil etmişti?" diye konuştuğumda, omuzlarımı kaldırmıştım.

Kapıdan içeriye giren kişiye baktığımda, Alaz'ın geldiğini fark etmiştim. Bingo gelmişti. Üzerinde dar ve siyah bir tişört vardı, altında ise gri bir eşofman altı. Başkasında görsem belki uykudan yeni kalkmış diye dalga geçerdim ama Alaz bu tarzı bile bol yüzüklerle ve sincir kolyesiyle kombinleyebilmişti. Saçları dağınıktı ama tuhaf bir şekilde tıraş olmaya zaman bulmuştu. Kesinlikle iyi uyumamış gibi görünüyordu. Gözlerimi artık başka yöne çevirdiğimde, Alaz sırıtmıştı. Yanımda duran sarı saçlı garson yine çok yoğun bakışlarla dönmüştü ona.

Hiç bozmadan, elimi yumruk haline getirmiştim. Şimdi asıl planıma geçelim. "Alaz" diye onu çağırdığımda, Elif beni geri tutmaya çalışmıştı. "Asi yapma kovulursun" diye endişesini yeniden belli ettiğinde, "güven bana" demiştim ona eğilerek. Alaz başka bir masadan kalktığında, benim yüzümü incelemişti. Parmağıyla emin olmak için kendine gösterdiğinde, bir kaşını kaldırmıştı. "Evet sen" diye güldüğümde, masamıza doğru gelmişti. Alaz halen şüpheli bir şekilde sandalyenin önünde dikildiğinde, oturmasını işaret etmiştim. Bu sefer Elif'in yüz hatlarını incelediğimde, bana göz kaş harektleriyle bir şey anlatmaya çalışıyordu. Birden Alaz karşımıza oturduğunda, masayı sessizlik kaplamıştı. Alaz bana baktığında, kuşkulu olduğunu görmüştüm.

"Ne?" diye güldüğümde, "seni çağıramam mı?" demiştim hafifçe dudağımı ıssırarak. Heyecanlıydım. Alaz kolay bir erkek olduğu için, onun güvenini kazanıp, yeterince burada tutmayı başarabilirdim. "Şey" diye ilk defa çekindiğinde, ensesini ovalamıştı. "Olanlardan sonra beni belki görmek istemezsin diye düşünmüştüm" dediğinde, gözlerinde pişmanlığı görmüştüm. Artık bu bakışlarına da kanmamak için, onun gelecek cümlesini bölmüştüm. "Olan oldu artık" diye konuştuğumda, Alaz bir tuhaflık sezmişti. Bir yandan Elif'in de tedirgin yüz hatlarını analiz etmeye başladığında, Elif dayanamayıp masadan kalkmıştı. "Asi ben bi lavabodayım" diye ayağa kalktığında, bizi yalnız bırakmıştı. Lavaboya gitmesi daha da işime gelmişti.

Oyunun kölesiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin