13

185 35 87
                                    

Isagi Yoichi, gözlerini açtığında tanıdık olmayan bir yatakhanedeydi. İçtiği ateşviskisi yüzünden zihni hala bulanıktı. Yataktan doğrulmaya çalıştı, ama yanında yatan beden, onu tutup kendisine çekti.

Yoichi, gözlerini kırpıştırdı. Rin'in göğsüne yaslanıp uyumuştu, ha? Aşkını sürekli zihninde yaşamış olan biri için, bunlar fazlaydı.

Gryffindor, yabancı yatakhanrde gözlerini gezdirdi. 2 yatak boştu, muhtemelen Karasu ve Otoya, gece boyu buraya uğramamışlardı.

Yoichi, yatakta çok kıpırdanmış olacak ki Rin mırıldanmaya başladı.

"Yatsana, daha çok erken..."

"Kahvaltıya inmeyelim mi?"

"Hayır, uyuyalım biraz daha."

Yoichi, tatlı mırıldanışa itiraz edemedi. Elini Rin'in saçlarına götürdü ve nazikçe karıştırdı. Rin, saçlarının dağıtılmasına sitem etti.

"Dağıtmasan olmaz mı? Düzene girmiyor geri."

"Gece yeterince dağılmış olmalı zaten-"

Rin, daha fazla uykusunu bölmek istemiyordu. Yoichi'yi yakasını kavradı ve yatağa tekrar uzanmasını sağladı.

"Her yerim ağrıyor, sorumluluk al."

Yoichi, tebessüm eder.

"Alırım, alırım. Ama merak ediyorum, cidden uyuyacak mısın şimdi?"

"Neden uyumayayım?"

"Eh... Biraz uykunu böldüm de-"

"Susarsan uyurum, Yoichi."

Rin, kollarını yanındaki bedene sarar. Dün gece, bu sarılmanın onun zayıf noktası olduğunu keşfetmişti. Yoichi, anında uysallaşıp Rin'i dinliyordu bu şekilde. Aynı Rin'in istediği gibi de oldu.

"Susuyorum, sevgilim. Ağrı kesici fala-"

"Kapat çeneni."

Yoichi, Rin'in utanıp kendisini susturduğunu biliyordu. Ona istediği kadar zaman tanıyabilirdi. Eninde sonunda ikisi de kolay şeyler yaşamamıştı. Sakin ve mutlu bir ilişki sürdürmeye hakları olmalıydı.

Yoichi, omzuna sokulmuş olan Rin'in soluk alışverişlerini düzene girmesini dinledi. Boynuna çarpan nefes, her seferinde onu daha fazla gıdıklıyordu. Gryffindor, kıpırdamadan önce düşündü. Bir daha Rin ile bu şekilde uyuyabilir miydi? Net bir cevap veremedi kendisine. Bu yüzden de kendisini, Rin'in nefes seslerini dinlemeye odakladı.

Yoichi, ne zaman gözleri kapanmıştı bilmiyordu. Omzundaki kafa geri çekilince uykusundan uyandı.

"Yoichi- uyanma... Uykun cidden hafifmiş."

"Sorun değil, sorun değil... Uyuyan güzel sonunda uyandıysa mesele çözülmüştür diyorum ben."

Elbette Yoichi, barındıkları karargaha sık sık seherbazların baskın yapması nedeniyle uyku sorunları yaşadığını Rin'e anlatmayacaktı. Onunlayken huzurlu bir şekilde uyuyabilmişti, uykusunun hafifliği umrunda değildi.

"Beni öpüp uyandıran bir prens göremiyorum, senden olsa olsa kurbağa olurdu."

Yoichi, sevgilisinin dediğine kahkaha patlatır. Kahvaltıyı kaçıralı çok olmuş, öğle arası vakti yaklaşmıştı. İkili kalkıp hazırlanmaya başladı.

Rin, keyifli bir şekilde Isagi'ye gömleğini ödünç verdi. Noel tatili dolayısıyla dersler olmadığından ekstra mutluydu ikisi de. Tüm gün birlikte vakit geçirebilirlerdi.

bloody halfblood! rinsagi,Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin