"Kalk, kalk, kalk" diye beni uyandırmaya çalışan Elif, odaklı bir şekilde telefonuna bakmıştı. "Elif iki saniye daha" diye mızmızlandığımda, şoktan elini ağzına koymuştu. "Asi buna bi göz atman lazım gerçekten" dediğinde, artık doğrulmuştum. "Alaz'ın sevgilisi olduğunu biliyor muydun?" diye sorduğunda, anında gözlerim ekrana kaymıştı. "Ne?" dediğimde, hemen elinden telefonu almıştım. Resmi analiz ettiğimde, istemsizce sinirlenmiştim. Kız gerçekten güzeldi. Elini omzuna atmış bir şekilde yanağını öpüyordu. "Hem bana bunu niye gösteriyorsun ki, umursamıyorum şunu" diye konuştuğumda, lavaboya gitmiştim.
Elif arkamdan geldiğinde, "aynen" demişti imalı bir şekilde. "Ondan telefonu elimden yırttın" diye beni kızdırdığında, yüzüne karşı kapıyı kapatmıştım. Yüzümü yıkarken, binlerce düşünce geçmişti aklımdan. O kızı neden hiç daha önce görmemiştim? "Nerden buldun bu resmi?!" diye lavabonun sesi yüzünden bağırdığımda, "şey Alaz'ın arkadaşı Burak söyledi bana" demişti çekinerek. Kapıyı yine açtığımda, Elif'in yüzünü analiz etmiştim. "Seni takip mi ediyor?" diye sorduğumda, istemsizce saçlarıyla oynamaya başlamıştı. "Öylesine takip etti işte" diye yere baktığında, "ve öylesine de yazışıyorsunuz?" demiştim şüphelenerek. "Asi konu ben miyim şu an?" diye heyecanlandığında, "hem biliyorsun Alaz'ın grubu tam bi göt" demişti arkasından gelen Yaman'ı fark etmeden. Alaz'ın arkadaşları hepsi tam ona benzediği için, hiç birisine güvenmiyordum.
"Kim tam bir göt?" diye son lafını duyduğunda, Elif "aferin" demişti bana bakarak. "Hiç öylesine konuşuyoruz" diye yalan söylediğinde, Yaman bir kaşını kaldırmıştı. "En genci sensin, seni kimseye vermem" dediğinde, Elif gözlerini devirmişti. "Vermek ne ya?" diye konuştuğunda, "hangi yüzyılındasın sen?" demişti üzerine bir yastık atarak. Yaman gözlerini açtığında, ellerini iki tarafa uzatmıştı. "Ne yaptım ben şimdi?" diye sorduğunda, Elif gözlerini çevirmişti. Birden bana baktığında, parmağıyla bir şey işaret etmişti.
"Şey Asi gelsene bi" diye konuşan Elif, beni Yaman'ın yanından çekmişti. "Ne?" dediğimde, "bak hemen hayır demek yok" demişti beni şimdiden ikna etmeye çalışarak. "Sen böyle uyarıyorsan beni, kesin kötü bir şeydir" diye konuştuğumda, oflamıştım. "Şimdi" diye cümlesine başladığında, "ilk defa hizmetçi olarak değil, davetli olarak partiye çağırıldık" demişti ümitli bir şekilde. "Bak hayır demeden önce düşün, bizde genciz" diye konuştuğunda, "ilk partine moruk olduğunda mı gideceksin?" demişti bir yandan da elimi tutarak.
"Biliyorsun Alaz'la aram" diye cevap verdiğimde, "sizin aranız kötü değil ki" demişti hızlıca tepki göstererek. "Evet kötüydü ama sen bana bir kaç gün önce barıştığınızı söylemedin mi?" diye konuştuğunda, düşünceli şekilde yüzüne bakmıştım. "Aramız tuhaf ve beni affettiğini de düşünmüyorum doğrusu" dediğimde, Elif oflamıştı. "Hadi Asi ya, Cesur bile evet dedi" diye nerdeyse yalvardığında, davranışlarını tuhaf bulmuştum. "Ya başımıza yine bir şey gelirse?" dediğimde, benim omzuma vurmuştu. "Saçmalama" diye kızdığında, "hem eğlenmek neden bizim hakkımız olmayacakmış?" demişti bıkkın bir ses tonunda. "Hizmetçi olarak tanınmak burnumdan geldi artık" diye konuştuğunda, üzlüldüğünü görmüştüm. İkna olmuştum artık. "Tamam tamam" dediğimde, beni birden kollarının içine almıştı. "Ya dur öpeceğim seni" diye yanağımı öptüğünde, "hem korkma Alaz'ın seninle uğraşacak vakti olmaz" demişti sevgilisini ima ederek.
—————————Parti——————————-
Elif beni kısa, dar ve siyah olan bir elbiseye zorlamıştı. Üstüne üstlük saçlarımı düzleştirmişti. Bu yoklukta bunları bulmayı nasıl başarıyordu bende bilmiyordım. Elbisem kaydığı için, aşağıya çekip durmuştum. "Ay Asi abartma o kadar kısa değil yani" diye konuştuğunda, Cesur kafasını sallamıştı. "Yani bence çok kısa" dediğinde, "buraya geldiğimizi de Yaman'dan saklamak istemezdim" demişti ona acıyarak. "Bu insanları ne kadar tanıyoruz da, bu kadar güveniyoruz?" diye konuştuğunda, Elif kızmıştı. "İkinizde hevesimi kaçırdınız bu son bir saatte" dediğinde, kapının önüne gelmiştik. "Biraz eğlenmeye çalışırsak, belki zenginlerin neden bu kadar mutlu olduğunu öğreniriz" diye konuştuğında, uzun bir soluk almıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Oyunun kölesi
Romance"bahse girer misin?" diye konuşan zengin züppe, gözlerini fakir kızdan ayırmamıştı. "Bu kızı bir aya kalmaz, ayarlarım" dediğinde, yüzünde bir sırıtma oluşmuştu... "Ne oldu hizmetçi kız?" "Oyunumu beğenmedin mi?"