Tam da dediği gibi bir saat sonra Doğukan buradaydı.
İçeri girdi ve koltuğu yatağın yanına çekerek oturdu.
"Geçmiş olsun." dedi ama Alex'den tarafa bakmamıştı.
Onun yanında oturduğum için bana da bakmıyordu.
Alex burukça gülümsedi.
"Gerçekten yüzüme bakmayacak mısın Doğukan?"
"Seninle konuşmuyorum."
Kollarını göğsünde kavuşturmuş yüzünü pencereye çevirmişti.
Güldüm.
Alex de dayanamayıp gülmeye başladı.
"Neye gülüyorsunuz, pardon?"
Nihayet yüzünü bize çevirmişti.
"Berbat görünüyorsun." dedi Alex'e bakarak.
"Teşekkür ederim. Biliyorum."
Yüzünü buruşturdu ve "Başka neler biliyorsun?" diye sordu Doğukan tek kaşını kaldırarak.
Yüzü düştü Alex'in.
"Doğukan... Çok haklısın. Ama lütfen..." dedi Alex üzgün sesiyle.
Serçe parmağını ona uzattı.
"Barışalım mı? Sen benim tek arkadaşımsın."
Doğukan onun parmağına baktı ve kafasını çevirdi.
"Arkadaşın kazıklanırken neredeydin? Neden izin verdin?"
Alex yerinde doğruldu.
"Çok özür dilerim. Biliyorum ne kadar özür dilesem az. Sana o dosyayı bu yüzden gönderdim. Bir nebze de olsa beni affede bil diye."
"Onun seni sevdiğini biliyor muydun?"
Kaşlarım çatıldı. Alex'in de aynı şekilde.
Kimden bahsediyordu?
"Kim seviyor beni?"
"Lara."
Kahkaha attı Alex.
"Doğukan bunu nereden çıkardın? Elinde olsa bir kaşık suda boğar beni."
Doğukan gülmedi. Oldukça ciddi duruyordu.
"Sana aşık o, Alex. Ama her şeyi gibi aşkı da hastalıklı, zehirli."
Alex açıkça şaşkındı.
"Ben bilmiyordum..."
Omuz silkti Doğukan.
"İyi rol yapmış demek ki."
Alex başını eğerek dudağını ısırdı ve kucağındaki eliyle oynamaya başladı.
Fakat görüş açısına giren serçe parmakla hızla başını kaldırdı.
Doğukan onun barış teklifini kabul etmişti.
Serçe parmaklarını birleştirdiler. Ardından Doğukan yerinden kalktı ve Alex'e sarıldı.
İkisini gülümseyerek izledim.
"Seni affetim çünkü sen de benim tek arkadaşımsın." dedi Doğukan tekrar yerine oturarak.
Güldü Alex.
"Peki öyle olsun. Nihayetinde barıştık."
Bense kaşlarımı çatmıştım.
"Ben neyim pardon? Eşek başı mıyım? Ben senin arkadaşın değil miyim Doğukan?"
Doğukan güldü ve yanaklarımı sıktı.
"Sen benim canımsın oğlum. Her şeyimsin."
Gülümsedim.
"İyi bari." dedim kollarımı bağlayarak.
Ardından şirince gülümseyerek "Barışmanıza sevindim." dedim.
İkisi de güldü.
"Siz beni buraya neden çağırdınız? Sadece barışmamız için mi?" diye sordu Doğukan.
"Ha yok." dedim ve Alex'e döndüm. "Alex istedi seni çağırmamı. Bana bir şey söylemedi."
İkimizin de bakışları onu buldu.
"Tetikçiyi buldum." dedi tepkimizi ölçmek istercesine ikimize de bakarak.
Doğukan elini salladı.
"Ben de buldum. Ama ölü şu an."
Dudakları kıvrıldı.
"Demek fişini çektiler."
Doğukan başını salladı.
"Ama geç kaldılar."
İkimiz de şaşkınca bir birimize baktık ve "Nasıl yani?" diye sorduk aynı anda.
"Senle konuşup evden çıktığım gece buldum onu bebeğim." dedi bana gülümseyerek.
"Nasıl ya?" dedi Doğukan onu sarsarak.
"Bu herif beni tahtımdan indirdi resmen. Senin elin kolun benden nasıl uzun olabilir?"
Kahkaha attı Alex.
Doğukan'ı kolundan çektim ve yerine oturttum.
"Kuzen otur bir şuraya. Beni delirtme."
Alex'e döndüm "Peki konuştu mu Alex?" diye sordum.
Sıkıntıyla nefes verdi ve başını salladı.
"Konuştu."
"Kim peki? Babamın canına kasteden kim?"
Bir süre öylece yüzüme baktı.
"Alex söylesene!" dedim sinirle. "Kim?"
Bilmek istiyordum. Bu benim en doğal hakkımdı.
"Ayla Taşkıner." dedi sıkıntıyla.
"Neee?" dedi Doğukan şaşkınlıkla.
Fakat ben tepki bile veremedim.
Gözlerimin önü kararınca elimi uzattım ve sıkıca Alex'e tutundum.
Babamın canına kasteden kişi benim annemdi...
~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~•~
Merhaba. Keyifli okumalar. Love y'all 🤎
~•~•~Elaine Laila Parker~•~•~
~•~•~03.07.2024~•~•~
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY DEAR BODYGUARD •|• BxB •|•
ActionSıradan bir iş adamı sandığı babasının aslında hiçte öyle olmadığını en arzu edilmeyecek şekilde öğrenen Özgür ve babasının onu koruması için tuttuğu korumanın hikayesi... ~•~Elaine Laila Parker~•~ °|°20.02.2023°|° Number 1 #homosexual 04.02.2024 N...