soulmate alpha- taekook✔️

13.Bölüm-Şımarık, Sevgili Omegam

Merhaba,

Yeni bölümle geldim.

Yorum ve oy atmayı unutmayın lütfen.

Umarım beğenirsiniz.

Keyifli okumalar dilerim...

----

Jeon Jungkook'tan

Güzel omegam omzumda uyurken pembe yanaklarını ısırmamak için dişlerimi sıktım. Beraber uyuyoruz ve ruh eşiyiz ama yine de çıkma teklifi ve evlilik teklifi yapmak istiyorum. Ruh eşi simgelerimiz çıktı ve zamanla yakınlaşıp evlendik diye çocuklarımıza anlatmak istemiyorum, omegamın da istediğini düşünmüyorum. 

Kızgınlıklarımız bittiğinde çıkma teklifi etmeyi aklımın bir kenarına yazdım. Nilüfer çiceklerimiz olmasaydı ve simgelerimiz bu kadar çok parlamasaydı buna cesaret edemezdim. Kızgınlıklarımızda dahi sarılmaktan öteye gitmiyoruz, sanırım onun güvenini kazanmamın öncüsüde bu oldu. Günümüz "normal" alfalarının aksine ruh eşim hadi olsa ona zorla sahip olmaya çalışmıyorum. Simgelerimiz sayesinde her duygusunu hissediyor olmakta davranışlarımı seçme konusunda bana yardımcı oluyor tabi ki de orası ayrı. 

Gözlerini yavaşça açtığında gülümseyerek yanağını okşadım.

"Günaydın güzelim." 

"Günaydın." Uykulu sesiyle daha fazla göğsüme sokulduğunda kafasının altında ki kolumu sırtına doğru sararken diğer elimlede saçlarını okşadım. 

"Acıktın mı güzelim? Bir şeyler hazırlayabilirim, dün akşam da yemeden uyudun." Geri çekilerek sevimli yüz ifadesiyle kafasını olumluca salladığında önce pembe yanaklarına dudaklarımı bastırdım. Sonrasında gözlerini ve anlını öperek yataktan kalktım. 

Kahvaltıyı hazırlarken yukarıdan gelen müzik sesiyle omegamın da banyoda sabah rutinine başladığını anlayarak gülümseyen yüzümle devam ettim. Krep ve yumurtada hazır olduğunda masaya yerleştirmeye başladım ve o sırada merdivenlerden gelen adım sesiyle alfamı uyandıran vişne kokusuyla omegama döndüm.

"Güzelim." Asık suratı seslenmemle beraber gülümsemeye başladı ve hızlı adımlarla gelip belime sarıldı. Kollarımı etrafına sararken saçlarını öptüm. 

"Alfa." Çenesini göğsüme koyduğunda pembe yanaklarını ısırma isteğiyle kendimi bastırmak için dişlerimi sıktım. 

"Efendim güzelim." Dudaklarını büzerek bir süre gözlerime baktı, sonrada boyun girintime saklanıp burnunu çekti.

"Ne oldu güzelim? Anlat bana." 

"Rüyamda gördüm, dünya da kek kalmıyordu." Ağlamaya başlamasıyla ağızım şaşkınlıkla açılsada daha sıkı sarıldım. Ağlaması dinmediğinde eğilip uyluklarından tutarak bacaklarını belime dolamasını sağladım. 

Koltuğa oturduğum sırtını ve saçlarını okşamaya devam ettim. 

"Bitmedi güzelim ağlama. Sana en güzellerini alıcam merak etme sen." Burnunu çekerek geri çekip büzdüğü dudağı ve mavi gözleriyle yüzüme baktı. 

"Kek ve bir sürü tatlı istiyorum." Yanaklarında ki göz yaşlarını silip anlına uzun bir öpücük bıraktım. 

"Kahvaltımızı yaparken sipariş verelim mi?" Kafasını olumluca sallarken kucağımdan kalkıp kalkmamı bekledi.

Masaya geldiğimizde tabaklarımızın karşılıklı olduğunu görerek yüzünü buruşturup tabaklardan birini alıp diğerinin yanına koydu. Gülümserken tezgahtan telefonumu alıp yanına oturdum. Sandalyesini yanıma çekip bacaklarımızın temas etmesini sağladıktan sonra sipariş uygulamasına girerek uzattığımda elimden aldı.