27. GÜN

948 38 22
                                    

çok ufacık gecikmiş olabilir
bölüm uzun olduğu için düzenlenmesi biraz zaman aldı
umarım beğenirsiniz
iyi okumalar

📌

Bir doğuş, bir yok oluş kaç bedel ödetir bilemezsin. Bir değil bin defa bile olsa ödeyemezsin. Rüyalarımda anlam çıkarmaya çalışırken kabus olmadığı için dua da ederdim. Rüyalarım kendiliğinden kabusa dönüşene dek. Sonra dedim burdan çıkış yok. Geri adım atamazsın, önün uçurum olsa bile ileri adım atmak zorundasın.

Abim bunu şart koşmuştu. En yüksekte kalmak için debelenme. Ne kadar yüksekteysen o kadar sert çakılırsın zemine. Belki bu sözün söylenmesi için bir amacı vardır. Çünkü hayatımızda öyle anlar vardır ki, herşey aniden tepetaklak edilir.

Yıllar önce

Lisenin 3. sınıfındaydım. Bugün 17 yaşıma girmiş, az da olsa zorunluluklarımdan büyüyerek kurtulacağıma inanan biriydim. Ama herşey gerçekten büyüyünceye kadardı. Lise hayatım boyunca çirkin sayılabilecek her türlü özelliğe sahiptim. Sivilceli bir yüz, fazla kemerli bir burun ve hatta dişlerim bile düzgün değildi.

Hem 89 kilo olduğum bir bedende renkli gözlü olsaydım bile kurtaramazdım. Sonuçta köyü saçlarım hep kısaydı. Uzun saçın bana yakışmadığını düşünürdüm. Bunu düşünmem bile önemsizdi.

Önyargı ile bakan kibirli insanların gözünde, çirkinden güzel değildim.

Her tenefüs elinde hamburgeri, o gün hamburger yoksa sosisli ile okulu turlayan kızdım. Bazen olgunlaşmak istemezsin de, insanların okulu turlamak için sebep belirdiğin insanla göz göze geldiğinde olgunlaşmak dahi istemezsin. Her erkek hayalleri süslemez, o hayalleri kendi yaratırdı.

Dış görünüşümden dolayı yargılandığım dönemde, okulun o popüler çocuğundan hoşlanmak ise felaket demekti. Bu felaket ise koşarak bana geliyordu. İmkansızları imkan dahilinde görmek ve onlara tutunarak kendimi avuturdum.

Bugün doğum günümdü. 17 yaşlar lanet getirir sözü de gerçekti bence, buna inanmama rağmen güne güzel başlamıştım. Bir tarafım hâlâ mutlu bir hayata bağlı kalacağımı fısıldamıştı sanki. Sıramın üzerinde bulduğum not kelebeklerimi tekrar canlandırmıştı.

İyi ki doğdun güzellik, okul çıkışı konferans salonuna bekleniyorsun ;)

-Akın

Okulun favorisi, öğretmenlerin gözbebeği. Arkadaş grubunun vazgeçilmez kişisi. Dizilerdeki o kötü çocuk vasfını tam anlamıyla üstüne yapıştırmıştı. Herkes ona hayrandı, ben de dahildim. Bu notun bana olduğunu bilmek ise umudumu filizlendirmişti. Beni bu şekilde de mi beğeniyordu yoksa? Hani kimse beni böyle beğenmezdi.

Daha önce sevgilim olmamıştı, olması için çalıştığım zamanlarda ise elime yüzüme bulaşmıştı. Aslında eline yüzüne bulaştırmak değildi konu. Zayıf ve yüzü güzel kızlar varken hiç kimse kilolu ve çirkin bir yüzü olan biriyle sevgili olmazdı. Bazıları konuşmazdı, konuşmayı geç muhattap olmazlar, kızlar da dahildi buna çünkü konu bazen ise arkadaşlıktı. Genellikle üsten bakarlar, işine gelmeyince göz ucuyla bile bakmazlar hatta bazı zamanlarda da işine gelmelerini bile olanaksızlaştırırlar.

34 GÜN |TEXTİNG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin