Fakat belime sarılan bir çift kol ile afalladım.
O bana mı sarılıyor?
"Rüya..." diye fısıldadım gözlerimi kapatıp.
"Kesin rüya... Ama bu rüyalar niye bu kadar gerçekçi..?"
Sesim istemsizce isyan edercesine çıkmıştı.
"Rüya değil..." diye o da aynı şekilde kulağıma fısıldadı.
Nefesi boynuma çarpmıştı.
"Hayır rüya..." dedim itiraz ederek. "Sabah da aynı şey oldu... Bu bir rüya ve ben uyanacağım..." sanırım kendimi teselli etmeye çalışıyordum...
Hoş ne kadar başarılı olduğum tartışılır ama.
Gözlerimi daha sıkı kapattım.
Fakat muziplik akan sesiyle kurduğu cümlesi gözlerimin fal taşı gibi açılmasına neden oldu.
"Sen rüyanda beni mi gördün, Özgür?"
Kulağıma hafif kıkırtıları doldu...
Siktir... Rüya değil... Rüya değil... Kahretsin...
İlk kez onun ağzından ismimi duydum. Ve... Ve lanet olsun ki bu çok güzeldi...
Kendine gel Özgür...
Arkama döndüm. Kollarını gevşeterek rahatça dönmemi sağladı.
Ben anlamazca ona bakarken o yoğun duygularla tam gözlerimin içine bakıyordu...
"Özür dilerim..." dedi bir anda.
"Ne için?" şaşırmıştım.
Biranda çok fazla insani reaksiyonlar gösteriyordu. Bu hiç normal değildi.
"Seni delirttiğim için..." hala fısıldayarak konuşuyordu.
Gözlerini indirdi. Sonra tekrar gözlerimin içine baktı.
Kafamı salladım. Hayır Özgür bu kadar kolay affedemezsin.
Etmemelisin...
"Senden nefret ediyorum..." dedim düz bir sesle.
Burukça gülümsedi ve beni kendine çekip daha sıkı sarıldı. Üzerinde yarı uzanır pozisyondaydım. Kafam göğüsüne yaslandığı için kokusunu aldım. Kahve kokuyordu...
Çok severim...
"Neye gülüyorsun?" diye sordu bir anda.
Gülüyor muydum? Güldüğümü bile farketmemiştim.
"Güldüğümü nereden çıkardın?"
"Kucağımdasın ya... Omuzların inip kalkıyor."
Kucağımdasın ya...
Oldukça iri yapılıydı ve evet bana sarılınca kucağında kayboldum.
"Gülmedim." dedim sesimi düz çıkarmaya çalışarak.
Sesli bir nefes verdi.
"Peki tamam öyle olsun bakalım... Affettin mi beni?"
Evet...
"Hayır. Sana kızgınım."
"Pekala. Kendimi sana nasıl affetireceğim?"
"Kendini bana neden affetirmek istiyorsun ki?"
Önemsizce sormuştum bunu aslında. Fakat bir anda kalbim sıkıştı ve beynim çalışmaya başladı.
Ondan ayrıldım ve yüzüne baktım.
Ben ne yapıyordum?!
Bu kadar aptal olamam değil mi..?
Yüzündeki ifadeden kendi yüzümü az çok tahmin edebiliyordum.
"Neler oluyor?" dedim garip bir tonlamayla "Neden bir anda iyilik meleğine döndün ki sen? Affettirmek istemek falan? 10-15 dakika kadar önce takmıyordun bile beni. Boş-boş bakıyordun yüzüme."
Nefes almadan devam ettim konuşmaya.
"Bir gittin geldin..."
Gözlerim büyüdü.
"Görevin bu mu yoksa?" dedim hayal kırıklığıyla.
Biran gözlerinden garip bir ifade geçti.
"Babamın sana verdiği görev bu..."
Kendi kendime sayıklıyor gibiydim. Bu yüzden onun gözlerindeki bariz rahatlamayı görmedim.
Tekrar gözlerine odaklandım "Ama neden?"
Bu sefer göz yaşlarıma hakim olamadım. Bir bir yeri boyladılar...
Gözleri eski haline dönmüştü bomboş bakıyordu yine...
Kahretsin...
"Defol buradan..." hışım ile ayağa kalktım ve gidip kapıyı açtım.
"Bir daha benimle konuşma..! Senden... Ah senden nefret ediyorum... DEFOL..!"
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Hello everyone. Bol kaoslu bir bölüme daha hoş geldiniz... Evet yorumlarınızı okuyorum. Açıkçası bazıları baya komik. Çok gülüyorum. Yorum yapmaya devam edin lütfen. Çünkü beni gazlayan ve yazma şevkimi artıran sizin yorumlarınız. Neyse teorilerinizi yazın bakalım neler oluyor? Love y'all 🤎
(Mahalle abisi okuyucuları şok. Zira onlar tanıtımdaki olayın gerçekleşmesi için 22 bölüm beklediler... O sırada MDB 5. bölümde olan olay...)
~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~
~•~•~05.11.2023~•~•~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY DEAR BODYGUARD •|• BxB •|•
AçãoSıradan bir iş adamı sandığı babasının aslında hiçte öyle olmadığını en arzu edilmeyecek şekilde öğrenen Özgür ve babasının onu koruması için tuttuğu korumanın hikayesi... ~•~Elaine Laila Parker~•~ °|°20.02.2023°|° Number 1 #homosexual 04.02.2024 N...