bloody halfblood! rinsagi,

12

Itoshi Rin, hayatının en boktan aylarını geçiriyordu. Hogwarts'tan hiç olmadığı kadar nefret ediyor, yeterince yaşadığını düşünüyordu. Kendisine göre artık boş olan bu kale, üstüne üstüne geliyordu sanki.

3 hafta önce, Albus Dumbledore kaleyi ziyaret etmiş ve en kısa zamanda melez öğrencilerin Hogwarts'a döneceklerini, hatta Noel balosunda da yer alacaklarını söylemişti.

Rin, bu umuda tutundu. Eğer ünlü süpürge yapımcısı Issei Isagi'nin oğlu ölseydi, Gelecek Postası'nda duyurulurdu diye düşünüyordu. Her sabah postasını gerginlikle açıyor ve tüm gün boyunca ertesi günün gazetesini bekliyordu.

Isagi'ye mektup göndermeyi Albus Dumbledore'un uyarısıyla kesmişti. Öğrendiği üzere, Issei Isagi; örgüt benzeri bir kuruluşun yardımcı lideri olmuş. Yoichi de, arkadaşları ile birlikte bu örgüte katkı sağlamaya çalışıyormuş.

Bu yüzden iletişim kurdukları kişiler sürekli denetim altındaymış. Daha kötüsü, Isagi'nin Rin'le mektuplaştığı ortaya çıkmış. Neyse ki örgüt yöneticileri, ona ayrıcalık tanımışlar.

Kısacası Rin'in, Yoichi ile mektuplaşma ihtimali kalmamıştı.

Dumbledore'un melez öğrencileri okula geri getirme vaadine gelirsek- İşler tamamen sarpa sarmıştı. Geçen pazartesi günü, Hogwarts'ın Gryffindor binasında bir melez öğrenci olan cadının cesedine ulaşıldı. Onun ardından art arda 4 Hufflepuff öğrencisi öldürüldü.

Olaylar iyice skandal haline bürünse de melezlerin eylemi yüzünden böyle olduğunu savunan bir müdür vardı başlarında. Ne beklenirdi ki ondan?

Rin'in gözüne artık rahat bir uyku girmiyordu. Arkadaşları onun için sürekli endişeliydi. Rin, bu süre zarfında kalede kalmak zorunda olan Chigiri ve Reo ile yakınlaşmıştı. İki safkan aile de çok katıydı. Eğer oğullarının eşcinsel olduklarını öğrenirlerse, büyük sorunlar birbirini doğurabilirdi.

Rin'in dört gözle beklediği gün gelip çatmıştı. Noel balosu bu akşamdı. Hogwarts'ın çeyreği, melez eylemi yüzünden burada değildi. Bu da büyük bir partner krizini beraberinde getirmişti.

Rin'i delirten birçok kız, Yoichi ile iletişim kurmuş; onu okula geri çağırmışlardı. Rin ise eli ayağı titreyerek onları izlemek zorunda kalmıştı.

Neden mi? Profesör Parkinson, Rin'den gözünü ayırmadığı için. Nereye baksa o adam vardı yanında.

"Ee Rin? Balo için bir partnerin yok mu?"

"Yok, profesör."

"Senin gibi birinin yalnız gitmesi ne üzücü... Beklediğin biri mi var yoksa?"

"Evet, profesör."

"Ah... Ne yazık olmuş."

Profesör Malfoy, günlük olarak Rin'i yanına çağırıp onunla konuşmaya çalışırdı. Rin'i irite eden ses tonu ve aşağılayıcı bakışları, hala yerindeydi.

Rin, müdürden izin aldı ve baloya hazırlanmak için yatakhanesine ilerledi. Şaşırtıcı bir şekilde, bir ay aradan sonra Yoichi'den mektup almıştı.

Rinnie,

Noel balosuna az kaldı sanırım. Mektubumu o gün de okuyor olabilirsin, bilemem. Lütfen baloya keyifle hazırlan, gönlünce eğlen. Biz örgütle gayet iyi durumdayız. Umarım beni çok merak etmiyorsundur. Keyfin yerinde mi? Profesörler seni zorluyor mu?

Eh, değinmeden geçemeyeceğim. Benden başka partner bulmadın, değil mi? Buna cidden kırılırım. Gerçi seni davet edip baloya katılamayacak olan benim. Davarlığım için üzgünüm, canım.