30. GÜN

470 26 79
                                    

öncelikle merhabalarrr
bu bölüm açıkçası uzun değil ama finalden önce texting olmayan son bölüm
ve bu bölümde sürpriz bir karakter var
kaldırdığım bir kitabımdan bir karakter geldi
belki bilenler bilir okuyunca kim olduğunu :')
iyi okumalarr

🩸

Yaşamımızın geri kalanında mutlu olmak zorunda hissederiz. Kimse yarın ne olacağını bilmeden uyanır sabaha. Yoksullaşır insan, gelecekte kendine biçtiği yerin uzaklaştığını görünce. Bugünün zenginlik olduğunun farkında olmaz hiçbir zaman, bugünün zehirini iliklerine kadar hissetmiş olmalı. Bu yüzden yarın da mı zehirlenmeli?

Bazı günler vardır, diğer günleri aratır. O günlerde olmayan insanları bir daha bulamazsınız, çünkü sizin hayatınızda süreleri dolmuştur. Bu gerçeği henüz kabullenemedim. Hayatımda sürelerinin sonuna gelen her bir insan benden izin istemedi. Hiçbiri ile vedalaşamadım.

Şu zamana dek kimsenin düşündüğü ilk insan olamadım. Çabalarımın sonucunda karşılaştığım tek şey koca bir başarısızlık oldu.
Bir kitapta yer alsaydım kitaptaki diğer kız rolü bana verilirdi sanırım. İkinci planda tutulan, başrol erkeğe aşık ama erkeğin başrol kıza aşık olduğu o yerde, ikinci planda olan o kızdım. Gerçek olmayabilirdi ama insan kendini kendinden tanır sonuçta.

Ama herhangi bir kitabın içindeki karakter olmak isterdim, ne olursa olsun. Beni gerçeklikten daha alıkoyulmuş yapardı. Belki o kitabın yazarı beni düşünürdü. Beni yazarken böyle bir karakteri olmasına çok sevinmesini isterdim.

Annemle düzgün bir ilişkimiz olmasını da isterdim. Belki beni unutmadığı, unutmak istemediği bir evrende mutluyuzdur. Babamın beni okula götürdüğü, abimin beni görmezlikten gelmediği güzel bir hayat.

Hayır, sil. Bir hayatında mutsuz isen diğer hayatının mutlu olmasına olanak tanınmaz.
Aslında aşırılığa kaçmak istemem ama en azından beni anlayan biri olamaz mıydı ki?

Raftaki kitaplarım ile yarım saati aşkın bir süredir bakışıyorduk. Sayfalarında yüzlerce hayat barındıran kitaplar beni anlardır herhalde. Ağzı yok, kulağı yok. Ama çoğu şeyi anlayabilirdi. Birini anlamak için duymak mı gerekirdi. İçimdekileri dökmek istiyorum.
Hayatımın dönüm noktasına yaklaşmıştım sanki. Herşey çok uzaktı artık. Eski duygularımı barındırmıyorum, zihnim çoğu şeyi ardında bırakıyordu.

Düşünce yapım değişti.

Annem geceleri uyanıp sürekli bağırıyor artık. Katlanmak zor ama verdiğim tepkiye dayanmak daha zordu. Uzaklara dalmaktan başka birşey yapmıyordum. Bazen insanlar hatalar yapar, bu hatalar çoğu şeyi tepetaklak eder. İntikam almak istersin, sonuçta elde edilen koca bir hiç ve ödenmesi gereken önemli bir bedel vardır.

Hesap sormak zamanı geriye alamaz.

Sessizce uzaklaşır, kafamda herşeyi bitirdiğimde hayatıma devam ederdim. Devam edemezsem yüklerimin ağırlığını artık kaldıramamışımdır.

Abim benden daha bencil olmalıydı. Abim anneme, ben ise babama çekmiş olmalıydım. Ama içimde az da olsa annemin bencilliğini taşımaya devam ediyordum. Bu ödül müydü? Onun gibi biri olmak cezadan farksızdı. Ya da kendime kabullendiremediğim büyük bir gerçek olmalıydı. Abimin yaptığı bencilliği asla affetmeyecektim. Annemin en sevdiği çocuk hep oydu. Kendimi bildim bileli bunu hep kıskanmıştım ama abimi sevmekten de vazgeçememiştim.

Şimdi ise ona son söylediğim söz; "Ölsen bile mezarına gelmem." olmuştu. Ne pahasına olursa olsun sevdiğimiz insanları, bir gün gelir adını bile anmayacak hale geliriz. Kimse bilmiyordu, şuan nerede ve ne yaptığını. Ne haldeydi ki?

34 GÜN |TEXTİNG|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin