Uludağ Gezisi (Son Gün)

422 12 6
                                    


Evvet ben geldim.

Bu bölüm yeni bölüm için beni darlayan sevgili okurlarıma...🥰

Hepini çok seviyorum. İyiki varsınız. ☺️

Okunma sayımıza o kadar bakmıyorum ki. 22k olacağız. 😯






Karnımda hareket eden elleri es geçip uyumaya devam etmek istiyordum ama mümkün değildi. Gıdıklanıyordum. Gülme isteğini bastırmak için dudaklarımı birbirine bastırsam da uyandığımı anladığı için hareketini kesmeden devam etti.

Kıkırdayarak "Kemal" dedim durmasını istediğim tonda cilveyle. 

"Öykü'm" dedi içi gider gibi bastıra bastıra. Elleri gıdıklamaya devam ediyordu. 

"Durur musun Kemal'im?" Dedim kahkahaların arasından zar zor cümleyi kurarak. 

"Hayır, bu gülüşünü görmek için durmam."diyerek daha çok gıdıkladı. Ben sadece gülüyordum. Cevap verecek halim de kalmamıştı. Gülmekten gözümden bir damla yaş geldiğinde hareketlerini durdurup elini yanağıma yasladı. Yüzümü daha fazla elimdeki yüzüne bastırdım. 

"Bu yüzü görmek için yanında gözümü kırpmak istemiyorum." Diyerek utandırma girişiminde bulundu. "Hem dünden sonra..." Yanağımdaki elini boynuma indirdiğinde yutkundum. Başparmağıyla boynumda daireler çizdi. Ah kalbim... 

"Hep güzelsin ama dün..." Deyip derin bir nefes adı. 

Yüzümü utandığımdan saklamaya çalışıyordum. Dünü hatırlıyordum. 

"Sadece seni yatırıp gidecektim. Seni öyle görünce..." Belimden kendine çekti, başımı göğsüne gizledim. Utanıyordum."Gidemedim." Deyip saçlarıma öpücük kondurdu. 

Üstümde kısa bir şort vardı ve Kemal'in tahmin ettiğim gömleği, onda ise siyah eşofman takımı. Ben en son şort giydiğimi hatırlamıyordum. Bunu nasıl sorabilirdim ki? Biz dün çıplaktık sen mi giydirdin mi diyeyim? Offf...

Konuşmasıyla düşüncelerimden sıyrılıp ona odaklandım. "Öykü'm Uludağ gezisi bugün bitiyor ama seninle tatili uzatsak olur mu? Uludağ'da kalmayız. Anneme anlatmıştım seni. Tanışmak istiyor. Samsun'a çağırdı ikimizi. Gelir misin benimle? Gidelim mi?" 

Göğsünden ağır ağır başımı çekip gözlerine çıkardım. "Olur Kemal'im. Seninle her yere gelirim." Alnıma dudaklarını uzunca bastırıp geri çekildi. 

"Kalk ve eşyalarını topla öyleyse. Kahvaltıdan sonra okul otobüsü İstanbul'a dönüyor ama senin bir şekilde benimle gelmen lazım.

Arabamı Sinan getirecek. Bahsettiğim dostum. Onunla da tanışmış olursun seni merak ediyordu." Diyerek ikinci defa dudaklarını alnıma dokundurdu. Belimdeki elini çekip kalkmam için alan açtı. 

Heyecanlanmıştım. Hem ailesiyle hem de arkadaşıyla tanışacaktım. Dahası ya beni beğenmezlerse ya yaşım onlar için sorun olursa. Kemal'in umursamaz gibi görünen tavrında bunun için endişe edeceğini biliyordum. Bana belli etmiyordu ama onay alamamak onu da üzerdi.

...

Beraber gidebilmek için çevirdiğimiz oyunu düşünüyordum. Kahvantıdan sonra kalkacak olan otobüse sanki bütün öğrenciler arabaya binmişte beni unutmuşlar gibi dolap çevirmiştik. Tam otobüs kalkarken tuvalete gitmiş gibi yapmıştım. Kimseye fark ettirmemiştik.

HocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin