MY DEAR BODYGUARD •|• BxB •|•

18. bölüm

Uyandığımda odada yalnızdım.

Yine...

Yaşadığım deja vu hissiyle bütün vücudum titredi.

Bir kaç saniye kendime gelmek için bekledim.

Daha sonra neden uyandığımı hatırlayarak hızla yerimden kalktım ve odamdan çıktım.

Dış kapının çarpılma sesine uyanmıştım.

Merdivenlerden ikişer üçer inerek salona girdim.

Aynı anda "DOĞUKAN..!" diye çığlık attım.

Doğukan kanlar içinde salonda oturuyordu.

Hızla ona doğru koştum ve önünde diz çöktüm.

"Doğukan, iyi misin kuzen? Ne oldu sana?" diye sordum korkuyla.

Hızla baştan sona onu kontrol ettim. Görünürde yarası filan yoktu. O zaman bu kan kimindi?

"Doğukan bu kimin kanı..?" diye sordum titreyen sesimle.

Yaşlı gözleriyle yüzüme baktı. Nefes alamıyor gibiydi.

Kollarımı sıkıca bedenine doladım.

Hıçkırarak ağlamaya başladı.

"Mert..." dedi fısıldayarak.

Mert kim diye düşündüm bir an. Sonra ona dosyayı getiren koruma olduğunu hatırladım.

"Ne oldu Mert'e?" diye sordum bir yandan göz yaşlarını silerek.

"Beni kurtardı... Özgür, o önüme atladı."

Başını göğsüme yaslayarak "Doğukan, bu Mert'in işi. O korumamız." dedim.

Başka bir şey de vardı.

"O... O kadın tuzak kurmuş... Beni öldürmek..." dedi ama duraksadı.

Daha sıkı sarıldım ona.

"Ben onu sevmiştim Özgür..."

Saçlarına küçük bir öpücük kondurdum.

"Her şey yalanmış..."

Ağlaması bir az olsun yavaşladığında ayağa kalktı.

"Nereye?" diye sordum telaşla.

"Mert'e... O farketmese, önüme geçmese şuan yoktum."

Göz yaşlarını sildi ve odasına çıktı.

Bir süre sonra üzerini değiştirmiş bir şekilde aşağı indi.

"Seninle geleyim." dedim ayağa kalkıp.

"Amcamın yanına git." dedi itiraz ederek.

Kafamı salladım.

İkimiz de evden çıktık. Doğukan hızlı adımlarla arabasına ilerledi.