Ufak Kaçamak

104 5 11
                                    

Helloooo napıyonuz? Ben geldim 🥳

Bölümü önceki bölümün devamı şeklinde okuyabilirsiniz. Kısa ama... Kusura bakmayın.

Bir aydır hukuk öğrencisiyim. Ders yoğunluğu oldukça fazla. Hem okul hem burası ilerlemiyor.

Yeni bölüm ne zaman gelir Allah bilir. Kendinize iyi bakın. Görüşmek üzere...







Kemal'den

Seven sevdiğine siper olur. Göğsünü sevdiğine siper ederdi. Her an sevdiğinin hayat yolunda ayağına batacak dikenlerin hesabını yapardı. O dikenlerin birinin yarin ayağına batması demek kara saplı bıçağın kalbine saplanması demekti. 

İnsan sevince değişirdi. Önceliği sevdiği olurdu. Onun isteklerini kendi isteklerinin önüne koyardın mesela. 

İlk bu kuralı çiğneyerek Öykü'me el sürmüştüm. Bitmeyen arzunun fitili bitmişti artık. Tuttuğum ip inceldiği yerden kopmuştu. Pişman değildim. O benim için sevgili değil, yar'dı. İlkim de sonum da oydu. 

Göğsümde utancından başını kaldırmazken saçlarını sevdim usulca. Birçok kelime dilime dökülmek için nöbet bekliyordu. Ancak ben daha fazla utanmasını istemiyordum. Bu utanç perdesinin bir an önce aramızdan çekilmesi için bekliyordum. Göğsümden yüzünü kaldırıp her zaman hasreti olduğum gözlerini yine benimkilerle kilitlemesinin isteğiyle dolmuştum. 

Bir tutam saçını parmağıma dolayıp burnuma götürdüm. Şu kokuya ölünürdü. 

Göğsümde derin bir nefes almasıyla daha sıkı sardım kollarımı. Ne zaman böyle derin nefes çekse sonrasında ağlıyordu. 

Dayanamadım. Konuştum. "Öykü'm iyi misin?"

Soruma karşılık göğsüme daha sindi. 

"Canım Öykü'm, bir tanem." Saçlarını kokladım. Sakinleşmesi için konuşmaya devam ettim.

"Şimdi beni sakince iyi dinle. Olur mu sevgilim?" Onayımı aldıktan sonra devam ettim. 

"Seninle daha yeni konuşmuştuk hani bunu. Biz çok sulu göz bir çiftiz diye... Hatırlıyorsun değil mi?" Kıkırtısı kulaklarıma doldu. Başını sinemden çekmedi.

"Evet, hatırlıyorum." Dedi sesi titreyerek. 

"İlişkimiz adına zor zamanlar geçirmiş olabiliriz. Ama ne güzel oldurduk. Başladığımızdan beri tek bir sorun göremiyorum." Derin bir nefes aldım.

"Demem o ki zor olanı başardık. Geride yalnız geçen, şu anları yaşayamadığımız günler adına, sana erken gelemediğim için senden özür dilerim Ufaklık. Geride kalan şeyler için ağlamak, üzülmek yerine benimle gül, eğlen istiyorum. Tüm hayatımı sana adayacağıma söz verdim. İlkim ve sonumsun. Sonunda da kalbime taht kuran kadınım ve çocuklarımızın annesi olacaksın. Yani Allah'ın izniyle." 

Derin bir iç çekişle dinledi konuşmam boyunca. Tam devam edeceğim vakit sözü devraldı.

"Ben benim ağlamamın seni bu kadar etkilediğini bilmiyordum. Dikkat edeceğim ve teşekkür ederim beni bu denli düşündüğün için." 

"Ben sana ağlama demedim ki Öykü'm. Yanımda kendin ol. Ağlamak istediğinde ağla, gülmek istersen gül. Ben senin hep yanında olurum. Sadece bil istedim. Senin gözünden akan inci tanelerinin benim için değerini gör istedim, meleğim." Saçlarıyla ilgilenmeye devam ediyordum. 

"Yine çok şairane konuşuyorsunuz." Diyerek kafasını göğsüme kedi gibi sürttü. 

"Öykü'm ceza..." Dememe kalmadan kollarımın arasından çıkıp hızla kaçmaya yeltendi. Bileğinden tuttum.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 31 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

HocamHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin