16

168 34 92
                                    

Rin, bedeninin toprağa düşmesiyle kendine gelip etrafa bakındı. Muggle'ların yaşadığı köylerden birinde olmalıydılar. Çevresine hızlı bir göz atan Rin, sevgilisine sarılmak için ona döndü.

Fakat, gördüğü manzara onun ödünü koparmıştı.

"YOICHI-"

Koluna kol denmesi için bin şahit gerekirdi. Omzundan direğine kadarki kısımda teni kandan zar zor gözüküyordu. Dirseğinden aşağısı-

Yoktu.

Tek panikleyen, Rin değildi. Sae de aynı Rin gibi bağırmaya başlamıştı. Babalarının ne halt olduğunu bildikleri için endişeleniyorlardı.

"Salazar! ASAM NEREDE-"

"YOICHI SABİT DUR DEDİM."

"SESİNİZİ KESSENİZE APTALLAR!"

Shidou, Itoshi kardeşlerin aksine gayet sakindi. İki kardeşi susturmayı başardı ve yerden kalkamamış olan Yoichi'nin yanına elinde asasıyla çömeldi.

"Beni iyi dinleyin. Bu ilk defa uvzumuzu kaybedişimiz falan mı sanıyorsunuz? Eskisi gibi olacak birazdan. Bağırışmayın."

Rin, Shidou'ya bağırmak üzereyken sevgilisiyle göz göze geldi. Sanki Rin'in kolu kopmuş gibiydi. Elini kağıt kesse daha fazla tepki verir diye düşündü Rin.

"Yoichi'm... Acımıyor mu?"

"Geçen hafta bacağım üç kere bıçaklanmıştı... Acı eşiğimin oldukça yüksek olduğunu sanıyorum."

"Ne?! NE BIÇAKLA-"

"BAĞIRMA DEDİM."

Shidou'nun gerginliği zaten ortadaydı. Eh, haksız da sayılmazdı. Yoichi'ye sıfırdan bir kol yapıyordu ve dikkati dağılıp duruyordu.

Rin, derin bir nefes aldı. Gitmek istiyordu. Büyü kullanılmayan, savaşın olmadığı, masumların öldürülmediği bir yere. Her bir nefes aldığınds daha da batıyordu nefesi. Öldürdüğü her bir insanın ahı vardı üzerinde sanki.

Shidou, Sae'ye arkalarındaki evi işaret etti.

"Eve girin, arkadan geliyoruz biz."

"Sizin örgüte mi ait?"

"Hayır. Isagi'nin direkt. Çabuk girin, tıbbi malzeme arayacağız."

Sae, tereddüt etmeden kapıya yönelse de Rin; sevgilisine ilerlemeyi tercih etmişti.

"Ben hallederim, sen ara malzemeyi."

"Ha? Ne diyorsun amına koyayım?"

Rin'in ciddiyeti ortadaydı.

"Ne dediğimi duydun."

Shidou, her an Rin'e sağlam bir yumruk atabilirdi. Ama Yoichi'nin dik bakışları üzerinde olduğundan sessizliğini koruyup eve girdi.

Rin, aceleyle sevgilisinin yanına oturup ona eğildi.

"İyi misin? Acıyor mu?'

"İyiyim, iyiyim. Bu üçüncü oluşu. Ciddiyim, acımıyor. Endişelenme artık."

"İçinde zehir olmadığına emin miyiz?"

"Her türden panzehir var içerde, hallolur o."

Rin, derin bir nefes aldı. Shidou'nun dakikalarca uğraşıp milim milim dokuduğu kolu, bir dakikada baştan aşağı yenilemişti.

Yoichi, yumruğunu sıkıp gevşetti. Oturduğu yerden sevgilisine sıkıca sarıldı. Rin'in az önce iyileştirdiği elini de onun saçlarına götürdü.

bloody halfblood! rinsagi,Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin