°•44•°

234 35 161
                                    

İki saat önce

Minho:

Odada son zamanlarda sürekli olduğu gibi yatakta kıvrılmış öylece dururken uyuşuk zihnim kilidin çevrilme sesiyle irkildi. Gözlerimi açıp karşımdaki kapının açılmasını beklesem de giren çıkan yoktu. Neden durduk yere kilidimi açmıştı şimdi?

Çok fazla düşünmeden ayaklandım, su içmek istiyordum. Kaç gündür yemek yemesem de odamdaki suyu idareli kullanarak susuzluğumu giderebilmiştim. Ancak o suyun da sonunun gelmesiyle dünden beri tek damla su içememiştim ve bu açlıktan çok daha kötü hissettiriyordu...

Uzun zamandır ayağa kalkmamamın etkisiyle de beraber güçten düşmüş bedenimi zar zor kaldırdım yataktan. Bacaklarım titrese de duvardan destek alarak odadan çıkmış birini görmeyi bekleyerek etrafı kolaçan etmiştim ancak kimse yoktu. Merdivenleri zorlanarak inerken gittikçe daha fazla dönmeye başlayan başım yüzünden mümkün olduğunca yavaş hareket ediyordum.

Sonunda mutfağa vardığımda titreyen ellerimle elime geçen ilk bardağa su doldurmuş mideme ağır gelmemesi için yavaşça birkaç yudum içmiştim. Bardağı tezgaha bıraktığımda arkamda duyduğum ses kalbimin stresle atmaya başlamasına neden olurken yine de arkamı dönmekten kaçınmadım. Beklediğim yüzü görüyordum şimdi. Babamın yüzünü. Bir katilin yüzünü...

Ayakta durmak zor geldiğinden tezgaha yaslı kalmışken meraklı gözlerim onun üzerindeydi. Onu en son annemin öldüğü gün bu kadar mutlu görmüştüm...

"Neden açtın kilidi?"

"Gerek kalmadı... Davayı kazandım, miras tamamen benim. Olması gerektiği gibi..." Miras tamamen onun... Yani artık yaşamam için hiçbir neden yok...

"Biliyor musun Minho? Annenden aldığın tek özelliğin insanların tapacağı o yüz değil. Aynı aptallığa da sahipsin. İkiniz de çok zeki sanıyorsunuz kendinizi, ne acı... Annen ne sanmıştı dersin? Onun yaptığı ahmak planla senin hayatını kurtardığını falan mı? Annen her zaman hayalperest ahmağın teki olmuştu, seni de bu yüzden doğurmadı mı zaten..?"

Konuşmadım, cevap vermedim... Onun psikopat düşüncelerini değiştiremeyeceğimi biliyordum ve kendimi bunun için yoracak değildim. Annem bir hayalperest değildi. O çok zeki bir kadındı ve ölümünden sonra on bir yıl onun yokluğunda bile hayatta kalmamı sağlamıştı. O sadece ailesinin istediği kişiyle evlenerek normal bir görücü usulü evlilik yaptığını sanan masum bir kadındı, babam gerçek yüzünü göstermeye başladığında ise çok geçti...

Konuşmaya devam edeceği belliyken adımları yavaşça bana yaklaştı. Sonunda tezgahla onun arasında kaldığımda kapana kısılmış hissediyordum ki zaten öyleydim. Yüzüme eğilirken o pis sırıtışı daha da büyümüştü.

"Anneni özledin mi Minho..? İyi bir baba olup bu zavallı anne oğulu kavuşturmalı mıyım dersin..?" Yüzümde bir korku ibaresi ararcasına gözlerini gezdiriyordu, ancak bulamazdı. Korkmuyordum... Bu benim hayatımın bir gerçeğiydi, ben bugünün geleceğini bilerek büyümüştüm. Korkmuyordum, hatta bir an önce olsun ve artık bu işkence bitsin istiyordum...

Bir elinin yanımdan tezgaha doğru uzandığını hissettim ancak gözümü onun gözlerinden ayırmıyordum. Beni korkmuş ve acınası bir halde görmeyi hatta ona yalvarmamı istediğini biliyordum ve bu zevki tatmasına izin vermeyecektim.

"Aferin benim oğluma, diğer tarafta bu cesaretin için ödüllendirileceksindir eminim..." Bir eli alnıma düşen saçlarımı geriye itmiş ardından başımı göğsüne çekerek sarılırcasına birleştirmişti bedenlerimizi. Aynı anda ise karnımdaki o keskin acı nefesimin kesilmesine neden olmuştu. Dudaklarımdan acı dolu bir inleme dökülürken bıçak bir anlığına geri çıkmış ikinci kere delmişti bedenimi.

In Love•° HyunHoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin